"son! en son! vizyon!"
öğrencilik yılları ankara'da geçenler bilir. 90'ların sonu 2000'lerin başı, internet türkiye'de emekleme döneminde henüz, iletişim icq ile (slm-nbr-asl) yapılmakta iken cnbc-e gibi efso tv kanalımızdan dizileri izlerken bir yandan da yüksel caddesinde yer alan pasajlarda korsan vcd lere çekilmiş film ve diziler aracılığıyla irtibat kurabiliyorduk ancak popüler kültür ile. vcd ci abiler "son, en son, vizyon" diyerek yeni mallar geldiğini hatırlatıyordu bize. :)
neyse efenim artık köprünün altından çok sular aktı. artık diziler hayatımızda daha baş köşede ve cep telefonundan da izlenebiliyor. Adeta bir dizi bombardımanına uğradığımız günümüzde ise asıl sorun biz zavallı ruhların dizi seçmesine yardımcı olacak yayınlar. :)
mart ayı itibariyle hayatımıza merhaba diyen yeni bir süreli yayından bahsetmek için böyle bir girizgah yapmak durumunda kaldım efenim. öncülü 
Episode Dergisi gibi (ki her sayısı bendenizde mevcuttur.) iki ayda bir yayınlanacak olan deriyi kendi sitesinden kargo ücreti ödemeden temin etmek mümkün.
gelelim içeriğine; kapağında dizi tarihinin ilk anti-kahramanlarından "the sopranos"u almış ve içerisinde de oldukça ayrıntılı bir incelemesi mevcut, hayranlarına öneririm.
derginin şu an gösterimde olan 10 dizinin inceleme ve puanlamalarını içeren "kritik" bölümü okunmayı hakediyor.
ayrıntılı bir "walking dead" incelemesi ve ekran tarihindeki önemi (bence ilk 4 sezonu çok iyidir.) ile buna paralel olarak sinema tarihindeki zombi filmlerine kronolojik bir bakış atan erdem tatar'ın yazısı,
Tolga akyıldız'ın türk dizi tarihinin efsanesi "bizimkiler" dizisi ve karakterleri üzerinden günümüz türkiyesi'nde eksikliğini duyduğumuz hislere ve özlemlere tercüman olan makalesi,
"kuzuların sessizliği" filmi ve baş karakterleri claris sterling ile hannibal lecter'ın ekranda devam eden film ve dizilerinin karşılaştırılması,
can temiz'in japon korku dizilerinden en beğendiklerini eğlenceli üslubuyla ele alan "karanlık taraf" bölümü,
son olarak da; doğu yücel'in ülkemizde yer alan tüm dijital platformlar ile ilgili bilgileri içeren ve bu platformların tv yayıncılığını nasıl etkileyeceğinden bahseden yazıları benim okumaktan zevk aldığım bölümlerdi.
dolar olmuş "müdürüm afedersiniz" iken tematik ve süreli yayıncılığa basılı ortamda soyunup, risk alan yayıncı ve yazıları ile katkıda bulunan ekibe başarılar diliyorum. ömrü uzun olsun efenim. :)
yazımı buraya kadar okuma zahmeti gösterenlere ;
1-"the terror"
2-"the boys"
3- "fleabag" dizilerini öneriyorum.
üç dizide "amazon prime"da kanımca netflix kadar çok sayıda içeriği olmasa da nitelik olarak hem daha iyi hem de oldukça ucuz. :)
··
142 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.