Gönderi

104 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 4 hours
ÖZELLİKLE İSTANBUL’UN tanıklık ettiği mevsim normallerinin üstünde sıcaklıklar ve geçmiş yıllarla oranlandığında fazlasıyla kurak geçen bir kış. İzmir’de metrekareye bir günde düşen 155 kilogram yağış. Kâh şurada kâh burada kendini gösteren, daha önceleri sadece adını duyduğumuz hortumlar. Bunlar, gözle görülebilir olanlar. Arka planda, değişen göç zamanları, ısınan hava nedeniyle yavaş yavaş daha serin böl- gelere kayan türler ve daha nicesi var. Artık kafamızı kuma gömmekten vazgeçme zamanı. İklim değişikliği- nin gözle görülür etkilerini yadsımak, sadece bir–iki yıl sonra bizi neler bek- lediğini bilmemekle sınırlı kalmıyor, bizden sonrasının da yok sayılması anlamını taşıyor. Gençlerimizin, çocuklarımızın, ço- cuklarımızın çocuklarının yarınlarında karşılarında, yeterince zarar verdiğimiz hâlde hâlâ güzelliğini ve yaşanabilirli- ğini koruyan gezegenimizin ez azından bugünkü hâlini bulması için, bugün aldığımız nefesi hak etmek için, ya- rınların ve yarınların da yarınlarının nesilleri de nefes alabilsin diye birey olarak hepimize çok iş düşüyor. Değişim bireyde ve evde başlıyor. Gereksiz ışıkları kapattığınızda, çöpü- nüzü ayrıştırdığınızda, sadece poşet ve pipet kullanmaktan kaçındığınız- da, hatta bulduğunuz bir karış toprak parçasına ağaç diktiğinizde ya da ağaçlandırma çabalarına verdiğiniz her destekte, dünyaya kazandırdıklarınız ölçülebilirin çok ötesinde. Ve tabii, musluklarımızdan altın akıyormuşçasına dikkatli kullanıp, tek bir damlasını dahi gereksiz har- camamamız gerekirken, hoyratça boşa akıttığımız su. O su ki, sonsuz dön- güsü içinde bizim olduğu gibi bizden sonrakilerin de yaşam kaynağı olacak; işte özellikle ona birey olarak sağlaya- cağımız katkının haddi hesabı yok. Dünya Su Günü için hazırladığımız ve ülkemizin en büyük beş ilini odağa alıp, ülke genelinde kullanım amaçla- rına göre baraj doluluk oranlarına yer verdiğimiz Türkiye’nin Suyu harita- mız, yeraltı suyu kaynaklarımızdaki azalışın boyutlarını da gözler önüne seriyor. Evet kapak konumuz Mars ve teknolojide geldiğimiz son nokta- da, yaşanabilirlik ya da geçmişte de olsa üzerinde yaşam barındırabilirlik konusunda Kızıl Gezegen’i deşmeye devam edeceğiz. Ama bugün karşımızda çok net bir gerçek var: Başka Dünya yok. Ona çok ama çok iyi bakmanız dileğiyle...
National Geographic Türkiye - Sayı 239
National Geographic Türkiye - Sayı 239National Geographic Türkiye · Group Medya · 202121 okunma
·
9 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.