Yedikıta Dergisinin bu ay basımı geciktiğinden, sıralı listemizi bozmadık ve ay sonunda ancak okumak nasip oldu. Hepimize mutlu pazarlar diliyorum. Bu ay ki basım Mescidi Nebevi’ye ayrılmış. Kısaca tanıtırsak Peygamber Efendimiz’in Mekke’den Mediye’ye hicret ettiğinde arkadaşları ve dindaşları ile beraber inşa ettiği mescit diyebiliriz. Resimli tarih köşesi, cami, türbe, mezarlık gibi alanlara yapılan restorasyon yanlışları ve tahriplere serzenişler işlenirken Mescidi Nebevi konusunda Derviş Ahmed adında birinin 230 sene evvel gidip 1 yıl kaldığı ve olayları kaleme aldığı yazısından aktarılmış bölüm güzeldi. Hem de geçmişe bir bakıştı. Nasıl gittin ne yaptın durumlar nasıldı gibi kalıp sorulara az da olsa cevap bulabiliyoruz. Osmanlı Tüfekleri üzerine dikkat çeken bir konu vardı. Özellikle Osmanlı ordusunda İstanbul’un Fethi dönemine kadar eski olan ve kaynaklarda rastlanan ‘Tüfekçi’ diye adlandırılan sınıfın bulunması ve zaman ilerledikçe Osmanlı gibi devletin silahsız kalması olayını düşündükçe hayret ediyorum. Neden? Bunu modern örneklerle açıklamaya çalışalım: 200 sene önce Apple Samsung gibi büyük firmaların direkt üreticisi olduğunuzu düşünün. Ya da daha kolaya gidelim. Nokia’nın 2005 ve 2015 yıllarını karşılaştıralım. Hiçbir şeyi yanlış yapmadılar ama bir şekilde elendiler. Neden? Çağa ayak uyduramadılar. Burada ise kullanılan tüfekler, tabancalar ve mitralyözler anlatılsa da daha çok süsleme sanatına odaklanılmış. Özellikle ilgimi çekense uzun dönem kullanılan Mitralyöz denilen makineli tüfeklerin yerini aniden ordumuzda G3 denilen ve halen MANTIKSIZCA kullanılan bir tenekeye bırakması. Arkadaşlar zamanında güzel olabilirdi ama 60 seneyi geçti artık birliklerde halen G3 bulunması saçma değil mi? Başka ülkeler şimdi müzeye kaldırırdı. Neyse... Mescidi Nebevi üzerine yapılan araştırma oldukça derin. Araştırmış, incelemiş, resimlemiş, anlaşılmayan yazıları açıklamış ve daha neler neler. İnşası, restorasyonu, kullanılan malzemeler, yenileyen kişiler, dış ve iç yazılar, yazıları yazanlar... Hususi Bölümler olarak anlandırılan Mihrap, Kapılar, Dua Penceresi, Minareler... Osmanlı’da Gıda Güvenliği nasıl sağlanıyordu, ilgi çeken konular arasında. Özellikle ekmek üzerinden yapılan oyunlara dair hatırlayalım bir ara sosyal medyada aynı video çok fazla yayıldı ve iyi oldu. Nasılsa mecburlar almaya diye bayat simiti 2 gün satanlara duyurulur. Hadi bir bilgi daha verelim ki ceza gören 3 kişinin belgelerdeki isimlerini açıklayalım. Düşünceniz düşüncemiz oldu diyelim: Agop, Karabin ve Tarpo. Bu üçü de kürek cezası almışlar. Mart sayısının daha çok Çanakkale odaklı olmasını beklerdim. Bu sefer yanıldım tabi. Bunun dışında Tarih Ambarı, hukukçu ve bürokrat Ömer Hilmi Efendi, Vakıflar, Kanuni’nin son seferi olan Zigetvar üzerine bir anekdot, Baharat derken test, ödüllü bulmaca ve son. Seviyorum bu dergiyi. Hep daha fazla anlatmak, bilgilendirmek istiyorum ama bu kadar. Kendinize iyi bakın, keyifle okuyun..

Yedikıta Dergisi - Sayı 151 (Mart 2021)Yedikıta Dergisi · Yedikıta Dergisi Yayınları · 202135 okunma

·

51 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sadık Kocak