Size çok minnoş bir yazarın hem de daha tazecik bir yazarımızın gözbebeğiyle geldim
Kitabın konusuna gelecek olursak Levent ve Eylül'ün hikayesini okuyoruz.
Levent aşık olduğu kadını bir trafik kazasında kaybediyor, Eylül ise annesini... Ve ne yazık ki aynı kaza da..
Ve asıl acı olan ise istemeden de olsa kazaya Eylül'ün sebep olması veya direksiyon başında onun olması diyelim...
Levent hiç ummadığı bir anda sevdiği kadının katiliyle kendi şirketinde bir araya gelmek zorunda kalır. Eylül annesinin ve bir başkanın ölümüne sebebiyet verdiği için bir süre kendini toparlamak zorunda kalır daha sonra ise işinde başarılı olan Mimar Eylül... Siyah Adamın yani Levent'in şirketin de işe başlar. Siz buna kaderin cilvesi mi dersiniz Eylül'ün çilesi mi orası size kalmış.
Kitabı okurken ilk başta Levent'e o kadar çok kızdım ki yaptıklarından ötürü.. Çünkü ; Eylül'ü günah keçisi ilan etmişti sanki orada ölenlerden birisi Eylül'ün annesi değilmiş gibi ve hatta Eylül de Levent'in tüm yaptıklarına sessiz kalmıştı.
Ama sonra dedim ki Levent'in yaptığını bende yapardım yoldan geçen birini bile suçlardım.
Merak etmeyin Eylül kitap boyunca susmadı Koray' ın da dediği gibi ; ' dilde papuç gibi'
Kitapta çok güzel karakterler var Koray çılgın Koray
Sonra Ömer var iyilik meleği Ömer
Kitaptaki karakterlerden Betül favorimsin baş karakterden daha çok sevdim
Kitabın sonunda sizi farklı sürprizler bekliyor. Ben şaşırdım desem yalan olur. Yorumum da spoi saklı.