Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Dede Korkut'tan güzel hikâyelere yer veren bir kitap. Yediden yetmişe herkesin okuması gerek. Bu hikâyelerin çocuk gelişiminde de önemli rol oynayacağı ve birçok değeri onlara kazandıracağına inaniyorum. 12 hikâyeden oluşuyor. Manzum ve mensur kısımlar var. Kahramanın daha çok duygusal olduğu anlar manzum, olay kısımları ise mensur yazılmış. Hikâyelerde Türk töresi, atasözleri, deyimler, yaşam tarzı, kültür gibi bir çok unsura ulaşmak mümkün. Kahramanların çoğu hikâyelerde aynen anlatılıyor. Yani hikâyeler birbirinden bağımsız değil. Birbirini tamamlar nitelikte. Hikâyelerin çoğunda tekrarlanan isimler Bayındır Han, Kazan Bey, Uruz Bey, Beyrek, Kara Göne. Bayındır Han, anlatılanlara bakılırsa devletin başındaki kişi. Özellikle Begil oğlu Emren hikâyesinde Begil, Bayındır Han'a küsüp ona asi oluyor. Begil'in hatunu "Yiğidim, bey yiğidim! Padişahlar Tanrı'nın gölgesidir, padişahına asi olanın işi rast gitmez. (...)"diyerek Bayındır Han'dan padişah olarak bahsediyor.  Birçok hikâyede Bayındır Han'ın beyleriyle toplanıp divan kurması, akınlar düzenlemesi ve beylere izin veren bir makama sahip olması onun padişah/hakan olduğunu kanıtlar. Kazan Bey ise Bayındır Han'ın damadı ve sağ koludur. Eşi Boyu Uzun Burla Hatun'dur. Birkaç yerde ondan askerlerin başı olarak bahsediliyor. Bayındır Han'ın komutanı olabilir. Uruz Bey ise Kazan Bey'in oğludur. Kitapta iki tane Uruz var. Bir Salur Kazan oğlu, Bayındır Han'ın torunu Uruz; diğeri Salur Kazan'ın dayısı Uruz Koca. Ayrıca Uruz Koca'nın oğlu da Basat'tır.  Uruz Koca Dış Oğuz'dandır. Olayların geçtiği bölge genelde Karadeniz-Azerbaycan bölgesidir. Trabzon Rum İmparatorluğu'ndan olduğunu tahmin ettiğim tekürlerle Oğuz Beyleri'nin mücadelesi anlatılır. Bir çok olay hikâyelerde aynen tekrar ediyor. Mesela Kan Turalı Tekür'ün karşısına çıkardığı boğayı tıpkı Boğaç gibi alnına yumruk vurup öldürüyor. Aynı şekilde evlenmek isteyen Kan Turalı hikâyesinde şöyle bir konuşma geçiyor: "Baba! Mademki beni evlendirmek istiyorsun, bana layık kız bak nasıl olur: Baba, ben yerimden kalkmadan o kalkmış olmalı, ben kara koç atıma binmeden o binmiş olmalı, ben kanlı kâfir iline gitmeden, o gitmiş olmalı." Kanlı Koca söyledi: "Oğul, sen kız istemiyor, bir kahraman yiğit istiyormuşsun; onun sırtından yiyip içip geçineceksin." Bu olay küçük farklarla Beyrek hikâyesinde de tekrar ediyor. Hikâyelerde bugün bizim kullanmadığımız ama Azerbaycan Türkçesi'nde hâlâ kullanılan kelimeler de var. Mesela don kelimesi bizde anlam daralmasına uğrayıp sadece "içe giyilen" kıyafet mânasındayken Azerbaycan Türkçesinde elbise manasında kullanılır. Hikâyelerde iki kez bu kelime "elbise" anlamında kullanılmış. Kitapta değinilecek daha yüzlerce konu var neredeyse. Fuat Köprülü'nün de dediği gibi "Türk Edebiyatını terazinin bir kefesine, Dede Korkut Destanları’nı ise terazinin diğer kefesine koysanız, yine de Dede Korkut hikâyeleri ağır basar."
Dede Korkut Hikayeleri
Dede Korkut HikayeleriAnonim · Kapı Yayınları · 201810,3bin okunma
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.