Gönderi

200 syf.
·
Puan vermedi
Pozitif Ebeveynlik
Kitabın özeti: Ebeveynin çocuğa, "ağlarken konuştuğunda dediğini anlamıyorum" cümlesini kurması doğru değilmiş. İhtiyaç, istek ve duygusunu yaşamasına müsaade edip beklemeliymişiz. Kendi ihtiyacımızla çocuğun ihtiyacını iyice birbirinden ayırmadan “bak böyle yaparsan ben çok üzülürüm...” dememeliymişiz. Önceliğimiz onun duygusunu anlamak neden bu davranışı yaptığını algılamak olmalıymış. Bir şey isterken bu bizim endişemizi gidermek için olmamalı, çocuğun ihtiyacı olmalı, bizim değil diyor. “Bak seni çok seviyoruz, o yüzden bu böyle olmalı...” gibi ifadeler de “istediğimizi yapmazsan seni sevmeyiz...” anlamı taşırmış. Çocukla oyun oynarken öğrendiklerini sorgulayan sorular sormakla ebeveyn kaygıları yüzünden o an mutlu oyun aktivitesi ıskalanırmış. Ebeveynler duygularını bastırmadan ifade etmeyi, çocuğunun da olumsuz duygularını ifade ederek rahatlamalıymış. Çocuklara ev ve evde yaşananlarla ilgili geribildirim verilmeliymiş. Yaşadıkları evde ne olup bittiği konusunda kendilerine uygun bilgi sahibi olmalılarmış. Çocuğa sürekli aynı şeyi söyleyip enerji tüketmeyin diyor. Bir süre sonra duyarsızlaşır ve duymaz. Mesela çoraplarını giy demek yerine yerler çıplak ayakla gezmek için çok soğuk bu çoraplardan birini seç bakalım diyerek daha az enerji harcarsınız demiş. Zamanında bu problemleri baskıyla çözersek ergenlikte ciddi patlamaları olan çocuklarımız olabilirmiş ve ergenlik geçtiğinde okuldan mezun olmuş olacaklar ve vakit çok geç olacak diyor. Korkutmak doğru bir şey değil ama bir anda “bak polis amcalar gelir bize kızar şimdi...” dememizin sebebini de bilinçaltı kayıtlar olduğunu söylemiş. Tehdit, rüşved, ödül, ceza, bağırmak yok. Bir sorun çıkınca çocuğa küsmek yok. Ebeveyn çok sinirliyse çocuğa yalnız kalmak istediğini veya kitap okuyacağını söyleyebilir diyor. Çünkü çocuk o öfke patlamasından sonra ebeveynin sakinleşip döneceğini düşünemez diyor. Anne bağırdıkça çocuk dinlemiyormuş hatta çocuk bir süre sonra “annem bağırana kadar yaptığıma devam edebilirim!” düşüncesini geliştiriyormuş. Fazla sınır koyan ebeveynlerin çocukları baskı altında ve hiç sınır konulmayan ebeveynlerin çocukları sınırı olmayan bir boşlukta nereye gideceğini bilmez biçimde hissedermiş. Hiperaktivite de sınırsız çocuklarda değerlendirilmeliymiş. Sınır koyan cümleler, dikte edici ya da emir ve ima niteliğinde olmamalı, nahif bildiri ya da soru şekli geliştirebilirsiniz diyor. Gereksiz kural getirip sonra ondan vazgeçmek gibi tutarsız da olmamalıymış. Kısa ve net cümleler, kararlı ve emin şekilde kurulmalıymış. Örnek olarak; yatarak, tv izlerken yemek yememek, parktan gelince banyo yapma kuralları verilmiş. Esneklik yapılacaksa da bu çocuğa açıklanıp tekrar kurallara döneceği hatırlatılarak yapılmalı demiş. Anne ve babanın ebeveynlik kuralları arasında uçurum olmamalı diyor. Çocuğa saygı duymak; odasına girmeden kapıya vurup izin istemek, çekmecelerini karıştırmamak, oyuncaklarını ve kıyafetlerini ondan izin almadan birine vermemek vs. İnadından yapıyor dediğimiz çoğu şeyi çocuklar kasıtlı yapmazmış sadece neden öyle yapması gerektiğini içselleştirememiştir diyor. “Mola” yöntemi halen birçok okulda kullanılıyor ve yazar bu yöntem için hiç sevmediğim ve inanmadığım bir yöntemdir diyor. Çocukta negatif duyguları azaltmak yerine besler ve durup düşünmeye ittiği bir öğreticiliği de yoktur diye de ekliyor. Yaptırım, tehdit ve gözdağı içerir. Yazan ve öneren yerlere itibar etmeyin demiş. Marshmallow testinden bahsetmiş 3,5-5,5 yaşlarındaki çocukları birer odaya alıyor onlara bir şeker veriyorlar ve bu şekeri yemezse döndüğünde bir şeker daha vereceğini söyleyen kişi odadan çıkıyor. Bazısı hiç dayanamayıp hemen yedi şekeri, bazısı ucundan kemirdi, bazısı yememek için şekere bakmadı, hatta sırtını dönüp oturdu. Bazısı kendini oyalamak ve ilgisini şekerden çekmek için yöntemler denedi. Bu deneyde iç kontrolü gelişmiş çocukların yetişkinlikte akademik olarak başarılı olduğu bulunmuş. Kontrolcü ebeveynlerin çocuklarında ise bu otokontrol gelişmiyormuş. “Ben sen böyle yapınca şöyle hissediyorum...” söylemlerinin de yanlış olduğunu bizim duygularımızın yükünü çocuğa yüklemeden doğruyu öğretmemiz gerektiğini söylüyor. Takdir etmeliyiz, motive etmeliyiz ama gereksiz sonuca dayalı övgü olmamalı, sürece odaklı olmalıymış. Sonucu övmektense başarılı olsun olmasın çabası övülmeliymiş. Teşvik ise tünelin sonunu göstermek gibidir diyor. Teşvik ile hatalardan öğrenme gerçekleşir ve gereksiz mükemmel, harika övgülerden uzak durulabilirmiş. Yaşa göre de teşvik edilmeli, zaten yemeğini rahatlıkla yiyebilen bir çocuğu yemeğini yediği için takdir etmeye gerek yoktur. Çocuklar yalan söylemez ama hikaye uydururlar diyor. Bu hikaye uydurma ihtiyacı bir eksikliği karşılamak için, bir gerçekten kaçmak için, bir duygusal olaya karşı korunmak için oluşabilirmiş. Neden yalan söyledin demek yerine; aslında ne anlatmak istiyordun aklınden geçenler neydi seni rahatsız eden tam olarak neydi sorularını deneyin. Peki bunun doğru ya da yanlış olduğuny biliyor muydun? Bak sende farketmişsin veya artık böyle hissettiğinde ne yapacağını öğrenmiş oldun vs. Birde ebeveynlerin "bizim evimizde kötü söz kullanmıyoruz, bizim evimizde yalan konuşmuyoruz, bizim böyle adetlerimiz yok" bu çoğul cümleleri kurmamaya dikkat etmesi gerektiğinden bu sözlerin tüm aileyi kapsaması ve çocuğun doğrulara kendisinin ulaşması bakımından engelleyici olduğunu düşünmüş. Sürekli Hayır cevabı veren çocuklar içn ebeveynin bu kelimeyi kullanmadan (TAT) Tamam, Anlıyorum, Tabii ki kelimelerini kullanın diyor. Sadece acil durumlarda bu kelime kullanılarak sonra da neden Hayır dendiği açıklanmalıymış. Hayır, elektrik prizine dokunmak yok çünkü çok tehlikeli, sana zarar verebilir gibi... Birde 3 adımlı yol önermiş yazar. 1.Dinle ve anla  2. Tarafsız olan neyse bilgi ver, 3. Dikkatini sonuca yönelt ve seçenek sun. Bu yöntemi bir problemi çözmek veya bir şey öğretmek için kullanabilirmişiz. Örnek : “Yere bir şeyleri atmak istiyorsun (1). Ama o kırılır ve o yere vurmak için değil (2). İstersen yastığı yere vurabilirsin (3).” Akşam 18-20 saatlerinde büyük disiplin değişiklikleri yapmamayı da eklemiş.
Pozitif Ebeveynlik
Pozitif EbeveynlikTansu Oskay · Destek Yayınları · 202025 okunma
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.