Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

31 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Bilim olmadan önce şiir vardı, sanat vardı. Daha Psikianaliz yaranmamıştı, Freud bile doğmamıştı o zamanlar. Ama şairler vardı. İsmet Özel de o şairlerdendir ki, her satırında, her cümlesinde sanki kelimeler özenle, tek tek seçilmiştir. Şair için pek zor olmamış olsa gerek bu. Hep sanatçıların; ressamların, şairlerin, yazarların gözünden dünyayı görmek istemişimdir. Bu isteğimin, onların yapıtları ile sınırlı kaldığını pekala biliyorum. Bunun da asla küçümsenecek kadar az birşey olmadığını, hatta bunlar için kısa olan ömrümün fazlasıyla tatminkar olacağını da düşünüyor ve hatta itiraf etmem gerekirse bazen aksini de düşünmüyor değilim. İşte bu çelişkiyi de anlatıyor Özel şiirinde. İnsanoğlunun mevcut olan diğer canlılardan farkı, sadece bir gün öleceğini biliyor olmasında değildir. En büyük fark, insanın ölümle karşı karşıya olduğunun bilincine varması ve varoluşunu ölüme doğru yaptığı yolculukta kazandığını bilmesidir. İsmet Özel de "Modern Türk Şiiri" olarak adlandırılan son 40 yılda en çok ölüm hakkında şiir yazan şairlerden biridir. Buna örnek ayrı ayrı başlıkta toplanan "ÜÇ FİRENK HAVASI" şiiri göstermek mümkün. Özellikle bir şiiri birkaç defa okuyup, artı İsmet Özelin sesinden dinleyip, sonrasında şiirin incelemesine de baktım. Evet, İsmet Özel'in sesinden dinleyip. Bence bu da sanatın bize verdiği en güzel ayrıcalıklardan biridir. Buradaki linkten şairin kendi sesinden 30 şiirini dinleyebilirsiniz: youtu.be/jJK4xOLPfEA Kitap çok kısa; 30 sayfalık 6 şiirden oluşuyor: 1. Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Son Resmin Arkasındaki Satırlar 2. Dişlerimiz Arasındaki Ceset 3. Mataramda Tuzlu Su 4. Jazz 5. lls Sont Eux 6. Üç Firenk Havası Bu şiirileri 15 dakika içinde bitirilmesi kolay gözüküyor olsa da, şiirleri ve İsmet Özel hakkında yazılan incelemeler ve tezleri okuyup anlamam 4 saate yakın zamanımı aldı. Bir taraftan şiirlerini daha çok sevmemin nedeni, merakımı daha çok arttıran, birlikte görmemizin çok düşük ihtimal olduğu kelimelerin ustalıkla aynı konseptte kullanması ve küçücük satırda onlarca sayfalık genel kültürün yatmasıdır. Örneğin, Marmara Üniversitesi'nin araştırma kapsamlı "Üç Frenk Havasından Modern İnsana Ölüm ve İsmet Özel" adlı tezinden alıntı ile daha iyi özetleyebilirim: "Öncelikle şiir isminin 'Üç Firenk Havası' olması 'bildik', 'tanıdık' olmayan ve okuyucunun geri plan kültüründe karşılığını tam olarak bulamayacağı bir dünyanın varlığını hissettirir. En azından şiire, Umberto Eco’nun dediği gibi, 'örnek okur' seviyesinde yaklaşarak onun anlamını tamamlamaya çalıştığımızda, şairin okuyucuyu böyle bir dünyanın varlığından haberdar etmekte olduğunu ve devam edecek olan mısraların bu dünyaya dair işaretler taşıyacağını anlarız. 'Frenk' kelimesi, Osmanlıların Avrupalılara özellikle Fransızlara taktıkları bir isimdir. Geleneksel kültüre yani alaturka olana ters düşerek, alafranga yaşam biçimini benimsemiş olanlara da aynı ismin verildiği görülür.
Celladıma Gülümserken
Celladıma Gülümserkenİsmet Özel · İmge Kitabevi Yayınları · 19841,737 okunma
··
209 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.