BİR KİTAP VE ÇOKÇA HAYAT
Kaderinizi kendi eliniz ile yazdığınıza inandıracak olaylar yaşadığınızı düşünün.
Bügünün gecesinde, yarını yazacak ilahi bir güce sahip olduğunuzu düşünün.
kader ile oyunlar oynayabildiğinizi düşünün.
Ve gerçek kaderin 38 yıl sonra sizi yere yıkacak tokadını ensenizde düşünün .....
...........ama gerçekten düşünün.......
Her cümlesini dikkatlice okumanız gerektirecek olan bir kitap .Çünkü kitabın her satırında yazarın zeka parıltısına şaşırararak şahit olacaksınız. Romantizmin ve realizmin etkisinde gelişen olaylar sizi kitabın büyülü dünyasına hapsedecek.Fakat bu hapis sadece bir kapıdan ibaret .Kapıdan geçtiğinizde feritin ,hüzün ve aşk dolu atmosferinde hayatı soluyacaksınız.
Her şey ; bir yazarın ,daha iyi yazmak için 1974 yılının sonbaharında sıradan bir kasabaya yerleşme kararı alması ile başlar.
Kasabaya yerleştikten sonra ise olaylar silsilesi alır başını gider .
Roman kahramanımız olan Yazar Ferit, kasabadan Dilruba adındaki kendinden yaşça küçük lise son öğrencisi bir kıza aşık olur .Başlarda duygularına hakim olmaya çalışsa da dilrubadan duygularına karşılık alınca aşkını saklamayıp dilrubaya kör kütük tutulur.
Aşkı bir yana kasabada ilgisini çeken başka olaylar da yaşanır .şeker adındaki dilsiz ve akli dengesinden şüphe duyulan bir kız, feritin ilgi odağı olur . Bazı gecelerin geç saatlerinde korku filmlerinden çıkmış gibi ,bir hal ile feritin penceresinde belirmesi ,onu ilgi odağına alması için yeterli bir sebepti. Belki de fazlası.....
Şekerin bu durumunu çözümlemesi ise uzun ve meşakkatli olur.
Ayrıca Ferit ile eş zamanlı olarak kasabaya yerleşen ermeni bir ailenin sıradışı hikayelerini de okuyacaksınız. Gomidas ve kohar çiftinin sırlı dünyasınada kendinizi, deyim yerinde ise "kaybedeceksiniz "
johhanes ile yarım kalan aşklarından sonra hayatını gomidas ile birleştren kohar. Evlenmiş olmasına , Aradan geçen 20 yıla ve oğlu dikrise rağmen ilk ve tek aşkı olan johannesi ne kadar unutmaya çalışsa da unutamaz.
Gomidas ile evleneceği günün gecesinde şu cümleler koharı anlatacaktı: BİTMİŞTİ .GOMİDAS İLE KOHAR EVLENMİŞTİ ARTIK.
ÖTESİ,YALANDI. ÖTESİ JOHANNES 'Tİ .
Geniş bir çevreye sahip olan gomidasın düğününde kimler yoktu ki. Salon ,devlet bakanlarından,insanlarla dolup taşarken johanneste bu entellektüel kesimin içinde aşkı koharın nikahını izlemiş olacaktı. Johannesin bu durumuna kiminiz acıyacak kiminiz de beter olsun diyecektir çünkü Johannes kendi kaderini kendi elleri ile yazmıştı.Ama kesin olan şu ki : sizi uzun süre etkisinde bırakacak soluksuz bir yazı .
Yazar bütün bunları öyle bir dil işçiliği yapıyor ki kitaptan başınızı kaldıramayacaksınız. Belki iykularınızı bölecek ama sonunda iyi ki okudum diyeceksiniz.
Gomidasın bu aşkı öğrenmesi ise çok geç olur . Bir gün koharın ,koltuğun kenarına sıkıştırdığı mektuplarında, kendisine hiçbir zaman bahsetmediği ,büyük idealleri olan muhabir johanesi, o mektuplarda tanıyacaktı.
Koharın ,johannese
olan aşkının nefrete dönmesi ise johannesin,koharın annesi sima 'yı öldürmesi üzerine gelişir.
Kohar ve Sima'nın acı dolu yıllarından sonra hovakimin kanatları altında nasıl can bulduğunu okurken ise zevkten dolup taşacaksınız.
Hayatın, üzerinde düşünülmeyecek kadar kısa ve yapılması gereken tek şeyin hayatı yaşamak olduğunu söyleyen yazara,belki kendi hayatınıza bakarak siz de hak vereceksiniz .
Ferit kitabın bir yerinde şu cümleyi kitabına not düser:KARANLIK GÜNAHLARI SAKLAR;FAKAT YAZILANLAR BAKİ KALACAKTIR.
Bu cümlenin asıl mesajını almak isteyenler için bu kitabı okumak şart olacaktır.
"Hâla yaşıyorken bu kitabı kaçırmayın derim"