Gönderi
Doğmamış Kristof oldukça sıradışı ve okuması da bir o kadar zor bir eser. İtiraf etmeliyim ki kitabın ilk başlarında eseri okumayı bırakmak istedim. Çünkü çok karmaşık ve yoğun geldi eser bana. Dolu dolu, bilgi dolu bir eser Doğmamış Kristof.
Roman 1992'de 'ters-ütopik' bir Meksika'da geçiyor. Kuzey Amerika'nın Meksamerika olduğu, ABD'li petrol şirketlerinin güney eyaletlerini ele geçirdiği paramparça olmuş bir Meksika bu. Borç yükü altında ezilen; çevre kirliliğinin öldürücü boyutlara ulaştığı; siyasetçilerin yoksul halkı simgesel eylemler ve yarışmalarla oyalamaya çalıştığı, başarısız kalınca da katliamlara başvurmaktan kaçınmadığı, hepimize tanıdık gelecek bir 'tatlı vatan'. Bu yarışmalardan biri de, Kolomb'un Amerika'yı keşfedişinin 500.yıldönümü olan 12 Ekim 1922'de doğacak ve soyadı Kolomb'a en çok benzeyen bebeğin 21 yaşında ülkenin yöneticisi olacağını ilan eden yarışmadır. İşte bu yarışmanın ürünü olan, henüz doğmamış Kristof Palomar, romanın anlatıcısıdır. Beni cezbeden de bu kısımdır aslında. Doğmamış bir çocucun, döllenmeden önce ve döllendikten sonraki safhalardan başlayıp doğuma kadar geçen 9 aylık sürede dış dünyada yaşananları anlatması ve samimi bir şekilde aktarması oldukça ilginç ve bence güzeldi. Eseri okumak için bence Latin amerika tarihini iyi bilmeniz gerekir çünkü eseri okurken bir hayli kafanız karışabilir veya sürekli araştırma ihtiyacı duyabilirsiniz. Her şeye rağmen oldukça güzel ve kaliteli bir eserdi.
Fuentes'den okuduğum ilk eser oldu Doğmamış Kristof ve yazarın dilini ve anlatım tarzını çok sevdim diyebilirim. Okumanızı keainlikle tavsiye ettiğim bir eser. Esenle kalınız. ♡
·
56 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.