Türk insanının, halkının, bireyinin günlük yaşantılarından kesitler manzumesi. Köylüsü, askeri, mapusu, esrarcısı, devrimcisi, ülkücüsü, umutlusu, umutsuzu, dertlisi, çıkarcısı, yaşlısı, genci, tüccarı, fakiri ne kadar farklı insan varsa burada var. Yolculuklar, istasyonlar, kocası mapusta onunla mektuplaşan eşi, hayat mücadelesi, dostluklar, dışarıdakiler, içeridekiler. Hepsi gerçekçi, hepsi gerçekten yaşanmış hikayeler gibi. Çok iyi bir gözlemcinin süzgecinden geçmiş gibi. Oysa ki Nazım kitabın büyük kısmını hapishanedeyken yazmış. Kitap okudukça, yazmanın ne kadar zor olduğunu anlıyorum. Bu kadar iyi insanların karakterlerini, yaşantılarını tahlil edeceksin, sözlerinin hiçbiri eğreti durmayacak ve bunu şiirsel bir dille yazacaksın. Şapka çıkartıyorum.