Gönderi

400 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
"Şimdi buradayım. Her şeyin uzağında. Hiçbir savaşım yok. Hiçbir görevim yok. Hiçbir şeyi de doğrulamaya çalışmıyorum. Duruyor, odanın yarı karanlığına bakıyor, bekliyorum. Kocaman bir düğmeyi kendine dar gelen bir ilikten geçi..." Siz hiç ölmeye yattınız mı? Dem vurup uykunun kollarında aradınız mı kardeşi ölümü? Her şey Aysel'in şafak sökmez bir günün sabahında otel odasına kendisini atışıyla başlıyor. Kim bu Aysel? Bir köylü kızı? Batıni idealist bir akademisyen? Aysel henüz doğmuşken ölmeye yatıyor aslında, köy okuluna babasının gönülsüz yollayışıyla ve inatla okumak için duyduğu aşkla yatıyor ölmeye, annesi saçlarını örmeden onu okula yolladığında yatıyor ölmeye, ortaokula, liseye devam etmek için bin bir zorlukla kendi sesini elleriyle boğduğunda yatıyor Aysel ölmeye... Cumhuriyet henüz daha bir çocuk onun gibi, hatta Ulu Önder elinden tutuyor bu çocuğun. Fakat halk halen iki dere bir arada, kimisi dinin dogma zincirlerinden prangaların altında seve seve, kimisi kabuğundan çıkmak için dişiyle tırnaklarıyla prangaları atmaya çalışıyor. Yerli milli batıni bir yön, uygar ve modern bir geleceğin temelleri nasıl atılmış ve nasıl toz pembe temenniler keskin bir bıçak misali köreltilmiş görüyoruz. Her bir tanıdığı her bir anı Aysel'in ölmeye yattığı günün sabahında bir film şeridi gibi akıyor zihninde, idealist öğretmeni Dündar Bey, kaymakam oğlu şımarık Aydın, gariban bir ananın kolu kanadı babasız bir oğul Ali, çocuk gelin ve Aysel'in sırdaşı Semiha, milliyetçi abisi İlhan, henüz kundakta küçük kız kardeşi Tezel, annesi, babası... Yükseköğretimine devam ederken tanıdığı ve gönlünü çelen Ömer, lise yıllarında hem onu utandıran hem ilgisini çeken Aydın, Fransa'da eğitim alırken o hep akıllarda kalan ve güvenle sarıldığı Alain ve hepsinden bir parça bulduğu Engin...
Ölmeye Yatmak
Ölmeye YatmakAdalet Ağaoğlu · Everest Yayınları · 20194,294 okunma
·
15 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.