Gönderi

104 syf.
9/10 puan verdi
Yaşama savaşı: Sözde Demo(k)bilinç!
Serinin ilk kitabının sonunda tanıtılan Mehmet Salpa'nın hikayesi bu. Konya'nın bozkırlarından İstanbula göç etmiş bir kunduracı kalfasının. İnsanların güvenilmezliği, şehre hoşgeldin resmi dayağı ve çaresizlik nidaları altında bir bilinçlenme serüveni. Yakın arkadaşı Kıvırcık ile olan ilişkisi, #steinbeck 'in Fareler ve İnsanlar karakterlerine dönüşüp bir nevi 'Öndeki- Gerideki' biçimine varınca oluşan ayrışım; zamanla hayatın da verdiği zorluklarla toplumu tanıma çabasına varıyor. Peki; anlatıcı yazarın Salpa'nın bu çabalarına kattığı yeni sorgular, onda gerçek bir dönüşümü yaratabilmiş midir? Tabidir ki, hayır. Okuma çabasında da olsa, hayata geriden başlayan alttakiler sınıfına, (Salpa'nın da okuduğu) Çetin Altan'ın bir kaç yazısı, Orhan ve Yaşar Kemal'lerden fazlası gerek her daim. Tolumumuzda ayyuka çıkan fırsat eşitsizliği, büyük kentlerdeki mental gettolar dahil kırsal kesimin bilinçlenme zorunluluğunu ateşlese de, sonuçta varılan toplumsal bilinçsizlik hali ülkemizin enflasyondan çok önceki sorunu, vesselam. Elli yıllık, bu fazlasıyla realist edebi metin, akıcı dille liseyi bitirmiş bir köylü gencin büyük şehirde yabancılaşmasını hatta sınırlarını zorluyor: Şimdi ne yapacak Salpa? Okuduğum bir çok metin içerisinden pek azında görebildiğim gerçekçilik ve derin sorgular, bu kısa romanda dile gelmiş. Sosyalizm vurgu ve tanımları barındırsa da, betimlenen şekliyle İstanbul yada metropol hayatı ve tutunamayanlar ise hâlâ aynı, utanç verici insanlık adına. Lütfen eseri; dogmatik ve ideolojik süzgeçlerinizi kapatıp (ki pek çoğu denendi mi!), ışık alan solungaçlarınızdan aldığınız duru nefeslerinizin arasıra kesilmesini göze alarak okuyun: Yaşama savaşını, burjuva kurumlar iktidarı altında.
Salpa
SalpaYılmaz Güney · İthaki Yayınları · 2017621 okunma
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.