İyi akşamlar arkadaşlar. Oldukça zihin yorucu bir kitaptı. Neden? Kitabın kahramanı Dolores’in anlattıklarıyla başlayıp yine bunlarla biten kitaptı ama içerisinde üzüntü, acı, taciz, cinayet, şiddet gibi birçok zorluk ve olumsuz kavramlar barındırıyordu. Sevgiden de bahsediyordu tabi ama insanın aklında hep kötü şeyler kalıyor sanırım. Özellikle ‘Şiddet’ konusunda değilim çok fazlaydı. Yani Dolores’in hem fiziksel hem de psikolojik olarak gördüğü şiddetten bahsediyorum. Kitabın türü gerilim, gizem yahut korku olmaktan ziyade Toplumsal Sorunlar. Eğer böyle bir tür yoksa da en azından yaşadığımız coğrafyada olmalı derim. Üzerine eğilmeli bu konunun ve oldukça net ve sert biçimde de karşısında durulmalı. Şiddeti sevgiyle engelleyeceğini sananlar lütfen muhatap olmayalım. Sevginin gücü her şeye yetmez. Misal, yalvarır gibi maske takın dedikleri dönemlerde halen takılmayan bir yerde video çekildi. Kameraman ve 2 kişinin hazırladığı videodaki kişilerden birisi maske takmıyor, diğeri de farklı insanlar geçerken o maske takmadı diye onu sopayla dövüyor. Maske takmayan herkes korkudan maske takmaya başlıyor. Hani kendi halkını içeri kapatıp sahilleri, semtleri turistler gezsin diye açanlar da var, o yüzden söylüyorum. Olmaz. O da farklı bir konu. Hani bir çoban yağmurlu gecede bir mağaraya sığınmış. Tam onlara yemlerini verecekken yaban keçileri gelmiş. Sürüme onları da katayım, çoğalsınlar diye düşünüp yiyecekleri yabani olanlara yedirmiş de sabah olunca yaban keçileri yoluna giderken kendi sürüsü ölmüş. Bilmem anlatabildim mi? Kitabı okuduktan sonra en önemli sorulardan biri hatta belki de en önemlisi şudur: Haklı bir Cinayet işlenebilir mi? Ne kadar fikir özgürlüğü olsa da yazmayalım, cevabı vicdanlarımız vermeli. Tabi bunun için de önce okunmalı. İyi okumalar dilerim..

Dolores ClaiborneStephen King · İnkılâp Kitabevi · 2006646 okunma

·

154 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sadık Kocak