Gönderi
Yazımı Beğendiyseniz Aynı Ad ile Beni İnstagramda'da da Bulabilirsiniz
Merhaba , bu kitabı anlatmaya öncelikle çok önem verdiğim bir konu olan “Hemingway”ın kim olduğu ve nasıl “Modernizm” bakış açısıyla yazdığı ile başlamak istiyorum.
19. yüzyılın sonunda gelenekçiliğe karşı olarak, savaş yıllarını atlatmış ve belli travmatik izler taşıyan, felsefi olarak hayatı sorgulayan insanlar arasında “Modernizm” baş göstermiştir. Kükreyen 20li yıllar insanları ütopik düşüncelere çekerken savaş sonrası bu yazarlar gerçekliğe dönüşü yaşatmıştır.
Hemingway’in de dahil olduğu bu yazarlar aynı zamanda “Kayıp Jenerasyon” olarak da biliniyordu. Bu terimin tanımını tamamen bu kitapta gözlemleriz.
Savaştan çıkmış artık geleceğe dair bir ümidi olmayan, çeşitli yaralar almış, günlük hatta anlık yaşayan, aidiyetsizlik duygusuyla oradan oraya savrulan bu insanlar,yaralı,garip ilişkiler yaşayan ve sürekli içen insanlardır.
Dolayısıyla bu kitap Modernizm’i de çok iyi anlatan bir kitaptır.
Peki, “Hemingway kimdir ve bu kadar önemli olmasının nedeni nedir?” dersek de kendisi birinci dünya savaşına katılmış burada bir hemşireye aşk olmuş daha sonraları New York’da en yakın arkadaşı olan James Joyce ile Amerikadaki ilk boksör yazarlar olmuş. Savaştan döndükten sonra hep yazmıştır, bu da ilk yazdığı kitaptır.
Hemingway’in ilk yazdığı kitaptır. Ve ilk yazışında 6 ayda bitirmiştir fakat sonra beğenmeyince revize etmiştir adı da başta"Fiesta/Şenlik" olmuş.
🎖Çokça kısa hikayeyi de hakkıyla yazmıştır ki bu Amerikan Edebiyatında çok önemli yere sahip olan bir türdür. Çünkü kısa hikaye yazmak sanılanın aksine “iyi bir yazar olmak ve uzun romanlar için bolca antrenman yapma aracı” değildir, kişi ancak bolca roman yazıp antrenman yapıp iyi bir roman yazarı olduğunda iyi kısa hikayeler yazabilir.Çünkü kısa hikaye çok daha az sözcük ile çok daha fazla anlam anlatılır.
🏔Hemingway’in “buzdağı teorisi” de bu duruma çok uymaktadır. Buzdağını bilirsiniz, görünen yüzün çok daha fazlası altında yatmaktadır. Hemingway’in kalemi de böyledir, yazdığının yazdıklarından daha çok ve derin anlamı vardır. Hatta genelde yazmadıklarının bile anlamı vardır, çoğu şeyi eksik bırakır ve bizim anlayıp tamamlamamız gerekir. Hatta Hemingway’e ait olduğu söylenen dünyanın en kısa hikayesi diye bir efsane de bulunmaktadır “Satılık:Bebek Patikleri.Hiç giyilmedi.”
Kitap basıldığında oradaki bohem hayat geçiren insanların peşine düşmüş ve sürekli rahatsız eden karakterin bir Yahudi olması ve “Yahudilerin de aynı bu şekilde Amerikan tarihine yapışmış istenmeyen bir grup olması” anlamına geldiği için çok tepki almıştır.
Kitapta sürekli bahsedilen, saçma ve iğrenç bulunan “Boğa Güreşi” ise savaşı temsil etmektedir, farkederseniz o vahşeti bir kadının bile iğrenmeden izleyebilmesine sürekli dikkat çekmiştir zaten bu güreş olay örgüsünün zirvesine yerleşmiştir. Aynı zamanda bu güreşlerin anlatımında yapılmış olan detaycılık aynı Moby Dick’te tüm kitap boyunca tasvir edilen balina ve balinacılık gibidir.
Bu arada kitabın orijinal adı olan “The Sun Also Rises” dini bir metinden alınmıştır fakat Türkçeye yanlış çevrilmiştir , gerçek anlamı o kadar umutsuz hayatların arasında bir umut sembolü olacak olan “Güneş Gene Doğacak”tır.
"Sürgün edilmiş birisin sen. toprakla olan bağını kaybetmişsin. kıymetlenmişsin. sahte avrupa standardları seni mahvetmiş. ölümüne içiyorsun. seksi kendine takıntı etmişsin. tüm vaktini konuşmakla geçiriyorsun, çalışarak değil. sürgünsün sen, anlıyorsun değil mi? kafelerde dolaşıp duruyorsun."
Kısa Özet İçerir Dikkat Ediniz
Önceki postlarda bahsettiğimiz gibi kitap bir grup bohem hayatı yaşayan, her günü kafalarına esen yerde geçiren , sürekli içen, kadınlara ve özellikle birine herkesin düşkün olduğu, savaş sonrası bir grup dağılmış insanları anlatır.
Baş karakterimiz Jake Barnes bir savaş gazisidir ve bu yüzden cinsel hayatı artık bitmiş durumdadır.Fakat ümitsizce Breth denen genç ve dul kadına aşıktır.Aslında kitapta herkes bu kadına ilgilidir, hatta bir bölümde köylüler bile bir tanrıça edasıyla onun etrafında dönerler. Bu olay grubun bitmek bilmeyen yolculuğunun top noktası olan festivalin ilk gününde olur.Anı yaşayan, sürekli başka yerlerde sabahlayan,hep içen bu insanların hayatlarında pek bir şey olmaz, fakat okudukça o ruh hali sizi içine çeker.
··
128 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.