Gönderi

210 syf.
8/10 puan verdi
DNA sarmal keşfinin asıl kahramanı; Rosalind Elsie Franklin "Photo 51"
20. yy'ın en büyük başarılarından biri olan DNA'nın moleküler yapısının çözümlenmesiyle bilim dünyası âdeta büyük bir zafer kazanmıştır. Bilim ışığında yapılan uzun soluklu çalışmalar ile netleşen DNA'nın sarmal keşfi ile 1962 yılında James Watson, Francis Crick ve Maurice Wilkins fizyoloji ve tıp dalında nobel ödülüne layık görülmüştür. Watson, bu başarının hikayesini kaleme almış ve okurlara sunmuştur. Kitabı incelemekten çok gözardı edilen bazı gerçeklere ışık tutmak isterim. DNA'nın sarmal yapısının keşfi çok zorlu ve karmaşık bir süreç sonunda gerçekleşmiştir. Birçok bilim insanının rekabet halinde verdiği bu savaşı Watson ve Crick ikilisiyle beraber Wilkins'te kazandı. Watson ve Crick'in bilimsel başarılarına şüphe yok ancak bu mevcut süreçte etik davranmadıklarını belirtmek isterim. Okuduğum bölüm itibarıyla (MBG), lisans/2 de aldığımız kromozom dersinde bilim insanlarını canlandırma şansımız olmuştu. Değerli hocamız sayesinde bu hikâyede ki rolüm Rosalind Elsie Franklin olmuştu. Yaptığı X-ışını kırınımı çalışmalarıyla uzmanlık elde eden Rosalind, 1951'de DNA yapısını araştırmakla görevlendirilmiştir. Çalışmalarını Maurice Wilkins ile birlikte yapan Rosalind, DNA yapısının keşif rekabetinde özveriyle ve sabırla çalışan bir bilim insanıydı. Çektiği X ışını fotoğrafıyla (ft.51) DNA'nın moleküler yapısını bir bakıma keşfetti. Ancak çalışma arkadaşı Wilkins, Rosalind'den habersiz aldığı fotoğrafı Watson'a göstermiştir. Görüntüyü gören Watson'ın tepkisi; “…Fotoğrafı gördüğüm anda ağzım açık kaldı ve kalbim hızla çarpmaya başladı…Tüm ayrıntılar oradaydı.” olmuştur. Yıllarca X ışınlarına maruz kalan Rosalind Franklin ise kansere yakalanarak, 16 Nisan 1958'de henüz 38 yaşında hayata gözlerini yummuştur. Watson ve Crick fotoğrafı inceledikten sonra DNA'nın yapısını keşfederek, 25 Nisan 1953 yılında Nature dergisinde yayınlamışlardır. Watson, Crick ve Wilkins; 1962 yılında nobel ödülüne layık görülmüşlerdir. Watson ve Crick; Rosalind'in adını bile anmazken, Wilkins konuşmasının sonunda Rosalind'e katkılarından dolayı teşekkür etmiştir. Watson ve Crick'in yıllar sonra açığa çıkan bu etik olmayan davranışları yoğun eleştirilere sebep olmuş ve Watson kendini bir itiraf niteliğinde ki şu açıklama ile savunmuştur; “Ortada dolaşan bir söylenti var: Francis ve ben güya King’s College’dekilerin verilerini çalmışız. Ben sadece Rosalind Franklin’in X ışını fotoğrafını gördüm ve sarmal orada görünüyordu. Biz de buna dayanarak bir ay içinde molekül yapısını elde ettik. Ne yapabilirdim, Wilkins bana o fotoğrafı göstermemeliydi. Ben bir çekmeceyi açıp kimsenin fotoğrafını çalmadım, onu bana gösterdiler.” Rosalind'in ölümünden 9 sene sonra yayınlanan "İkili Sarmal" kitabında Watson, Rosalind'i aşağılayarak aksi ve saldırgan bir kişilik olarak lanse etmektedir. Bu çelişkiler ile beraber sadece kitabın son sayfalarında Rosalind hakkında olumlu sözler etmektedir. İkili sarmalın keşfinden sonra tıp, genetik, eczacılık alanında yapılan tüm gelişmeleri (İnsan genom projesi, PCR, Gen Terapisi, Crispr Cas-9, Sentetik biyoloji vs.) X ışınlarına maruz kalan Rosalind Franklin'e borçluyuz. Yaptığı X-ışını kırınımı çalışmalarıyla DNA'nın ikili sarmal keşfinin göz ardı edilen kahramanı Rosy, kromozom dersinde bilim insanları canlandırma etkinliğinde, ben o gün sen oldum, hissettim ve gurur duydum. "DNA bilmez de, umursamaz da. DNA yalnızca vardır. Ve biz, onun müziğiyle dans ederiz."
İkili Sarmal
İkili SarmalJames D. Watson · Say Yayınları · 2013222 okunma
··
560 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Noralya okurunun profil resmi
Bu hikaye Einstein 'in gölgesinde kalan ve bir teşekküre bile layık görülmeyen Mileva Maric' i anımsattı bana . Kadınlar her koşulda buna maruz kalıyor . Sanırım bu konuda şanslı olan tek kişi Marie Curie' idi. Eşi Pierre Curie Nobel ödülünü yalnızca eşiyle birlikte almayı diğer türlü reddettiğini söylemişti. Ve hayran kalmıştım ona :) Böyle bir değeri, Rosalind 'i öğrendiğim için mutlu oldum. Rosalind' i duyurduğun için teşekkürler :)
Nes okurunun profil resmi
İncelemeyi okuyup yorumda bulunduğun için ben teşekkür ederim. Rosalind'in hakkının yenmesi ve çoğunluğun bunu yanlış bilmesi âdeta kanıma dokunuyor diyebilirim 🤗 Marie Curie gerçekten şanslıydı ancak Maric, Rosalind ve nicesi.. Bilimsel teorilerin kaşiflerinden bahsedilince bile bilim insanları yerine "bilim adamları" tabiri kullanılıyor. Cinsiyetçi ayrımcılık burada başlıyor maalesef. Ama biliyoruz ki beyin unisex bir organ değil ve zekanın cinsiyetle bir ilgisi yok. Dolayısıyla mükemmel bilim kadınlarımız da hep var olacaktır. Bilimle kalalım
Noralya
Noralya
🌼💛
2 sonraki yanıtı göster
Bahri Doğukan Şahin okurunun profil resmi
Kitap eksininde bilimsel bilgiler ve öykülerle dolu bir inceleme olmuş, kitap da radarıma girdi. Teşekkürler. ^^
Nes okurunun profil resmi
Hayat öyle bir sinir ağı ki kimlerle sinaps yapacağımızı bilemeyiz. Yaptığım inceleme kitabın radarınıza girmesine vesile olduysa ne mutlu bana. Keyifli okumalar 🤗
Bu yorum görüntülenemiyor
Yaïr okurunun profil resmi
İnsanoğlu yine coşmuş youtu.be/KCy22tEkBFo
Nes okurunun profil resmi
👍🏻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.