Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Hypatia /Virginia /Tezer /SİNEM!..
¶¶Irak yollardan gelmiş, koşmaktan yorgun ama kararlılıkla kendisine doğru ilerleyen kendini görüyordu.¶¶ Yüzyıllardır süregelen bir gelenek gibiyiz. :/Bedenler, ruhlar, konumlar, çağlar gelip geçiyor. Ama kadınlık sorunsalı baki kalıyor. Küçük kız çocuğu iken kahve içmemize izin verilmeyerek başlıyor... Sonra hayallerimize sarılmamıza. Çok sonralarda ise hayallere öncülük etmemize... Çağımızda hâlâ etkisini üzerinden atamamış ve eski yıllara gittiğimizde de karşımıza çıkan sorunlar bir bütünün parçasıdır,"insanı insan olduğu" için önemsemememiz ve daha da ileri giderek kadın olduğu için ötekileştirmemiz... ¶¶Erkek bakan, kadın bakılandır. ¶¶
Jean-Paul Sartre
Jean-Paul Sartre
Sartre'ın kadınlar için çizmiş olduğu profil son derece nettir. Ona göre erkek topluma karışır kadın ise topluma bağlıdır. ¶¶İnsan için oikos'ta praksis'ten söz edemezsin. ¶¶
Aristoteles
Aristoteles
Aristoteles 'e göre evde bir insanın eyleminden söz edemezsin. O insanın elbet topluma çıkması gerekir. Çünkü "ev" ve "toplum" eşit değildir karşıttır. Karakterimiz Sinem de kitaplara âşık, okumaya âşık bir kız çocuğu. Ona da "Tamam yeteri kadar okudun, evde otur kısmetini bekle." diye diretiliyor. Oysa ki tüm kız çocuklarının kısmeti dışarda, toplumun en saygın yerinde olmalıdır. Nitekim korkuyla, baskıyla eğitimden uzaklaştırılarak toplumun dışına zorla itilmek istenen kadın kendi ereğini tamamlayamamış ve mutlu bir insan olarak hayatını sürdürememiştir. ¶¶Asıl olan bir ruha sahip olarak yaşamak değil, bir ruha sahip olarak etkin yaşamaktır. ¶¶
Aristoteles
Aristoteles
Bu bağlamda eve mahkum edilmiş kadınlarımız etkinliğini hangi anlamda yaşayabilirler, korkutularak pasifleştirilen kadınlarımızın hayatıyla alakalı mutluluktan bahsedilebilir mi? "Bir başkasının amacı için değil, kendi amacı için ve olan insana 'özgür insan'" deriz. Toplumun derinliklerine itilerek, boğulmaya mahkum bırakılan kadınlarımız ne kadar özgürdür?!
H. Nur Erkızan
H. Nur Erkızan
"Felsefe Tarihi I"kitabında HYPATİA'nın felsefe ve bilim tarihinde olağanüstü bir yere sahip olduğundan söz eder. Filozof denilince akla sadece erkeklerin geliyor olması fakat kadınlarında felsefede, bilimde, matematikte oldukça başarılı olduğu aşikardır. Lakin HYPATİA felsefe tarihinde hiç yer almaz ya da bir kaç cümle ile geçiştirilir. O hem bir filozof ve hem de bir kadın olarak iki kez öldürülmüştür. Felsefe tarihçileri tarafından yok sayılarak da üçüncü defa öldürülmüştür. Bazı Hristiyanlara göre felsefe şeytan işi olarak görülür. Ya yakılır ya da vahşi hayvanlar tarafından Parçalanırdı. Antik çağa ve HYPATİA ait ne kadar eser varsa yakılarak günümüze ulaşılması engellenmiştir. Güzel ve akıllı bir kadına dönemin çağında yer verilmemiştir... Kitapta güçlü bir kadın var, Sultan Nene...Yaşadıkları, ona diretilen töre kanunu tadındaki yaşamına rağmen güçlü. Belki okumamış bir kadın ama çoğu okumuş erkeğe aşık atacak cinsten. Dik duruşu, bilgisi ve gücü olan bir kadın. O dört duvar arasında duvarları delen bir kadın. ¶¶Çünkü kadınlar milyonlarca yıl boyunca evlerin içinde oturdu, şimdi ise bu duvarlar onların yaratıcı güçleri tarafından delinmiştir. ¶¶
Virginia Woolf
Virginia Woolf
¶¶Kadınlar yüzyıllarca, erkek figürünü normal boyutunun iki katı gösterecek büyülü bir yansıtma gücüne sahip aynalar gibi hizmet ettiler. ¶¶
Virginia Woolf
Virginia Woolf
Sultan Nene herkesin bir yansıması gibiydi. Çocukla çocuk olan, kadınla kadın, erkek ile erkek... Fakat bu güce sahip olması ondan çok şeylerin gitmesiyle sağlandı. Güçlü kadın olmak kayıplara gebeydi... Yıllarca evlat hasretiyle geçen ömrün sonunda tam kavuştum derken evladına kavuşamadan giden bir babanın eşiydi Sultan Nene. Eksik etek tabiri vardır ya hani, kadın başına kalamazsın öyle erkek egemenliğine bel bağlanmalısın. Eşinin erkek kardeşiyle evlenmek zorunda bırakılan bir sevdalı kadındır Sultan Nene... Hangi çağda olduğunun bir önemi yok ki, kanunlar, kurallar, gelenek ve görenekler, töreler hep kadınların aleyhine... Sinem 'in okumasını uygun bulmayan zihniyetlere karşı çalışan Bahar... Sinem' in annesi... Kadının varlığına katlanamayan zihniyet ;elbette onun yazmasına, okumasına, düşünmesine de karşıdır. Buna karşı olanlara karşı bir anne... ¶¶Annen yoksa kimsen yok. ¶¶demişti, ##$##yazarSeolar:i463.$$#$$ Ahh! Ne de içten söylemişti, ağlamaklı sesi o koca adamı o günkü çocuk ediverdi birden. Bir erkek olarak kadına, anneye nasıl da muhtaçtı oysa ki... Kendimden yola çıkacak olursam ya da boşverelim, yoldan çıkmayalım sonra :)) Bir annenin gayreti ile olmasa da kendimce çok şey başardım ve başaracak çok şeyim var. Nasıl ki farkındalığa dair bu incelemeyi yapmama fırsat sağlayarak, hediye ettiği bu kitabın yazarı olan
Gülüzar Yıldırım
Gülüzar Yıldırım
'ın kitabı ve kitapları gibi birgün ben de başka zihinlerde yer almayı umud ederek hep bir ilerleme çabasında olacağım. ¶¶Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın ¶¶
Virginia Woolf
Virginia Woolf
¶¶Bizler belki de kendi kendilerine yaşaması gereken ama belki de toplumumuz buna izin, elvermediği için evlilikler yapan kadınlarız. ¶¶
Tezer Özlü
Tezer Özlü
Evet O "sınırları olmayan bir kadındı." Kabul görülmedi. Ama özgürdü... Kadının özgürlüğü okumaktan geçiyor,yazmaktan geçiyor. Bir şeyden emin olalım ki karar kadınların ise dört duvar onların gökkuşağına sahiplik yaptığı gökyüzleridir. Okur kalın
Hayallerine Sarıl
Hayallerine SarılGülüzar Yıldırım · Sokak Kitapları Yayınları · 202192 okunma
··
234 görüntüleme
Gülüzar Yıldırım okurunun profil resmi
Değerli yorumunuz beni alıp çok uzaklara götürdü. Kalemin dilinden anlayan sizin gibi değerli bir okuyucuya denk geldiğim için ne mutlu bana. Hayatta dimdik duranlarin her zaman bir sebebi olmuştur. İşte bu sebep her neyse insanı asıl başarıya ulaştırandír. Daha nice kitaplarda buluşmak dileğiyle.
Ayfer okurunun profil resmi
Bir kadın olarak pozitif ayrımcılık yapmayı sakınca olarak görmüyorum. Siz de konu olarak kadının dik duruşunu seçerek bu konuya el atarak bir duruş sergilediğiniz için size minnetlerimi sunuyor ve daha çok okunan bir kalem olmanızı diliyorum. Kitaplarla kalalım. 💜🕊️🍀
RA okurunun profil resmi
Gülüzar Hanım iyi şeylerden bahsetmiş aferin ona, sana da aferin güzel toparlamışsın. Virginia'nın dediği gibi biz daha kadınları tanımıyoruz belki de dünyanın ihtiyaç duyduğu o kurtuluş enerjisi onlarda saklı! Peki bu kadınlar kim? Bu kadınlar erkeklerin çizdiği kadınlar.
Ayfer okurunun profil resmi
Kendi kurtuluşlarını bile kadınların üzerinden inşa etmeye çalışanlar. ✌🏻 Gün gelir olması gereken olur, lakin kayıp vermeden olmayacak ne yazık ki...
1 sonraki yanıtı göster
İrfan Gülmez okurunun profil resmi
Söz konusu kadınsa bu doğrultuda Ayfer'de kendinden yola çıkmayı denemeli bence. O da kalemi kağıdı eline alıp yazmaya başlamalı bir yerden. Korkmamalı ve asla geri adım atmamalı... İşte o zaman İnanıyorum ki bu eylem kadınların sesine daha da büyük güç katacaktır. Yeter ki insan yaptığı şeye inansın.
Ayfer okurunun profil resmi
Gün geldiğinde bu dediklerinin olmaması için hiçbir engel yok. Şimdilik hayal olarak kalacaktır. 🕊️✌🏻
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.