Yazar anne babalardan kalan ebeveynlik kayıdı kaseti biz kontrolü kaybettiğimiz anda çalmaya başlar diyor. Çocuğa sizi uyarması için bir söz öğretin diyor. Mesela çocuk üzüldüğünde size "lütfen bana sevdiğin biri gibi davran", "sözlerin beni incitiyor" diyebilir. Bu durumda başa sar, tamir et ve yeniden bağlantı kurun diyor. Yani beni uyardığın için teşekkür ederim birden gerildim, seni incitmek istemedim bu sözleri hak etmiyorsun, aslında demek istediğim yaptığın şeyden hoşlanmadım ama seni ne olursa olsun seviyorum deyin diyor. Şiddetsiz iletişim kurmak isterseniz; ..... görüyorum(görüyorsun), ...... hissediyorum(hissediyorsun), ....... ihtiyacım var(ihtiyacın var), ...... yapmak ister miydin (ister misin)? kalıplarını kullanmayı öneriyor. Kitapta çocuklara saygılı olunursa çocuklarda anne babasına saygılı olurlar diyor. Bir sonraki durumu önceden haber verin diyor. Mesela dişlerini fırçalayınca yatma zamanın geliyor gibi. Çocuğunuza model olmanın öneminden bahsedilmiş. İnsanların yanından hadi amcayı öp, dayına teşekkür et gibi şeyler söylemektense siz çocuğunuza örnek olarak teşekkür edin diyor. Çocuğunuz başkalarının yanında duygularını bastırır eve dönünce sizin yanınızda ağlayabilir bunun sebebi size güven duyduğu için o gün üzülüp bastırdığı duygularını atıyordur. Çocuğunuzla her şeyi birlikte yapmaya çalışın ve günde en az 10 dk her çocuğunuzla başbaşa vakit geçirin diyor. Çocuğa angarya gördüğünüz ve tek başına yapsın diye bıraktığınız işleri bile birlikte yapın, oyuna dönüştürün diyor. Çünkü yalnız yaptığı bir iş ona külfet gelecek. Yapma ve tamam mı? temalı cümleler kurmayın diyor. Yapma cümlesi çocuğa ne yapması gerektiğini anlatmaz diyor. Acil bir şey olduğunda Dur, Hayır diyebilirsiniz. Yapma temalı cümle kurduysanız ardınsan ne yapmasını istediğiniz ekleyin diyor. Tamam mı kelimesine ise hayır cevabı verebilir. Bunun yerine ayakkabılarını giymene ihtiyacım var da diyebilirsiniz diyor. Dikkatli ol demek yerine bakkala bisikletle giderken nasıl emniyette olursun anlat bakalım diyerek anlatırken kendi kendine dikkatli olmayı öğrenir diyor. Çocuğun içinde duyguları birikir ve bazen bir "hayır" cevabınızla ağlayabilir. Bu bir dolmuşluk aslında. Gözyaşında stres hormonları bulunmuş yani ağlamak aslında rahatlamasını sağlar. Çığlık, öfke, sallanmak, söylenmek, kahkaha, öfke de stres atmanın yollarındanmış. Bu durumları baskılamak yerine kabul etmek ve sakinleşmesini beklemek gerekiyormuş. Öfkeliyse oyun hamuru, bir yastiktan, belki gazete kağıtlarını parcalayarak bu öfke nöbetini geçirmesi sağlanmalıymış. Erkekler ağlamaz, ağlama, sus, yoksa sana şunu almam, bir şey yok, ağlamazsan sana dondurma alırım, boş yere ağlama, aa kim ağlattı yavrumu ben onu döverim şimdi gibi davranışlara girmeyin diyor. Üzülmeni, acını anlıyorum ama senin yanındayım bana sarılarak da ağlayabilirsin gibi bir tepki daha doğru. Davranışını çözümlemek için; davranışa tepki verip direnmeden bunun ihtiyacı olduğunu bilerek neden böyle davrandı diye düşünerek sebebin karşılanmamış duygusal/fiziksel ihtiyaçtan dolayı mı yoksa birikmiş duygu boşaltımı mı, bir hassasiyet veya mizac tepkisi mi bakılmalı ve tahmin dile getirilerek çocuğa sorulup ihtiyaç giderilir. Araştırmalara göre dayak yemek çocukların IQ sunu düşürüyormuş ve kendini değersiz, kötü hissettiriyormuş. Dayak yeme sebebini kimse hatırlamıyor yani çocuk hangi hatasından dolayı dayak yedi ve ne yapması gerektiğini anlamıyor bu yüzden dayak disiplini sağlayamıyor. Üstelik dayaktan korktuğu için sinsileşip, yalan söylemeye başka kötü alışkanlıklara yöneliyor. Birde mola cezasının yanlış olduğundan bahsetmiş. Mola yerine götürüp zorla orada tutmak yanlışmış. Çocuk korktuğu için söyleneni yapabilir ve doğru davranışı doğru olduğu için yapmayı seçmiyormuş. Bu kitap baya baya güzeldi bence her ebeveyn okumalı.

Çocuklarla El Ele EbeveynlikPam Leo · Gün Yayıncılık · 2011101 okunma

·

69 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Büşra Usta Aydemir