1939’dan 1945’e kadar devam eden ve 80 milyondan fazla insanın hayatını kaybettiği II. Dünya Savaşı; Nazi Almanya’sın, İtalya Krallığı’nın ve Japon İmparatorluğu’nun sonunu getirmiş, ABD ve Sovyetler arasında uzun yıllar sürecek olan soğuk savaş dönemini başlatmıştır. Türkiye, bu dehşet dolu savaşta mihver ve müttefik devletleri arasında kalıp, savaşa çekilmek istensede kendini savaşın dışında tutmayı başarabilmiştir. Ama tüm dünyayı etkileyen savaş koşulları bizi de etkilemiş ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalınmıştır.
Mustafa Çağap ‘ın engin bilgi birikimini ve araştırmalarını edebi bir yetenekle kaleme aldığı Gündönümü Harekatı;
yahudi ya da sosyalist olduğu için Nazi Almanyası’ndan kaçıp Türkiye’ye sığınan birçok parlak bilim insanından sadece biri olan Paul Winkler özelinde dönemin istihbarat faaliyetlerini, savaşın gidişatına yön verebilecek olayları ve gizli ittifakları anlatıyor.
Paul Winkler gibi bir kimyager nasıl oldu da, Nazi Almanyası’nın en üst düzey komutanlarınca bu kadar önemli hale geldi. Gestapo’nun en acımasız SS ajanı Klaus Schramm, Türk ajanlarını küçümserken Amcabey ve Tarık Silahtar’ı tabii ki hiç tanımamıştı. Winkler Nazilerin elinde bulunan kız kardeşi ve kaçtığı ülkede aşık olduğu kadın Cemile arasında bir seçim yapmak zorunda mıydı?
Bazıları diplomasiyi bir akıl oyununa benzetseler de aslında içinde zekanın, cesaretin ve vatan sevgisinin olduğu bir sanattır. Espiyonaj ve kontrespiyonaj faaliyetleri, çıkarcı işbirliklikleri, hainlikler, sorgular ve cinayetlerle bezeli müthiş bir kurgu! (yoksa bunlar yaşandı mı)
Uzun süredir okuduğum en güzel romanlardan biriydi. Mutlaka okuyun.
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.