Gönderi

472 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 12 days
Bir kaza, düşen bir kaya ile karanlığın derinliklerine sürüklenmiş hayatlar.. Baba eksik kalmış bedeninin mutsuzluğunu; sucuk kokuları içinde bir evin içki masasında teselli ederken, henüz ilkokul 4.sınıfta olan çok ama çok güzel küçük bir kız hayatın dibine doğru inmekte. Ne babaannesi, ne kuzenleri, ne arkadaşlarının arasında bir yeri olamıyor belki de sadece güzel olması yüzünden. İlk kitabından öğreniyor olmasam ismi hiç geçmiyor bu kitapta Şebnem'in. Güzel Şebnem , çocuk , genç, yetişkin her döneminde çevresindeki pis oyunların, kirli bakışların içinde buluyor kendisini. Hiçbiri annesinin ihaneti kadar koymuyor ama. Herşeyin nedeni o ihanet. Bir anne eşine ihanet eder belki de çocuğuna eder mi? Terk eder mi? Terk edince sevdim dese de anlamı olur mu? Sevgisizliği annede hissetmiş hele ki bunu yaşayan bir çocuk olunca, nasıl güvenebilir ki hayata. Sonra çorap söküğü gibi geliyor işte her şey. Bir şey sökülmeye başladı mı devamı gelmez mi ? Sökük büyüdükçe sevgisizlik , sevgisizlik büyüdükçe sökük kocaman oluyor . Sonunda sevgiyi öldürüyor hiç olmamış gibi ... Şöyle diyor Şebnem sevgi için : "Sevginin kesintisiz bir şey olduğuna inanmıyordum. Sevgi doğuyordu. Sonra bir gün ölüyordu. Ölünce hiç doğmamış gibi oluyordu" Ama bir gün Ali çıkıyor karşısına. Hiç yaşanmamış bir duygu ile tanışıyor işte o zaman. Öyle bir şey hissediyor ki ...... "Aramızda bir akış olduğunu, birbirimize doğru bir şeylerin aktığını hissetmiştim. Garipti, çok lezzetliydi. Daha önce yaşadığım akışlara hiç benzemiyordu. Dikensiz, pürüzsüzdü. İçimi huzurlu bir heyecanla dolduruyordu." İşte bu duygu sayesinde bağlanıyor belki de hayata. Tutunmak için bir neden lazımsa o bu neden diyorum. Kötü bitmemeli hiçbir hikaye, yüzü gülecek, sevgisine kavuşacak Ali ile olacak inancı okurken hiç bırakmıyor beni. Hayatın karanlık yüzü ile küçük yaşta tanışan güzeller güzeli Şebnem 'in yüzüne açılan pencereden güneş doğsun istiyorum çünkü. Sevsin sevilsin istiyorum. O karanlığı gitsin, unutsun diyorum ,bu kadarı bir insan için çok diyorum. Sonra Gün çıkıyor karşısına. Üşümüş, çıplak kalmış bedeninin titremesine engel olan sıcacık bir dost, bir kardeş.. Gün bir güneş oluyor, ısıtıyor, güldürüyor, bende de, bir keyif oh diyorum yalnız değil artık Şebnem. Bir arkadaşı var artık ona destek olacak. Çok uzun sürmeyince yine içim buruluyor. Gün' ü en sevdiği arkadaşını bir yabancı gibi uğurlaması ile acısının büyüklüğünü hissediyorum tam içimde. Osman ile evlenince belki diyorum belki , şimdi olur mutlu. Sevilmeyi hisseder , iyileşir o cam kırıkları dolmuş yüreği. Olmuyor yine. Gün'ü uğurlamanın vermiş olduğu o derin yarayı sarmasını umduğu bir bezmiş meğer Osman , o an ki duyguların yapmış olduğu bir yanılsama. Hayatındaki ihanetleri unutmasını, intikam isteğinin sönmesini umuyorum . Bırak o günleri unut , yeni bir sayfa aç çok güzelsin mutluluğu bulacaksın yeter ki iste demek istiyorum hep. Ayfer Tunç ile ilk Kapak Kızı ile tanıştım, şimdi sırada Osman var, açıkçası Osman'a ne oldu kısmını da çok ama çok merak ediyorum. Seri kitapları çok sevmişimdir bu üçlemedeki birbirinden bağımsızmış gibi ama son derece birbirine bağlı olan kurguya büyük hayranlık duydum. Kitaptaki tüm tekrarları ve betimlemeleri çok yerinde buldum. Kitabın içine girmek o duyguları bizlere aktarmak oldukça başarılı olmuş bu şekilde. Her bir karakteri gözümün önüne getirerek okudum, o kadar güzel çizmiş resimlerini yazısıyla.. Süleyman, Nihal, Cavidan Fikriyanım, Ersin,Vatuş, Teoman , Ali, Osman, Gün, Leyla, Uluçbey, Selda, çakır gözlü oyuncu tüm karakterleri ile olayları yaşattı kitap bana. Serinin ilk kitabı Kapak Kızı ve devamı Osman'ı da mutlaka okunmalı....
Yeşil Peri Gecesi
Yeşil Peri GecesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20147.3k okunma
·
46 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.