Azizim, 1920’lerin Amerika’sına hoş geldin! Ana tema da trajik bir aşk hikayesinin yer aldığı ancak karakterlerin de çevreyle ilişkisine yaklaşıldığında aslında dönemin kültüründe yer alan gerçeklerin gün yüzüne çıktığını rahatlıkla görebildiğimiz bir hikaye sunmuş yazar bizlere. Öncelikle kitabı Batılı Nick Carraway adındaki kahramanın bakış açısıyla okuyoruz. Gatsby’nin komşusu olmasıyla beraber olaylar gelişiyor. Daisy, Carraway’in kuzeni Gatsby’nin aşkı; Tom ise Daisy’nin kocası ve Myrtle ise Tom’un metresi… İhanetle, umutla, beklentiyle dolu oldukça çalkantılı bir aşk hikayesi. Aslında ilgi çekici ve meraklandıran bir kurgu olsa da bana sürükleyici gelen bir eser olmadı ne yazık ki. Nick Carraway, babası hırdavatçı, sıradan bir karakter. Geçimini borsadan sağlamak amacıyla doğuya, West Egg’de yaşamını sürdürmeye karar kılıyor. Amerika ekonomisinin güçlü olduğu zamanlar; öyle ki ortalama aileler bile borsanın yükselişine ayak uydurup yüksek kazançlar yakalamışlar. Ancak bu yükseliş, 1929 yılına kadar sürmüş, ‘’Kara Perşembe’’ de denilen Büyük Buhran başlamış. Dünyada elli milyon işsizin, toplam üretimin ve ticarette yaklaşık yüzde elli oranlarında düşüş görülen bir dönem yaşanmış. Gatsby karakterine biraz daha yakınlaşalım, başlarda gizemli bir karakter olarak kendisini tanıyoruz, zengin kesimdeki dedikoducu herkes gibi. Onun hakkında anlatılanlara kimse inanmadığı gibi üstüne birçok iftiranın oluşması da cabası, neredeyse katil olduğu düşünülecek kadar. Ya da savaşta Almanlar hesabına casus olmasına kadar, kim neye inandıysa Gatsby o olmuş anlaşılana göre. Bunlardan doğru olan bir dedikodu şu: ‘’İçki kaçakçısıymış,’’ derlerdi genç kadınlar, adamın kokteylleriyle çiçekleri arasında gezinirken. Syf.99 O zamanlar Amerika’nın ne kadar bolluk yılları olsa da, alkole karşı sosyal bir savaşın açılması, alkol üretimine yasak getirilmesine sebebiyet vermiş. Bu durumda gizli teşkilatlanmanın önünü açmış ve yıllar geçtikçe bu gizli teşkilatlanma, altı katına kadar artış göstermiş. Bay Gatsby de dönemin bu yasadışı alkol mafyasını temsil ediyor diyebilirim. Diğer yandan: …son moda giyimli ikisi erkek biri kadın üç siyahinin oturduğu, beyaz bir şoförün kullandığı bir limuzin… syf.107 …sıra bütün kuralları boşlamaya ve siyahlarla beyazların evlenmesine gelecek… syf.168 Amerika tarihine iniyorsak ırkçılıktan bahsetmemek mümkün değil maalesef. Klu Klux öğretisinin ideolojik kökeninde, beyaz ırkın evrim basamağında en üstte yer aldığı ve diğer ırkların aşağı basamaklarda yer alması nedeniyle her türlü kötü muameleyi hak ettikleri görüşü yer alıyormuş. 1920’lerde bu öğretiye inanan kişi sayısının milyonları bulması üzücü bir gerçek. Ne yazık ki yakın tarihte de bu kökenin doğurduğu sonuçlara tanık oluyoruz. Ben bu incelemeyi hazırlarken kitabın ABD’nin o dönemdeki toplumsal olayları yansıtması üzerinde durmayı tercih ettim. Bence açık ve net bir şekilde işlenmiş. Karışık aşk ilişkilerinin heyecanını, durumların eleştirisini siz okuyanlara ya da okuyacak olanlara devrediyorum. Bu metni okuyan herkese teşekkürler ve sağlıcakla kalın!

Muhteşem GatsbyF. Scott Fitzgerald · İletişim Yayınları · 201420,9bin okunma

··

54 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Rumeysa