Felsefe kitabı olarak görenlere gelsin :)
Öncelikle Sofie’nin dünyası, felsefe tarihi üzerine bir roman değil besbelli bir manipülasyon yazısıdır. Gaarder fikirlerini, başarılı bi şekilde üstünü kapatarak okura empoze ediyor. Cümleleri özellikle okurun karşı çıkmasını engelleyecek şekilde kurulu olan bu kitap, kesinlikle “felsefeye başlama kitabı” lakabını hak etmiyor.
İstatistiklerde de görüyoruz ki bu kitap özellikle genç kesimin dikkatini çekecek bir biçime sahip. 15 yaşındaki Sofie okurun kendisiyle bağdaştırması için yaratılan bir kukla, defalarca yalanlar söyleyerek yaptığını doğru göstermeye çalışan bir ana karakter. Kitabın ilk kısmında geçen ‘’…eninde sonunda herhangi bir zaman herhangi bir şey boşluktan ve hiçlikten çıkmış olmalı…’’ ifadesini hatırlarsınız, bu aşırı basit bir teist savunuşuna dönebilecek bir cümledir. Düşündüm ki tanrı varlığını buna bağlayacak basit bir din felsefesi düşüncesi. Ancak hemen 16. Sayfada bu fikri “o halde tanrının başlangıcı olmalı” ifadesiyle bir non-teist materyaline dönüştürüyor ve ben söylüyorum ki bu fikir gerçekten sadece birisi “evrenin başlangıcı olmalı o yüzden tanrı vardır” gibi bir cümle kurarsa ortaya atılabilecektir - yazar da bu basit fikri belirtmek için ilk başlarda ortam hazırlıyor. Elbette özellikle düşün kitaplarında yargınızı temellendirmek için ortam hazırlarsınız, eleştirdiğim kısım bu değil. Eleştirdiğim kısım bu kadar basit ve aslında savunma olması gereken bir fikir cümlesinin belirtilişi.
Eğer amacınız insanlara non-teizm empoze etmekse kesinlikle daha iyi tezlerle yapabilirsiniz bunu. Okuru bilgilendirmeyen ve bilimum herhangi bir tartışmayı kaybetmesine sebep olacak bir fikir empozesidir bu. Günümüz “entelektüel” gençlerinin bu kadar kültleştirdiği bir kitabın aslında aşırı basit fikirler üzerine kurulu oluşu rahatsız edici. Yazarın kendi fikrini empozesi konusunu şu yüzden eleştiriyorum; bu kitap felsefe tarihi üzerine bir roman adı altında satılıyor. Eğer kitap açıklaması farklı olsaydı şu ama kadar yazdığım her şey hemen hemen önemini yitirirdi.
Kitabın ikinci bölümüne geçelim. Koskoca kitapta elle tutulabilir bir felsefe tarihi üzerine olan tek kısım burasıydı. Bu kitabı okumama değmesinin tek sebebi de, 6 puanı vermemin nedeni de ikinci kısım. Bu noktadan sonrasını eleştirmeyeceğim, hem gerçekten felsefe tarihi üzerinden gittiği için hem de çeşitli felsefi dönemleri ele alışını eleştirebilecek donanıma sahip olmadığımı düşündüğüm için