ALGI KALESİ “Her kaosta bir sistem, her düzensizlikte bir düzen vardır.” Carl G. Young’a ait bu sözlerle başlıyor “Algı Kalesi.” Felsefi konular ve tartışmalar üzerine fantastik bir kurguyla oluşturulmuş bu ilginç roman 1873 İstanbul’u ile 2012 İstanbul’u arasında geçer. Kitabı elinize aldığınızda gidiş-gelişler olacağı düşüncesine kapılmayın siz yine de. Zira yazar kurguyu başlatırken 1873 tarihinde İstanbul’da bir meyhanede iki arkadaşın sohbetiyle sizi bu fantastik olayların içine çeker. Sonra da kitabın sonuna gelene kadar zihninizi meşgul edecek soruları sorup dururken tarihsel düzlemden kopmanızı engeller. Gültekin Karakuş’un tam yedi yılda yazdığı ve Eylül ayı içinde H2O Yayınları tarafından okuyucusuyla buluşan“Algı Kalesi-Rastlantı ve Devinim” romanı felsefi tartışmaların, soruların ve bu sorulara cevap arayan bir kurgunun fantastik tarzda romanlaştırılmış halidir diye biliriz. Kitabın ana karakteri, okuma ve bilgiye sahip olma tutkusuyla öne çıkan Levend. 1873 yılının İstanbul’unda bir medresede hocalık yapan Akil Hoca söyledikleriyle, başına gelenlerle, hatta vehimli düşünceleriyle romanı sürükleyen ikinci ana karakterdir. Levend’i bilinmez bir maceranın içine çeken, hem de ona, neyle karşılaşacağına dair en ufak bir bilgi vermeden bunu yapan Tahir Usta kitabın başında en önde olan kahramanımızdır. AncakLevend’i alıp götürdüğü bir mezarlıkta “Akil Hoca’ya selam söyle!” dedikten sonra hiç beklenmedik bir şey yapar. Bu andan itibaren Tahir Usta kitabın gizli öznesi olacak ve romanın sonuna kadar kendisine atıflar yapılan, devamlı olarak sözleri düşünülen, geride bıraktığı esrarengiz kütüphane ile ara ara karşınıza çıkar. Akil Hoca’nın eşi olarak romanda gördüğümüz bir karakter ise Melike’dir. Diğer karakterlere göre biraz daha zayıf kalan Melike, romanda fazla yer almadığı gibi çok fazla da konuşmaz. Ancak sevgiyi ve teslimiyeti teslim eden bir görüntü çizer. Levendbilgiye âşık olan ve hiç kimsenin sormadığı, cevabını da hiç kimsenin bilmediği soruyu aramaktadır. Tahir Usta çok az kişinin bildiği bir aşk derdiyle ömrünü geçirmiş, her zaman Neva Hanım’a olan sevgisini muhafaza etmiş ama garip aynı zamanda da çok bilgili, kitap aşığı ve yabancı diller uzmanı bir adamdır. Akil Hoca medresede görev yaparken, belki de hiç söylememesi gereken bir şeyler söyler. İdam cezası almasına sebep olan bu sözlerden sonra bir anda kendini nezarette bulan Akil Hoca, ilk başta her şeyin bir yanlış anlama olduğunu, hatta kendisine kötü bir şaka yapıldığını, biraz sonra da bu kötü sürprizin biteceğini düşünür. Ancak hiçbir şey onun düşündüğü gibi olmayacaktır. Tahir ile Levend’in yolları ayrılırken, Akil Hoca ve Melike de bir birinden ayrılırlar. Derken Levendve Akil Hocan’ın yolları kesişir. Kitabın ilerleyen bölümlerinde karşınıza edebiyat, felsefe, şiir dünyasından tanıdığınız isimler dâhil olur. Levend ve Akil Hoca’nın ayrı zaman ve mekânlarda yaptığı konuşmalar, sordukları sorular zaman zaman sizi sarsmaya yetecektir. Kitabı dil ve kurgu açısından inceleyecek olursak, yer yer başarılı olduğu bölümler olmakla birlikte kurgunun ve dilin aksadığı bölümler de yok değil. Ancak bu durum romanın kurgusunu bozan, okumasını öldüren ve ya heyecanını olumsuz etkileyen bir düzeyde değil. Yazarın kitapta kullandığı dil genel olarak açık ve anlaşılır bir özellikte. Bazı bölümlerde kullandığı sert kelimeleri metnin içinde eritmekte zorlansa da romanın genel havası içerisinde sorun oluştuğu söylenemez. Kurgu olarak yazar fantastik bir örgü kullanmış romanda. Kitabın başından sonuna kadar olay, kişi ve çevre tasvirleri yapılırken yazar fazla detaya girmemeye özen göstermiş. Ancak romanın ana karakterlerinin felsefi konuşmaları ve içsel tartışmaları daha detaylı işlenmiş. Sonuç olarak Algı Kalesi-Rastlantı ve Devinim isimli roman dil, kurgu ve karakter oluşumu, olay örgüsü açısından ele alındığında okuyucuya kendini okutan bir kitap. Kitabı okumaya başladığınızda, okuyucuyu eser üzerinde sabitleyecek merak unsurları sayfaların arasına tam kararında serpiştirilmiş. Fantastik bir kurguyla okuyucuya sunulan, içinde tarih, felsefe, bilim, sevgi, sadakat, merak, umut gibi olguları işleyen Algı Kalesi, bu tarzdan hoşlanan okuyucuya hitaben bir eser olmuş. Özellikle okurken düşünmek isteyen kitap okurlarının elinden bırakmadan okuyacakları eser yazarı için “bir solukta okunacak ama bir lokmada yutulmayacak bir kitap.”

Algı KalesiGültekin Karakuş · h2o Kitap · 2012400 okunma

··

78 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Davut BAYRAKLI