Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

312 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
İnanç Hayatın Makinesidir
Yann Martel: "Adı "High Mountains of Portugal" (Portekiz'in Yüksek Dağları diye çevrilebilir). Temelde yine bir dinsel keşif hikâyesi. 1904, 1938 ve 1981 yıllarında geçen, üç farklı ama bazı olaylar ve sembollerle birbirine bağlanan hikâye var." Yann Martel' in bizlere sunmuş olduğu yine bir inanç hikayesi. Evsiz, eve doğru, ev tanımlaması aslında yine alegorik semboldür. İnançsız boşlukta, anlamsız bir karakter (Tomas), ölüme karşı bir inkar (geri geri yürüme), büyük bir yas, acı sonunda bir boşluk hissi ve bir sembole ulaşma isteği adına çıktığı yolculuk evsizi tanımlıyor. İlk bölümde tomas'ta insanlığın ilkel benliğini görmekteyiz maymunvari yönüne dair belirtiler(kaşınma, bitlenme vs.). İkinci kısım eve doğru ise aslında Maria'nın koyu bir hristiyan olması bu uğurda bir şeyler yapmaya çalışması, bedenler ve bedenlerin içinden çıkanlar buna bir maymun da dahil ve aslında bu maymuna yakından ulaşmış olma eve doğru tanımını sembolize ediyor olabilir bu benim şahsi yorumum. Çünkü kitapta evrime de bir atıf yapıldığını düşünüyorum. Son bölümde ise Peter isminde bir adam. Peter'e baktığımızda kederi inkar ediş değil aksine kabulleniş var o varoluşa tutunmuş bir karakter Rafeal'in eşi Maira'nın aksine ölmeyi yaşamak diye tanımlandırmayan buna anlam yükleyen bir karakter. Ve yine bir maymun sembolü ve o maymun bir insan gibi peter ile birlikte belki de eşi Clara'nın yerini dolduruyor. İnançsızlık ve boşluk hissinden inanca yani eve doğru bir yolculuktu aslında bu kitap. Bu inanç yalnızca dine tutunmak değil. Bir şeylere inanmak, inanç insanı hayata bağlayan büyük güç. "Pi'nin Yaşamında" verilen mesaj gibi ortak noktalar iki eser arasında yakalanabilir. Romanda psikolojik anlamda Freudyen ve Jung'çu bir bakış açısı görmek mümkün. Keder duygusu bizlere geçmişten aktarılan kolektif bir duygu olarak yansıtılmış her bölümde geçmişten günümüze aktarılan bir yas, acı, kayıp, anlam arayışı görmekteyiz. Freud açısından baktığımızda ise Tomas karakterini incelersek orada insanın sadece ilkel benliğine takılı kaldığını görebiliriz. İnanç ve varoluş çabası arttıkça insan bu ilkel benlikten uzaklaşır. Psikolojide varoluşçu kuramlar da buna dayanarak ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda bize gelen duyguları aynı Peter gibi karşılarsak o ilkel benlikten kurtulmuş oluruz o ilkel benliği kendi benliğimizle özdeşleştirmeyip yanımızda taşırsak onu kontrol altına alıp komut verebiliriz. O zaman kamil insan olabiliriz... Beyin yakıcı üzerinde düşünülmesi çalışılması gereken harika bir eser...
Portekiz'in Yüce Dağları
Portekiz'in Yüce DağlarıYann Martel · Eksik Parça Yayınları · 202294 okunma
·
277 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.