Gönderi

316 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
*Bitmeyecek Kavga
"- Onlara ne yaptın ki? - Ben mi? Devleti yıkmaya kalkmışım. Oysa yaptığım bir konuşmada, açlıktan ölen insanların varlığından dem vurmuştum yalnızca." İyi akşamlar Dünyalılar. Sizlere 1930'lu yılların Amerika'sında yaptığım seyahatteki naçizane notlarımı paylaşmak üzere burdayım. Sadece Amerika dediğime bakmayın, notlarımın büyük kısmı Türkiye'nin, Fransa'nın hatta tüm Dünya'nın temel sorunlarından olan işçi sınıfı hakları(!). Bu konuyu Dünya üzerinde Steinbeck kadar derin eleştiren var mıdır bilmem. Bu duruma şaşırmamak gerek. Çünkü Steinbeck bir ırgat ailesinin çocuğudur. Babası Prusyalı, annesi ise İrlandalı göçmen bir aileye mensuptur. Çoğu yaşıtı gibi o da küçük yaşlarda çiftçilik yapmıştır. Irgatlık ve işçilik yaparken edindiği deneyimler sayesinde eserlerinde işçilerin yaşamlarını çok realist bir üslup kullanmıştır. Yaşadıklarını yazarak, bizim de yaşamamızı sağlamıştır. Romanlarında genelde işçileri, yaşam koşullarını, ilişkilerini anlatmıştır. Bu kitap da bunun en güçlü örneklerinden biridir. Kitap, meyve toplayıcılığı yaparak hayatlarını kazanmaya çalışan mevsimlik işçilerin yaşadıkları sıkıntıları ele almaktadır. İççi destekçisi örgütlerden birine mensup iki genç; Mac ve Jim, Torgas Vadisindeki elma toplayıcı işçilerin bulundukları kampa giderler ve işçileri kendilerini ağır koşullar altında çalışmaya mahkum eden mülk sahiplerine karşı haklarını aramaları konusunda örgütlerler. Kitabın genel konusunu Mac ve Jim’in işçi kampında geçirdikleri süreç oluşturmaktadır. İki devrimcinin işçiler arasına karışarak tabandan örgütlemeye çalıştıkları grev, okura işçi bilincinin ne denli gelişmeye açık olduğu, kendi gerçeklikleri onlara fark ettirildikleri takdirde işçilerin bitmeyen kavgalarına nasıl sahip çıktıklarını yalın diliyle, realist bir anlayışla vermektedir. Kapitalizmin getirisi zulmün, açlığın ve işçilerin hayatları üzerinde oynadığı kirli oyunların, bitmek bilmez kar hırslarının tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilerek mahkûm edildiği roman, devrimci mücadelede Kaliforniya meyve bahçelerinde çalışan işçiler üzerinden uzlaşmazlığın, devrimci kararlılığın ve gözüpekliğin önemine vurgu yapıyor. Steinbeck, kapitalist sistem sürdükçe kavganın bitmeyeceği ve mücadele bayrağının elden ele taşınacağı mesajını güçlü bir şekilde okuruna iletmektedir. Bu çerçevede de genç nesillere mücadele umut ve azmi aşılayan bir eser olarak değerini korumaktadır. Kitaptaki bazı kısımları haklı bulamayabilirsiniz. Yalnız kesinlikle haksız da bulamazsınız. Steinbeck düşünceleriyle, yalın dili ve o güçlü kalemiyle net bir şekilde sizi ikna ediyor. Okuru adeta greve, isyana çağırıyor. İsyan dediğim, haklarımızın bariz ihlaline karşı isyan. Diğer bir dikkatimi çeken kısım ise kitap adeta bir Amerikan filmi gibi. Diyalogları okurken kendinizi düblaj dinlemiş gibi hissediyorsunuz. Alıntılarıma bakarsanız bunu net şekilde görürsünüz. Kitabın ismi o kadar çok iyi seçilmiş ki, daha iyi bir isim olamaz kesinlikle. Okurlarına her şeyi tüm çıplaklığıyla göstermesine rağmen bu kavganın hiç bitmeyeceğini kendisi de bildiği için böyle bir isim vermiş bence. Dünya varolduğunu sürece haklı-haksız davası bitmeyecek. Sömüren ve sömürülen insanlar daima olacak. Makamlar kalıcı olacak, sadece isimler değişecek. Çünkü neden biliyor musunuz? İnsanoğlu asla akıllanmayacak ve kendinden başka kimsenin iyi olmasını istemeyecek. Böyle geldi, böyle gidecek.. Buruk bir kapanış oldu çok uzun süre sonra. Kendinize iyi bakın Dünyalılar. Kitapla kalın.
Bitmeyen Kavga
Bitmeyen KavgaJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 20166bin okunma
··
1.415 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.