Gönderi

466 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 16 days
Yıldızlara ve Bahtına Hükmeden Hükümdar: Sahipkıran Emir Timur!
Kitap benim için gayet bilgilendirici oldu. Şayet okumadan önce Timur’la ilgili bilgim çok azdı. Bizim sınıfa sorsak hiçbir fikri olmayan bile çıkar. Pekala, hayatında hiç yenilmemiş, bizim belki hayatta olmayacağımız yaşta ordusunun başında Çin’e sefere çıkan, onlarca katliam yapan, neredeyse Orta Asya’nın tamamına hakim olan bu Emir Timur neden şimdi bilinmiyor? Aslında bunun birçok nedeni var. En başlıca nedeni devletin yönetim sistemine önem verilmemesi. Alınan yerlere rastgele yöneticiler koymak vs. Yani Timur düzenini sadece kendi için kurmuştu ve bu işe yarıyordu, ama kısa vadede. O varken mutlak iktidar, güç vardı ve yönetim sağlamdı. Ama ilerisi düşünülmemişti.Bu yüzden idari işlere pek önem vermedi. Bunun bedelini ise en çok istediği şeyi yapamayarak verdi. O kadar şey yapmasına rağmen şuan çoğu komutandan daha az tanınıyor. Zaten ölümünden sonra devletinin ömrü de pek uzun olmadı. İşte bazen ne kadar çok çabalasakta, hatta bahtımıza hükmetsek bile işler istediğimiz gibi olmuyor… Kitabın arkasında kaynakça mevcut, zaten yazar ana olarak 3 kaynak ve isimden yararlanıyor. Arabşah, Yezdi. Bu iki isim birbirine taban tabana zıt. Biri Timur’un sarayındaki dalkavuk, diğeri Timur’dan nefret eden biri. 3.sü kim derseniz o da İspanyol elçi Clavijo. En tarafsız ve güvenilir kaynak aynı zamanda. Bir diğer husus Timur’un dini şahsiyeti. Müslüman. Ama ne derece, ya da yaptıkları ne derece İslam, ne derece Müslümanlık? Tabii ki birinin dinini yargılamak bana düşmez, zaten birin dini ile yargılamak kadar saçma bir şey olamaz. Ben sadece bildiklerimi ve düşüncelerimi yazıyorum. Yani bana göre Timur’un asıl amacı ne İslam’dı ne de bozkırın yasaları. Bunlar sadece onun amacına ulaşmak için kullanacağı kozlardı. Zaten bunlar olmasa nasıl normal bir çocukken bir imparatorluk kurabilirdi ki? Ve bu iki kozu harmanlayarak kullanması onun ne kadar zeki ve fırsatçı biri olduğunun birer kanıtıdır. Askeri dehası da cabası… Son olarakta onun asıl amacı şanlı bir imparatorluk kurmak, dünyaya hükmetmek ve adının yüzyıllar boyunca hatırlanmasıydı… Çoğumuzun Timur’un ‘adını’ bilmesine sebep olan savaş, Ankara Savaşı. Bu savaşla Osmanlı Fetret Devrine girmiş, Beyazid yenilmiş ve Timur’un şanına şan katılmıştır. İncelemenin en sonuna “ Acaba bozkırda normal bir çocuk olarak doğan ve imparatorluk kuran biri, şehzade olarak doğsa idi ne olurdu?” yazmayı düşünüyordum. Lakin Beyazid’in kibri ve hırsı aklıma gelince buraya yazmayı uygun gördüm. Bence öyle olsaydı Timur’u Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni kadar tanıyor olurduk. Ama hiç savaş kaybetmeyen Timur olmazdı. Çünkü direkt olarak el üstünde bir çocuk olarak doğmuş, her şey elinin altında olarak doğsaydı Timur yerine başka biri olurdu. Öyle olmadı fakat bu seferde devlet idaresinde hata yaptı. Buna rağmen Timur’un bende yeri ayrıdır, ve hep ayrı olacaktır. Ankara Savaşı’na dönelim. Aslında Timur’un Osmanlı ile savaşmaya niyeti yoktu. Çünkü Osmanlı da kafirlerle savaşıyordu. Timur’da bu savaşın Hıristiyan dünyasına yararı olacağını gördüğü için savaşa razı değildi.(Aslında buradan Timur’un birazda olsa cihada önem verdiğini görürüz fakat ben hala cihadın Timur için bir araç olduğu düşüncesindeyim.) Ama Beyazid’in hakaret içeren mektupları bardağı taşıran son damla oldu. ( Mektuplar için bakınız: turktarihim.com/bayezid-timur-m...!&text=Bu%20g%C3%B6r%C3%BClmemi%C5%9F%20i%C5%9Fi%2C%20tek%20ba%C5%9F%C4%B1m%C4%B1za,h%C3%BCk%C3%BCmdarlar%C4%B1n%20ak%C4%B1betini%20duymu%C5%9F%20olsan%20gerektir. Buradan da görüldüğü gibi olayı kızıştıran Beyazid’dir.) İki tarafta savaşmaya hazırlanmaya başlar. Timur Sivas’a gelir. Burada belki bildiğiniz bir olay olur. Timur kan dökmemeye söz verir ancak ele geçirdiği 4000 Ermeni sipahiyi (Bildiğim kadarıyla) hendeklerin içine attırıp üstüne surları yıkar. Bundan sonra Tokat’a hareket ediyormuş gibi yapar ve Osmanlı Sultanı bunu öğrenince o tarafa yönelir. Ama aslında Tokat yerine Kayseri’ye doğru yönelir. Tokat’ın engebeli coğrafyasında iyice yorulan Osmanlı Ordusu Timur’un Ordusunu bulamaz. Timur çoktan Ankara’ya varmış ve oradaki su kuyularını zehirlemiş ve çevreye zarar vermiştir. Bunun dışında bir haftalık mesafede olan Osmanlı Ordusu gelene kadar bütün hazırlıklarını yapmıştır. Hatta savaş başlamadan Bayezid’in 5 bin askerinin öldüğü söylenir. İyici hırslanan ve öfkelenen Bayezid ve ordusu tekrar yorgun olarak Ankara’ya döndüğünde karşılarında düşmanlarını görünce iyice moralleri düşmüştür. Ve lakabı Yıldırım olan Bayezid yorgun düşmüş, Timur ise sanki bu lakab kendisininmiş gibi hızlıca manevra yaparak rakibinin moralini yerle bir etmiştir.Bundan sonra olanlar belli zaten. Bayezid’in ordusundaki fazla sayıdaki Tatarlar saf değiştirince savaş bitmiştir. İşte Timur’un askeri dehasının bir örneği daha. Tarih bir kere daha kendine fazla güvenenlerin sonunu göstermiştir… Ve bundan sonra Timur 200.000 kişilik ordusu ile son seferi olacak Çin Seferine çıkmıştır. Fakat bu sefer bahtına hükmettiği zamanların sonu gelmiş ve o da 68 yaşında bir ülkeyi daha dize getirmek için yollara düşmüşken ecel kapısını çalmıştır. (9 Nisan doğum günüymüş) Yıldızlara ve Bahtına Hükmeden Hükümdar: Sahipkıran Emir Timur! Tinin şad, mekanın uçmağ olsun...
Timurlenk
TimurlenkJustin Marozzi · Yapı Kredi Yayınları · 2006102 okunma
··
240 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.