Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

736 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Gülün Adı
1000K da hesap oluşturuncaya kadar kitabın adı ve içeriği hakkında herhangi bir bilgim yoktu. Dönem kitaplarına merakımdan hem kitabı hem de yazarın diğer kitaplarını takibe aldım. Karşıma çıkan alıntı ve incelemeleri okudum. Sonuç olarak
Gülün Adı
Gülün Adı
okumaya karar verdim. Kendimin de katıldığı ve sonrasında kitap hakkında edindiğim bilgileri paylaşıyorum. Gülün Adı; Orta Çağ Uzmanı Umberto Eco‘nun titizlikle yazdığı, 1327 yılı İtalya’sında bir manastırda geçen ve art arda gerçekleşen ilginç cinayetleri konu alan çok katmanlı ve kültür düzeyi yüksek bir eserdir. Gülün Adı’nı yalnızca bir öykü olarak değil, Orta Çağ Hristiyan düşünce biçimi ve sistemini, kültürünü, manastır yaşantısını ve çatışmalarını yansıtan bir kaynak olarak ele almak da mümkündür. Bu nedenle araştırılması ve yazılması uzun süren Gülün Adı, 1980’de İtalya’da ilk kez yayımlandı. 1986 yılında ise Şadan Karadeniz tarafından Türkçe’ye çevrildi. Kitabın ana karakteri olan Melkli Adso’nun gözünden yazılan kitapta, Orta Çağ manastır yaşamına ilişkin detaylara ve felsefî derinliği yüksek diyaloglara sık sık rastlanılıyor. Kitap içerisinde Orta Çağ tarihi ve Hristiyan kültürüne ilişkin bolca kavram mevcut. Bu bağlamda kitabı tam anlamıyla anlamak için okumadan önce bu konularla ilgili bilgi ve fikir sahibi olmakta yarar var. Ana hatlarıyla bu bilgileri paylaştıktan sonra karakterlere değinmekte yarar var. Kitap karakterler bakımından oldukça zengin. Karakterleri kitabı okurken tanımak zor. Zaman zaman karakterleri çözmek ve olayların gidişatını anlamak için geriye dönüş yapmak ihtiyacı oluşabilir.En azından benim için böyle bir ihtiyaç oluştu. Ana karakterleri belirtmek isterim. Gülün Adı Karakterleri Önemli Karakterler Melkli Adso Adso, hikayeyi gözünden gördüğümüz kişidir. Baskervilleli William’ın Benedikten çömezi olup onunla birlikte manastırdaki cinayetlerin kaynağını bulup gizemi çözmeye çalışmaktadır. Kitabı okudukça anlıyoruz ki Adso aslında bu hikayeyi yazdığında seksenli yaşlarına merdiven dayamıştır. Manastır’dan ayrıldıktan sonra William’ı bir daha görmemiştir. Baskervilleli William Bu eski sorgucu, manastıra gelip cinayetleri aydınlatmakla görevlendirilmiştir. Olayları bir Sherlock Holmes edasıyla ele alır, en ince detaylardan büyük çıkarımlar yapabilmektedir. William manastıra geldikten sonra manastırda çok ilginç olaylar meydana gelmiştir. Nitekim William bir hafta sonra gizemi aydınlatabilecektir ancak aynı zamanda manastırın başına gelecek felaketlerin en büyüğüne neden olacaktır. Fossonovalı Abbone Manastırın Başrahibidir, yani manastırdaki en büyük otoritedir. En azından kağıt üstünde öyledir… Sankt Wendelli Severinus Manastırın doktoru, şifacısı ve bitki uzmanıdır. Otrantolu Adelmo Manastırda ölen ilk kişidir. Ölümü üzerine William çağrılır. Casaleli Ubertino Ubertino ilginç bir karakterdir. Papa taraftarları tarafından pek sevilmez. Bu nedenle bu manastıra kaçarak gelmeyi başarmıştır. Hildesheimli Malachi Manastırın kütüphanecisidir. Solgun, umutsuz ve asık suratlı bir yüzü vardır. Salvamecli Venantius Yazı odasında çalışmaktadır, işi ağırlıklı olarak çeviri yapmaktır. Manastırda ölen ikinci kişidir. Upsalalı Benno Meraklı bir gençtir. Willim’a hem faydası hem de zararı olacaktır. Kitabın sonlarına doğru kütüphane yardımcısı olacaktır. Arundelli Berengar Kütüphane yardımcısıdır. Manastırda ölen bir diğer kişidir. Sonradan, doğada yeri olmadığı kabul edilen ilişkilerde bulunduğu açığa çıkacaktır. Burgoslu Jorge Kırk yaşlarındayken kör olan, bu olaylar yaşandığında 80 yaşında olan ve manastırın bir kısmından büyük saygı gören kişidir. Kütüphaneyi aklında tutabilmekte, gözleri kör olmadan önce okuduğu kitapları hala daha hatırlamaktadır. Kitabın sonundaki felaketten sorumlu bir diğer kişidir. Morimondolu Nicola Önceleri camcı ocağındayken sonraları kilerci olan, elinden geldiğince William’a yardım eden, candan bir kişidir. Varagineli Remigio Manastırın kilercisidir. Montferratlı Salvatore Kilerci yardımcısıdır. Yoksul bir geçmişi vardır. Birkaç dili birbirine karıştırdığı için konuşmaları zar zor anlaşılabilmektedir. Cesenalı Michele İsa’nın yoksul olduğunu savunan ve yoksul bir hayat yaşamayı öven Fransiskenlerin ruhani lideridir. Bernardo Gui Michele önderliğindeki yoksulluk yanlılarına karşı tartışmak için gönderilen ve Avignon’daki Papa Johannes’in taraftarı olan gruptaki Dominiken sorgucusudur. Acımasız bir mizacı vardır. Bunların dışında küçük karakterler de mevcuttur. Ben kitapdan etkilendim.Dönem ve Hristiyan inancı hakkında ,bu inancın içindeki mezhepler hakkında; imparator ve kiliselerin menfaatleri doğrultusunda inancın kullanılması ve masum insanların yaşadıkları inanç karmaşası , inancın sorgulanması vb. Ubertino Eco ' nun anlatımı ile fikir sahibi oldum diyebilirim. Kitapta karakter tasvirleri ne kadar zenginse mekan tasvirleri de o kadar güçlü , etkileyici diyebilirim. "Tanrısal karanlığın, dilsiz bir suskunluğun ve anlatılmaz bir birliğin içine dalacağım; bu dalışta tüm eşitlikler ve eşitsizlikler yitecek; bu uçurumda ruhum kendini yitirecek; ne eşit olanı bilecek, ne de eşit olmayanı, ne de başka bir şey: Tüm farklılıklar unutulacak; yalın temelin içinde olacağım, hiçbir değişkenliğin görülmediği suskun çölde; hiç kimsenin kendini tam yerinde hissetmeyeceği gizlilik içinde. Ne işin ne de düşün bulunduğu, suskun, içinde kimsenin oturmadığı suskun tanrısallığın içine dalacağım..." "Gerçek sevgi, sevilenin iyiliğini ister." '' Her gerçek, her kulağa göre değildir. '' "Her şeyde erinç aradım ama hiçbir yerde bulamadım; bir kitapla çekildiğim köşeden başka." "Şimdi bana kalan tek şey susmak." Anlatıcı Mülki Adso ile ortaçağ İtalya’sında bir manastırda geçen ve art arda gerçekleşen ilginç cinayetleri konu alan bu romanı okumak isteyenlere keyifli okumalar dilerim.
Gülün Adı
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 201612,6bin okunma
··
795 görüntüleme
Sevgican okurunun profil resmi
Deccal dindarlığın kendisinden, aşırı Tanrı ya da gerçek sevgisinden doğabilir; tıpkı bir sapkının bir ermişten, bir cinçarpmışın bir yalvaçtan doğması gibi. Peygamberlerden kork Adso; gerçek uğruna ölmeye hazır olanlardan da; çünkü onlar genellikle birçok başka insanı da kendileriyle birlikte ölmeye sürüklerler; bazan kendilerinden önce, bazan da kendilerinin yerine. Syf 663
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.