Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

224 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Mindfulness kitabı 10 bölümden oluşmakta. Mindfulness'ın ne olduğu, biyolojik temelleri, düşünce-duygu-beden ilişkisi, ebeveynlikte mindfulness, çocuklarda mindfulness, iş hayatında stres azaltma programı ve mindfulness temelli bilişsel terpi bölümlerine yer verilmiş. Kitap özünde herkesin zor duygular yaşayabildiğini stres faktörlerinin yaşamda bizi farklı düşğnce duygu ve davranışlara ittiği bunları itmek yerine daha kabul edici bir tutumla karşılmanın öneminden bahsetmekte. Bunu nasıl yapacağımızı sunulan egzersizlerle gösterilmiş. Olayları algılama yorumlama şeklimiz nasıl hissedeceğimizi ve düşünceğimizi belirler bilişsel temelli bakış açısı ile kabul etmenin yer açmanın önemini vurgulamakta. Farkındalıkla yaşamak olumsuz birşey yaşamamak değil olumluların yanında olumsuzlarla bir bütünlük kazanıp bunlardan kaçmamak yüzleşerek yaşamlarımız sürdürmek olduğu gerçeğine ulaşmaktır. Kitapta günlük yaşamdan örnekler ve bilimsel çalışmalar da konunun anlaşılması ve uygulanabilirliği açısından yol gösterici. Altını çizdiklerim: Herkes aydınlanmak istiyor ama kimse değişmek istemiyor. En kalıcı deneyimler sıkıntı çekmeyi, zorlanmayı göze almakla mümkündür. Yaşam yolculuğumuzda neler olduğu kadar deneyimleri nasıl karşıladığımız nasıl algıladığımız da önemlidir. An için yaşamak ile anı yaşamak farklıdır. Bilinçli farkındalık yaşama dair olan her şeyi hoşunuza giden gitmeyen her ne varsa onu şu anda olduğu gibi yaşayabilmektir. Bilinçli farkındalıkta dikkat, niyet ve tutum önemlidir. Niyet neyin peşinde olduğumuzun göstergesi. Neye dikkat edersek niyetimiz o yönde bilgi edinmeye yönelir. Tutum fark ettiklerimizi nasıl bir tutumla ele alacağımızı, yargılarımızı ve gelecek-geçmiş etkisini görmeyi içerir. Zihin doğal olarak sınıflandırma eğilimindedir. Sadece yargıların lensini fark etmek, sevdiğimiz ve hoşumuza giden durumlarda verdiğimiz tepkileri ya da hoşumuza gitmeyen durumlarda verdiğimiz tepkileri fark etmektir. Adrian Wells düşüncelere karşı olan iki tutumdan bahseder. Odaklanmış tutum ve üstbilişsel tutum. Odaklanmış tutum da düşüncelere ve inançlara gerçek doğrular olarak yaklaşılmakta. Üstbilişsel tutumda ise bireyler düşüncelerini gözlem yoluyla zihinsel olarak bakmaktadır ve düşüncelerini deneyimlerinden ayırabilmektedir. Mindfulness'ın sorusu bu nedir'dir. Neden sorusu mücadele etmemizi imkansız kılıp bizi yorabilir. Mindfulness içerikten çok sürece odaklanır. Bilinçli farkındalık ve kabul etme için düşünceleri düşünce olarak kabul etmek adına bir takım egzersizler önermektedir: Zihnimizde yükselen düşünceleri fark etmek; sinema salonunda oturduğumuzu düşüncelerin boş ekrana yansımasını hayal etmek. Gökyüzündeki bulutları düşünceleriniz olarak hayal etmek. Kendini nehir kenarında oturup düşüncelerin başının üzerinden sonbahar ağacınsan kopup önünüzdeki nehre düşen ve nehrin akışında ilerleyen yapraklar olarak hayal etmek. Ben düşüncelerim değilim sadece şu an için bu düşüncelere sahibim. Kendimizi yineleyen zor düşüncelerle ilgili sorabileceğimiz yardımcı sorular -Bu düşünce doğru mu bunu kanıtlayan bir şey var mı -Bu düşünce olamak istediğim yere ulaşmakta bana gerçekten yardım ediyor mu -benim durumuda olmayan biri ne düşünürdü -buna daha sonra nasıl tepki vereceğim yarın ya da gelecek yıl -olabilecek en kötü şey ne? Eğer olursa gerçekten korkunç olacak şey ne? - bu durumla ilgili en kötü senaryo ne olurdu -yaşamımda daha önce bu gibi bir durumla karşılaştım mı karşılaştıysam nasıl baş ettim. - eğer bir arkadaşım bu durumda olsaydı ona ne söylerdim - iyi bir arkadaş bu durum hakkında bana ne söylerdi - bu durumda daha güvende ve cesur hissetmemi sağlayacak bir şey var mı Düşündüğümüz şeyler bizde suçluluk ve utanç ortaya çıkartıyorsa bu düşünceleri kabul edebilmek ve onlarla mücadele etmeden mesafe alabilmemiz için kendimize şunu söylemek yardımcı olabilir: -hata yapmaya hakkım var. Bir şeyi başaramamaya hakkım var. Bazı zayıflıklarımın olmasına hakkım var. Değiştirilemeyecek durumlarda bakış açımızı değiştirmek için kendimize şunu sorabiliriz: - bu durumdan ne öğrenebilirim? Bu durumsa ne gibi bir anlam ve anlayış bulabilirim? Farkındalığımızı engelleyen en önemli bir diğer neden de önceden yaptığımız planlarımızı katı bir şekilde uygulamaya çalışmadaki ısrarımızdır. Hikayenin biçimselliğine takılmış olabiliriz. Bu da fırsatları fark etmemizi, beklenmedik güzel deneyimleri yeterince takdir etmemizi, karşılaştığımız çeşitli zorluklardan sağlam tecrübeler kazanmamızı engelleyecek bir tutuma dönüşür. Bu tutum bizim yakın insani ilişkilerimizi v değerlerimizi nasıl olsa her zmaan ulaşılabilir düşüncesiyle hep ertlemeiş olabiliriz. Neden bazı duyguları sanki hiç geçmeyecekmiş gibi veya çok uzun süre yaşarız? Bu duygular muhtemelen sürekli bir başka duygu, düşünce veya durum tarafından tetiklenerek döngüsel bir şekilde yaşanılıyor olabilir. Uzun süreli yaşanan duygular mod olarak adlandırılır. Modlar duygular kadar yoğun değildir. Enerjik hissetmek sevinç ve kızgınlık gibi tamamen farklı iki duyguda bile ortaktır. Duyguların kontrolü konusunda yaşadığımız yetersizlikler, yaşamla baş etmede yetersizliklerimizin önemli bir nedenidir. Psikolojik problemlerin ve zorlayıcı duygu durumlarının en önemli nedeni, daha fazla acı çekmekten korkmaktır. Zorlayıcı duygu ve durumları yaşamdan çıkarmak mümkün değildir. Mindful ebeveynlik, neyin yanlış olduğunu sorgulamaktan çok, neye ihtiyaç duyulduğu konusunda ebeveynlere yardımcı olmaktadır. Bu durumda neden sorusu yerine şu an ne yapmam gerekiyoe ya da ne tür bir destek bana yarımcı olabilir sorularının sorulması daha uygundur. Mindful ebeveynlik'de özşefkat öne çıkan bir beceridir. Mindful ebeveyn tutumları 1. Çocuğunuzla bir anlaşmazlık yaşadığınızda kendi duygumuzun farkında olabilmek. 2. Öfke ile tepki vermeden önce durmayı öğrenebilmek, 3. Çocuğunuzun bakış açısına katılmıyır olsanız bile onu dikkatlice dinleyebilmek. Bir ebeveynin çocuğu ile duygusal olarak uyumlu olması, etkileşimleri esnasında olumlu ya da olumsuz olmasından daha önemlidir. Mindful ebeveynlik, her durumda olumlu yaklaşmak ile ilgili değildir, daha çok iletişim esnasında uyumlu olmak ya da duygusal uygunluk ile ilgilidir. Hatta gergin bir konuşma esnasında gülümsemek, üzgün olmamak sanıldığı kadar yapıcı bir davranış olmayabilir. Mindful ebeveynlik yoğun duygulara, tepkiselliğe ve strese odaklanır. En yoğun ihtiyaçları anlamayı ve karşılamayı kapsar. Aileler daha az tepkisel olmayı öğrendikçe ve gerçekçi olmayan beklentileri bıraktıkça çovukları için duygusal olarak daha ulaşılabilir olacaklardır; çocuklarını olduğu gibi sevecekler ve sevgi göreceklerdir. İşler yolunda giderken nerede yanlış yaptığımızı ya da neler yapmamız gerektiğini düşünmek pek yaygın değildir. İşler yolunda gitse de mindful tarafımız hep devrede olmalıdır. Çünkü zorlayıcı duygu ve durumları denyimlediğimiz anlarda böyle olmayı hatırlamak zordur. Onun için uygulamaları deneyimleyerek ve kendinize zaman tanıyarak yaşamınıza dahil edebilirsiniz. Yaşamlarımıza yeterince kelimesini yerleştirmek önemldir. Yüksek standartlar yerine ulaşılabilir hedeflerle ilgilenmek akılcı olabilir. Zaman zaman herkes başarısızlığa uğramalı ve yetersizlik ve çaresizlik hissedebilmeli. Eğer bu gerçeği reddedersek çocuklar olumsuz yanlarını gizlemeden olduğu gibi insan olmanın anlamını keşfedemezler. Anne-baba olmanın bir çıkış, kaçış ya da bir bitiş çizgisi yoktur. Kendimizi olduğu gibi kabul ederek kendi bütünlüğümüzü daha çok buluruz ve gerçekçi olmayan beklentileri bırakmayı öğrenebiliriz. Çocukların her şeyden önce ebeveynlerinin koşulsuz sevgilerine ihtiyaçları vardır fakat kendimiz de sahip olamdığımız bir şeyi onlara veremeyiz. Kendimize karşı nazik olarak, ortak paydaşım içinde farkındalıkla önce kendimize şefkat gösterme ile çocuğa yardımcı olabiliriz. Kabul etmek, karşımıza çıkan bütün mücadelelerin, zorlayıcı durumların, yaptığımız hataların aslında sağlıklı bir yaşamın bir parçası olduğunu bilmektir. Fakat bu, çocuklarımızın bizim beklentilerimizi karşılamayan davranışlarını onaylamak değildir. Onu duygu ve düşünceleriyle yargılamamak omun her istediğini yapmak değildir. Onları tanımaya, anlamaya ve merak etmeye dair isteğimizi hep canlı tutmak gerekir. Eğer davranışlarının ötesine bakarsak aslında mücadele eden insanı görebiliriz. Çocuklar için farkındalık Eğitmenin bunu kendisine de uygulaması önemli bir ayrıntı. Bireylere göre özelleştirilmesi gerekmekte. Bu farkındalık çalışmaları yapılırken beklentilerin netleştirilmesi niyetin ne olduğunun açığa çıkartılması gerekmektedir. Dikkatlerin uçuştuğu anları fark etmeleri, düşüncelerini sadece düşünceler olarak görmelerini sağlamak, duygularının bedenlerindeki yansımlarının farkına varmaları, çocuklarda normal olan gürültü, öfke nöbetleri, kavga etme gibi davranışları tamamen ortadan kaldırmaz tabii ki... fakat dürtü kontrolü için araç sağlamak. Duyguların farkındalığına duygularıyla fazla özdeşleşmeden fark etmelerini sağlamak. Hava durumu metaforunu kullanmak. Dışarıdaki havayı değiştiremeyiz ve aynı bunun gibi duygu ve hislerimizi de değiştiremeyiz. Sadece onlara olan yaklaşımımızı ve tutumumuzu değiştirebiliriz. "Ben bu his değilim bu sadece benim hissettiğim şeylerden birisi." açıklamaları yapılır. Duyguları düzenleme; çocukların dikkatlerinin dağıldığını kızdığını daha önceden anlamalarını ve buna göre seçimlerini gözden geçirmelerini sağlar. Ruh halim nasıl sorusunu sordurabilmek farkındalık için önemli.
Mindfulness
MindfulnessZümra Atalay · İnkılap Kitabevi · 2019618 okunma
·
604 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.