Sineklerin Tanrısı( Beelzebub- İbranice'de Şeytan anlamındaki sözcük İngilizce'ye birebir çevrilince Lord of the Flies oluyor.) William Golding 1. Dünya Savaşı'nı görmüş ve 2. Dünya Savaşı' nda bizzat bulunmuş bir şahsiyet. İngiliz, Almanların Londra'ya hava saldırılarını yaşamış. (the Blitz) SSCB(Jack'i kampı) - Özgür Dünya? (Ralph'i kampı) KARAKTERLER Ralph: Dürüst, korkularını gizlemeyen ama duyduğu hayranlığı da gizleyemeyen bir çocuk. Çevresinden çok etkilense de iyiliği ağır basıyor. Domuzcuk:Tam bir aydın kesim. Yerinde tespitleri ve çözüm önerileri olsa da bu önerileri uygulamak konusunda hiçbir yardımda bulunmuyor, diğerleri uygulamayınca da eleştiriyor. Fiziksel güçten yoksun, adaletli dürüst bir yönetici altında fayda gösteren, açan bir çiçek. Simon: Sezgileri kuvvetli, anlaşılamayan bir çocuk. Yüreği iyilikle dolu, ama bunu toplumun geri kalanı gibi gösteremediği için dışlanıyor. Jack: Yüzde yüz kötü birisi değil ama güce aç bir yapısı var, hırslı. Bu da törpülenip kontrol altına alınmadığı sürece kötücüllük baskın olmaya devam edecek. Roger: Kalbi kirli, tam bir sosyopat. Toplumun yargıları ve kuralları bir yere kadar onu tutabildi ama bunlardan ari kaldığı an içindeki tüm kötülükle amel etti. (ABV Roger) Küçükler- Güçlünün yanında, irade sahibi değiller. Sam-Eric : Ralph'i sonuna kasar desteklediler ama Roger'ın işkencesine dayanamayıp boyun eğdiler. Korku şiddeti doğurur ve bu da uygarlığın sonunu getirir. Korkunun olduğu yerde masumiyet barınamaz. TEMALAR . Medeniyet Vahşete karşı . Masumiyeti kaybetmek . Uygarlık kurmak veya uygar kalmak için verilen mücadele(ateş her şeydir!) . İnsanlığın içinde olan kötülük . Savaşın çocuklara ve insanlığa etkisi . Sürü psikolojisinin zararları . İnsanlar eğer gücü hak ederek kazanmazlarsa kolayca istismar edebilirler. . Eğer mümkünse insanlar kendilerinin acı çekmesi yerine bir başkasının çekmesine müsaade edebilirler. (Ralph eğer mümkünse küçükleri avlasınlar gibi bir şey söylemişti) . Bilinmeyene dair korku çok güçlü bir hal alabilir, öyle ki kişiyi veya toplumu sonuçta içgörü kaybına ve belki de histeriye sürükleyebilir. Roman tanrısal bakış açısıyla yazılmış, genelde Ralph tarafından ama bazen Jack ve Simon yönünden kısımlar var. Ralph-Düzen ve uygarlığın sembolü, şef seçildi ama asıl amacı kurtulmak olduğu halde halkının amacı eğlenmek ve oynamak. Sonunda kurtarılıyor ama insanlığın içindeki vahşiliği gördüğü için aslında bir kurtuluş sayılabilir mi? Jack- İçgüdü, vahşetin ve güç arzusunun sembolü. İlk başta bir domuzu öldürmek için vuramadı ama güç tutkusu vicdanını ve merhametini susturunca kana susamış bir hal aldı ve vahşileşti. Romanın sonlarında canavarı kabileyi manipüle etmek için kullanabileceğini keşfetti. Simon- İnsanın içindeki iyi tarafı temsil ediyor. Küçüklere diğerlerinin aksine iyi davranıyor. Domuzcuk ile etini paylaşıyor. Küçüklerin yetişemediği meyveleri topluyor. Canavarın fiziki bir yaratık değil de adadaki çocukların içinde yaşayan vahşet olduğunu ilk anlayan kişi. Domuzcuk- Uygarlığın bilimsel, mantıkçı tarafını temsil ediyor. Ama fiziksel olarak yetersiz, kilolu ve gözleri görmüyor. Öldükten sonra kıymetleniyor, ölmeden evvel kimse minnet bildirmiyor. Roger- Sadist, zalim ve küçüklere eziyet ediyor. İlk başta uygarlığın dayattığı kurallar yüzünden küçüklere zarar vermek istese de veremiyor, taş atamıyor ama vahşileştikçe içindeki kötülük açığa çıkıyor ve Domuzcuk'un üzerine kocaman bir kaya yuvarlayarak vahşice katlediyor. Sam ve Eric SEMBOLLER Şeytanminaresi: Çocukları toplantıya çağıran ve toplantıda kimin elindeyse konuşmasını sağlayan eşya. Otorite, disiplin ve kontrolü sembolize ediyor. Çocuklar vahşileştikçe bu eşya gücünü yitiriyor. Ralph, Simon'u öldürmedeki rolünü düşünürken hep elinde sıkı sıkı tutuyor. Roger'ın Domuzcuk'un üzerine yuvarladığı kaya ile bu deniz kabuğu da kırılıyor. Medeniyetin yok oluşu. Ateş ve Duman: Kurtuluşu simgeliyor. Çocuklar adaya yerleştikçe ve vahşileştikçe ateşin önemi azalıyor. En sonunda ateş adaya yardımı ulaştırıyor ama bu sinyal ateşi değil, Ralph'i öldürmek için yaktıkları kontrolsüz ateş-yangın. Domuzcuk'un gözlüğü: Domuzcuk grubun en akıllısı ve en rasyoneli, gözlükleri de toplumda bilimin ve entelektüel davranışın gücünü temsil ediyor. Canavar: Korku'nun temelini yaratan mefhum. Korku ile başlayan ilkellik ve vahşet yöneliminin baş müsebbibi. Sadece Simon bu etkiden uzak kalabiliyor. Çocuklar ne kadar vahşileşirse, canavara olan inançları o kadar perçinleniyor. Sonuçta bu korkuları ile birlikte canavara kurban sunuyorlar ve ona bir 'Tanrı' muamelesi yapıyorlar. Barınaklar: Birlikte inşa etme planı birliği ve yardımlaşmayı yani bir uygarlığın kilit taşlarını simgeliyor. Ama maalesef çocuklar birlikte çalışamıyor ve zaten kısa süre sonra da uygarlığı terk ediyorlar. Hristiyan alegorisi: Ada: kaynaklar bol, her şey var, CENNET Yılan/yılan gibi sürünen şey : Korku ve sonrasında sapkınlık nesnesi, ŞEYTAN Paraşütle düşen ölü adam: İnsanlığın cennetten düşüşü Ralph ve Jack : Habil ile Kabil Simon: İsa Mesih

Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,9bin okunma

·

63 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Buğra Barış KOLÇAK