Bu kitabı tanıma hikayem o kadar enteresan ki... Kitaptan ziyade bu olaydan kısaca bahsetmek isterim. Bir gün kafenin birinde kız arkadaşımla otururken(ki sanırım çok sevmiyor ve o zamanların modası olarak eski sevgilimi unutmak için onunla birlikteydim) karşı masaya, o eski sevgilime aşırı derecede benzeyen bir kız oturmuş ve benim elimi ayağımı titretmişti. Bu kadar benzerlik şaşırtıcıydı. O ilk şoku atlattıktan bir kaç saniye sonra masasına baktığımda bu kitabı görmüştüm. O nasıl bir his. Kitapları seven, şiir seven ve o seneler şiir yazmayı yoğun bir şekilde sürdüren biri olarak o nasıl tuhaf bir andı öyle. (Bu arada sene sanırım 2008-2009, 21-22 yaşlarındayım.) Donup kaldığımı fark eden yanımdaki kız arkadaşımın sorusuna hiçbir şey söyleyemeyip, sadece; o kitabı almak istediğimi söylediğimi hatırlıyorum.
İşin en can acıtan tarafı ise bunun üzerine, ertesi gün o kızın bana bu kitabı alıp hediye etmesi oldu. Ne acı bir vicdan azabı olmuştu benim için. Eski sevgiline benzeyen birini görüyor, onu tekrar hatırlıyor, aynı anda bir kitabı almak için tuhaf bir arzu duyuyorsun, sonrasında, ertesi sabah, gerçek anlamda olmasa da o an hislerle ve düşüncelerle, bir nevi eski sevgilinle aldattığın kız sana bu kitabı hediye ediyor.
Hala bu olayın tuhaflığını hatırlarım Orhan Veli'yi okurken ya da kitabı rafımda her görüşümde. Ama ne acıda olsa doğruyu söylemek gerekirse, O kitapla gelip karşıma oturan kıza benzeyen eski sevgilimi, gerçekten fazlasıyla sevmiştim.
Aşk için, şiir okuyun derim. Umarım sizlerin bu kitapla ilgili daha mutlu anılarınız olur. Saygılarımla.