Ahtapotun Rüyası, beni bulunduğum andan alan, algıladığım gerçeklikten uzaklaştıran, fantastik ve mitolojik öğelerle süslenmiş yer yer hüzünlü, ama aynı zamanda büyülü bir yolculuk yaşatan etkileyici bir kitaptı. Hikaye iki ayrı insanın kendi duygularını kabullenme ve baş etme sürecinde yaşadıkları mücadeleyi büyülü bir atmosfer içinde resmediyor. Hasan, değer verdiği ve güvendiği insanların kendisini terk etmesi ile yaşadığı yalnızlık sürecinde, yerleştiği yeni evine, eskiciden görüp, etkilendiği bir masa alır. Masanın tablasından çıkan, bir çift kadın eli, ilk başta yaşadıklarının gerçek mi hayal mi olduğunu sorgulatsa da, acılarından kaçış için güvenli bir sığınak sunar. Kadına hissettiği tutku ile masanın hikayesini araştırmak için takip ettiği ipuçları onu ruhlarla ve hayal gücünün sınırlarını aşan olaylarla yüzyüze getirir. O sırada, ölüler diyarında; geçmiş yaşantısını hatırlayamayan Dağkuşu ve yoldaşı cüce tepegöz Mustak, yaşayanların dünyasına dönüş yolunu bulmak için, Şaman Boğaç, öyküleri ile tanınan bilge varlık Abra, hataları sebebiyle pişmanlık duyguları yaşayan ruhlardan beslenen ruhyiyenler, bakım verdiği yaşam ağacı ve huzur verici varlığı ile Dede Korkut; korkutucu ama aynı zamanda bilge Gülyabani ve Bilge Kartal Srenah gibi varlıkları içeren tehlikeli bir yolculuğa çıkarlar. Acı veren duygular ve anlamlarını sorgulatan, bilgi veren masallarla süslenmiş , içsel ve büyülü bir yolculuğa çıkaran Ahtapotun Rüyası çok beğenerek okuduğum , iz bırakan bir kitaptı. Yazar Barış Müstecaplıoğlunun çok beğenerek okuduğum Şamanlar Diyarı, Perg Efsaneleri ve Osmanlı Cadısı kitapları gibi Ahtapotun Rüyası da mitolojiye ve fantastik türe ilgi duyan herkese önerimdir.

Ahtapotun RüyasıBarış Müstecaplıoğlu · Doğan Kitap · 2021192 okunma

··

1 plus 1

·

504 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aylin Büyüksavaş