239 syf.
·
Puan vermedi
KIZIL GÜL 2 - Fatih Kaplan
Vatan...
Ecdattan topyekün aldığımız, bölünmez ve bölünemez bir miras.
İlk adım atıldığı gün ile başlayıp, günümüze dek milletçe daima imtihan olduğumuz bir kavram: Vatan...
Çok seçenek yoktur size bu topraklarda. Ya vatan yahut ölüm. Hür yaşamak üstüne başka bir şey tanımamak, başka hiçbir şey kabul etmemektir bu toprakların adeti. Dökülen her kan, verilen her can toprağa ancak bu ruh ile karışmıştır. Zihinlerdeki hürriyet sevdası damarlara kadar inmiş, kanını akıtıp feda eden evlatlar her yere yine özgürlük tohumları ekmiştir. Her nereye ayak basarsanız basın, tohumlar daima filizlenmiş, çiçek açmıştır bu topraklarda
...
Doğu ile batının köprüsü, vicdan ile sömürgenin en geniş uğrak yeridir bu topraklar. Anadolu, adeta her milletin pay sahibi olmak istediği bir baba mirası gibidir. Hayallerin emellere dönüşüp, sonrasında bütün kirli oyunların oynandığı yerdir burası.
Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini anlatan kaç eser vardır bilinmez. Hangi kitabı okursak okuyalım, can ile birebir verilmiş mücadeleyi anlayabileceğimizi sanmıyorum. Çünkü yaşamak, yazmaktan öncedir. Evvela insanın kendisi yaşar, kalemlerin yazmakta eksik kaldığı her şeyi...
Ve bu alanda yazılan eserlerden birisi olan: Kızıl Gül 2. Yazarın diğer eserini okumadım lakin bu kitabı benim için o dönemi bir nebze olsun hissetmemde çok yardımcı oldu.
Kızıl Gül kitabı ile bu topraklar üstünde oynanan kirli oyunların, kirli ittifakların ne denli korkunç manzaralara dönüştüğünü okumak gerçekten beni çok etkiledi. Diyorum ya, hangi kitap hangi söz tam anlamıyla anlatır ki o günleri... Ama bu tür eserler ile, bu toprakların mücadelesini daima canlı tutmalıyız. Tutmalıyız ki, unutmak kusurunu işlemeyelim. Ecdadın tam bir teslimiyet ile girdiği bu mücadeleleri bizler rahatlık içinde kaybetmeyelim.
Kitapta okudukça anladım ki, toprakla beraber verilmeyecek ne çok şey varmış aslında.
Şeref, namus, karakter, komşuluk, ihanet, para ve onur gibi kavramları bu kitap ile biraz daha sorgulayacaksınız. Hele ki bu vatanda yaşayıp, karnını doyuranlar için ne anlama geldiğini tefekkür ederek ilerleyeceksiniz. İngiliz, ermeni, rus yada rum bazen hiç fark etmiyor, söz konusu bu coğrafya olunca. Sayfalar ilerledikçe ne kadar kanlı planlar yaptıklarına şaşırmıyorsunuz bu milletlerin. Sadece bizden olanların nasıl - satın alındığına - inanmak istemiyor kalpleriniz. Bir yanda kanıyla toprak satın alanlar, bir yanda para için kendini satanları okumak insanı zaman zaman yoruyor. Hele ki bu satırları sadece okumak kalmışsa bizlere... Yaşamak her şeyin üstünde ve önünde.
Bu kitap ile şunu da fark ettim ki, daha fazla okumalıyım geçmişimi. Daha iyi bilmeliyim. Unutmamaktır, tekrarı engelleyen.
Bana bu güzel eseri imzalı olarak ulaştıran
Kitap Şuuru ve 
OĞUZHAN SAYGILI a çok teşekkür ediyorum.
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.