Gönderi
Aşk Bulutu
Ekin, hayatının en güzel bir yılını Bulut ile geçirmişti. Bulut’tan öncesi ona göre kapanmış, bitmişti. Her gün yaptığı gibi eşini, işe uğurladı ve akşam için sözleştiler ama o akşam Ekin, Bulut’u bıraktığı gibi bulamadı!
Bulut, güzel eşini evin önünde bıraktığındaki tek düşüncesi; akşam eve erken dönüp eşini kollarının arasına almaktı. İşler bitmeyince sinirlense de eşine kavuşma fikri, onu sakinleştiriyordu ki arabasına binerken birinin kendisine seslendiğini duydu. İç güdülerini dinleyip oradan uzaklaşmak istese de adamı dinlemek zorunda kaldı. Adam, eşiyle ilgili bir şeyler söylemişti ve iş dünyasının acımasız iş adamı Bulut Devrim’in öfkesini görmüştü!
Bulut, duyduklarına inanmak istemese de Ekin’in “Geçmişimi sorgulama,” deyişi kulaklarından gitmiyor, hele o fotoğraflar öfkesini körüklüyordu!
Geçmişin sırları, ortaya çıkarken Bulut, Ekin olmadan bir yaşama hazır olabilecek miydi?
Canım arkadaşım bu kitabında bir sürpriz yapıp okuyucularına çok güzel iki hikâye yazdı. Ve yazım aşamasını benimle paylaştığı için kendisine çok çok teşekkür ederim. Şimdi bu iki hikayeden hangisi daha güzel, diye sorsanız inanın bebeklerim arasında ayrım yapamam. Bu güzellikler biraz da benim ellerimde büyüdüğü için onların cici annesi sayılırım. Aşk Bulutu’nu belki birçok Nevra Karataş okuyucusu biliyordur (tabii eski hâlini) ama bilmeyenler için Bulut’un sert ve düşünceli hâli, kesinlikle hoşlarına gideceğini düşünüyorum. Ve Ekin, benim narin, iyi kalpli güzelim. Onu sevmeyecek biri olabileceğini düşünemiyorum. Ekin geçmişte neler yaşamış, Bulut, bunları öğrenince nasıl bir tepki vermiş, okuyun öğrenin. Ayrıca kitabın kapağı ve iç dizaynı şahane.
Mucizenin Renkleri.
Keyifli hafta sonları, hayırlı kandiller hepimize. Aşk Bulutu’nun yorumundan sonra Mucizenin Renkleri’nin yorumuyla geldim ki ben. Bir kitap iki hikaye olması çok güzel, değil mi sizce de?
Ecrin, geçmişini arkada bırakmış yeni bir sayfa açmak için İstanbul’a gelmişti. Yaralarını sarmak, yeniden kanamasını engellemek isterken karşısına Bolat çıktı. Onu her gördüğünde günü daha iyi geçiyor, sanki artık her şey onun etrafında dönüyordu. Ama yine de Ecrin, Bolat’ın kendisini Ela ile kabul etmeyeceğine emindi!
Bolat, ilk defa bir kadına çekiliyordu. Ecrin’in bakışları, tavırları onunda kendisinden hoşlandığını ele veriyordu ama Ecrin sürekli kaçıyordu. Bu da onu şüpheye düşürüyordu ki son kaçışının ardından gördükleri, bunun sebebini de ortaya koymuştu!
Bolat, gördüklerinden sonra Ecrin’e aynı gözle bakamazdı ama yine de kalbi, bir umut peşindeydi. Gördüklerini araştırmış, kafası karışmıştı genç adamın. Sonuç almak için çabalarken Ecrin'in tatile gittiğini öğrenmişti. Ve günler sonra minik bir ses onları tekrar farklı bir ilde hem de bir mezarlıkta karşılaştırdı!
Kader, onlar için son sözü yoksa söylememiş miydi?
Giriş cümlesiyle kitaba bağlanıp sonuna kadar sadece birkaç saat için de heyecanla okuduğum bir kitaptı Mucizenin Renkleri. Akıcı anlatımı, merak ettirici şeyler ile insan elinden bırakamıyor. Ve tabii karakterleri: Ecrin sen benim favori kadın karakterlerimden oldun güzelim. Ayakları üzerinde duran, kendini ezdirmeyen kadınları her zaman çok seviyorum, kadınlar güçlüdür. Bolatcığım, sana gelince fevri hâllerine kızsam da ne istediğini bilen hâline bayıldım. İkisinin önce atışmaları daha sonra tatlış diyaloglarını çok beğendim. Özellikle Ecrin ve Bolat’ın hayatlarının tesadüfü de beni çok etkiledi. 🥲 Ela’ya gelince kendisi spoi olacağı için bir şey demek istemiyorum ama kitabın son sahnesine bittim. Ecrin ve Bolat’ın tesadüfleri neymiş ya da Ecrin’in geçmişindeki sırlar nedir, diye merak ediyorsanız, kesinlikle okumalısınız.
··
68 views
Nasıl güzel bir yorum ile gelmişsin emeğine okuyan gözlerine sağlık canım. Bende okudum ayrı ayrı yorum gelecek hem de ne yorum 😍😍❤️❤️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.