Gönderi

128 syf.
9/10 puan verdi
Kitap kısa olmasına rağmen yoğun bir anlatıma sahip. Kalın, genel itibariyle akıl, kalp, vicdan, tefekkür, hikmet gibi konuları felsefi ve dini yönden ele alıyor. Ayrıca aklın Doğu ve Batının bakış açısındaki farklılıkları işlemekten geri durmuyor. "Aklı ortada duran bir mihenk taşı olarak düşünecek olursak akla uygun olan şeylere makul (rasyonel), onun karşısında duran şeyleri akıl-dışı, üzerinde ve ötesinde olan şeyleri akıl-üstü, aşağısında olan şeyleri ise akıl-altı diyebiliriz"(sf.33) diyor ve akıl-üstülüğü şöyle tanımlıyor. Akıl-üstü olma akıl dışı yahut karşıtı bir şey değildir, zira akıl kendi sınırlarının üstünde bir gerçekliğin olduğunu kabul edebilir. Böyle bir kabul mantıksız değildir.(sf.32) Ve ekliyor. "Akıl belli kurallar ve ilkeler olmadan düşünemez. Özgürlük tüm sınırlarını ve kuralların kaldırılması değil, aklın erdemle birlikte kullanılmasıdır."(sf.32) Kitaptan yazacak çok şey var. Ama şunu söylemeliyim ki, İbrahim Kalın'ın entelektüel bilgi birikimiyle konunun derinliği insanı düşündürüyor ve büyük bir keyif veriyor. O yüzden şöyle diyeyim. Düşünmeyi, sorgulamayı seven, akıl üzerine biraz kafa yormayı isteyen herkese tavsiye ederim. "İnsanın en büyük hatalarından biri fâni ve sonlu olanı mutlaklaştırması, mutlak olanı da izafiyetleştirmesidir. Dünya ve ona ait olan her şey sonlu ve geçicidir. Mutlak ve ebedi olan yalnızca Allah'tır."(sf.9) "Birbirine bağlayan, birleştiren ve koruyan bir meleke olarak akıl, çıkar elde etmek için ihsan edilmiş bir nimet değildir. Akıl, bizi özümüze bağlayan ve koruyan bir işlev görmeye başladığında hemcinslerimizle, varlık âlemiyle ve Yaratıcı'yla uyum ve ahenk içinde yaşamak da mümkün hale gelecektir."(sf.97) "De ki: Öyleyse [bilin ki tüm hakikatin] kesin/son delili yalnızca Allah'ındır." (En'am, 6:149)
Perde ve Mana
Perde ve Manaİbrahim Kalın · İnsan Yayınları · 20221 okunma
·
20 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.