Gönderi
İyi ki bu dünyadan bir Yaşar Kemal geçti.
Yaşar Kemal marka olmuş yazın hayatında kendini kanıtlamış fikir ve yazılarıyla okuru aydınlatmış eşsiz bir yazar.Asla kimseyle kıyaslayamam.Türk edebiyatının başına gelmiş en güzel insan bana göre.Yazdiklarinda tekrara düşmeyen, o uzun ve güzel betimlemeleri ile her fırsatta kendine hayran bırakan bir yazar. Ve inanıyorum ki izi silinmeyecek bir kalem.Yazilarinda çokça hissettiğim ve her defasında takdir ettiğim iedolojisiyle her zaman köylünün, çiçtçinin, emekçinin, mazlumun yanında olmuş, onlara kol kanat germiş ve asla abartıya kaçmadan onların derdini en içten ve samimi bir şekilde dile getirmiştir.Daha edebi kimliğinin ilk yıllarında fikirlerini açık ve korkusuzca beyan ettiği için siyasi hüküm giymiş, çeşitli şekillerde cezalandırılmış, yildirilmaya çalışılmış ama onurlu duruşundan ödün vermemiş bir yazar.Başka bir Yaşar Kemal daha yok ne mutlu ona ki ardında nice güzel eserler bırakmış ve ne mutlu bize ki böyle bir yazar bu topraklarda büyümüş varlığını hissettirmiş.Bir eseri var ki " Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca" okuyanlar bilir fillerin tepişip çimlerin nasıl ezildiğini.Mazlumun güçsüzün hep hor görüldüğünü ama her zaman güçlünün kazanamadığını.Yasar Kemal deyince aklıma Çukurova gelir, halkın efendisi gelir işçinin-emekçinin babası gelir.Köylünün küçük hayalleri, birde yoksulluğun dibi gelir.
Bu kısa ve anlatımın hayli yoğun olduğu bu öyküde de benzer şeylerle karşılaşıyoruz.Ayakkabı tamircisi ve anasının kuzucuğu küçük Mustafa'nın tek hayali olan beyaz pantolona kavuşmak için küçük bedenine aldırmadan üç gün üç gece bir tuğla ocağında yaşına nazaran insanüstü bir çaba göstererek çalışmasına ve emeğinin hiçe sayılmasına tanık oluyoruz.Zalim zalimliğinden vazgeçmeyedursun biz yine de umut kesmeyelim iyi insanların varlığından.Çünkü bir gün bir yerde mutlaka gerçekleşir hayallerimiz yeter ki vazgeçmeyelim kavgamızdan...Bir kez daha teşekkürler Yaşar Kemal...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.