16 yıl önce Kış Krallığı saldırıya uğramış ve halkı ya öldürülmüş ya da saldıran İlkbahar Krallığı tarafından esir alınmış. Bu saldırıdan sadece 25 kişi kurtulabilmiş fakat bu 25 kişiden sadece 8 kişi kalmış. Bu 8 kişi esir düşen Kış halkının tek umudu. Şimdi size karışık olan konuyu daha az karışık hale getirerek anlatmaya çalışacağım. Kitapta toplamda 8 krallık var. Bu krallıklardan 4 Ritim Krallığı (Yakim, Ventralli, Paisly, Cordel) ve 4 Mevsim Krallığı (Yaz, Sonbahar, Kış, İlkbahar). Mevsim Krallıkları sadece kendi mevsimlerini yaşarken Ritim Krallıkları 4 mevsimi de yaşıyor. Ayrıca her krallığın bir bağı yani sihri var. Bu sihirler bir objeye bağlı (Asa, kolye, bileklik vs.) ve sadece o krallığın kralı ya da kraliçesi tarafından kullanılabiliyor ve yalnızca kendi halkına etki ediyor. Kral ve kraliçe kanı da var ama gerçekten bu yorum onlara da girersem biraz uzar. Kitabımızda İlkbahar’ın saldırısından kaçan bu 8 kişinin İlkbahar tarafından kırılan ve saklanan bağlarını bir araya getirmelerini ve krallıklarını tekrar ayaklandırmaya çalışmalarını okuyoruz. Konusu kısaca bu, gerçekten kısaca... Kitaptaki krallıklar, bağlar derken gerçekten bazı yerlerde durup bu düğümü çözmeye çalıştım. İlk başlarda anlamak biraz zor olsa da kitabın yarısına geldiğiniz zaman kafanızda bir şeyler oturmaya başlıyor ve bu sayede kitabın içine biraz daha girebiliyorsunuz. Yazarın dili beni başlarda gerçekten çok yormuştu ve kitabı yarıda bırakmakla bırakmamak arasında çok gidip geldim. Kitabın kurgusu ve dünyası kötü değildi bence ama tamamen anlatımdan kaynaklanan bir soğuma oluyor insanda, ayrıca karakterlerin duyguları o kadar gizli ve karışık ki kim ne hissediyor hiç anlayamadım. Kitapta hissettiğim tek duygu son sayfalardaydı fakat onu anlatırsam spoi linci yiyebilirim shfksh Kitapta en duygusuz karakter bence Mather’dı. Yani tamam duygularını belli etme de bu kadar belirsiz olmaya gerek var mı bilemedim açıkcası. Yazar araya bir aşk üçgeni sokayım biraz duygu yaşatayım demiş ama bana bu duygular ve aşk o kadar geçmedi ki size anlatamam. Aşk üçgenlerini pek sevdiğim söylenemez aslında ama burda aşk üçgeni bile diyemeyeceğimiz duygulardan yoksun bir arada kalış vardı bence. Türü fantastik olmasına rağmen öyle aman aman bir fantastiklik yoktu içinde bence. Belki ilk kitap olduğu için böyledir bilemiyorum ama keşke daha fazla sihir görseydik diyorum. Bu seri 3 kitaptan oluşuyor ama ben diğer kitapları alıp okumayı düşünmüyorum açıkcası çünkü kitap benim için gayet yeterli bir noktada bitti. Bu kadarı kafi teşekkürler... diyip seriye ilk kitabıyla veda ediyorum.

Kül Gibi KarSara Raasch · Kırmızı Kedi · 2016140 okunma

·

165 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Leman Gamze Metin