ENDER YILMAZ/ ADRESSİZ MEKTUPNe de güzel detayları konu alan kitap tekrar tekrar okunmayı hak ediyor. Tam da ihtiyacımız olan sorunları işleyerek sanatını topluma cömertçe açan yazarımız günümüz aile yapısını, günümüz siyasi yapıyı, kadın -erkek eşitliğini, karı- koca ilişkisini, baba- evlat ilişkisini, arkadaş-çevre ilişkisini, kadın- erkek eşitliği, gelenek-mantık çatışmasını kısacası seni beni bizi anlatıyor. Bu kitapta kesinlikle kendinden birşeyler bulacaksın
Romana başlarken bir mektup ile karşılaşacaksınız. O kadar içten ve o kadar bizden bir mektup ki mektubun alıcısı olurken mektubun göndericisi de olabiliyorsunuz.
Ekrem annesini kaybeder ve farklı bir ruh haline bürünür. Kendini yapayalnız hisseder ve yalnızlığına çare olarak tanımadığı kişileri arar, bir yerlerden bulduğu adreslere mektuplar yazar, mezarlıkları ziyaret eder.
Bir gün bu mektuplardan birine karşılık gelir ve hayatı tamamen değişir. Sadece onun değil romanda hikayelerine yer verilen tüm karakterlerin de aynı şekilde hayatları değişmeye başlar. Tabi hayatlarını değiştiren bu gizemlinin de hayatı onlar sayesinde değişir.
Son olarak
Nazım Hikmet' in "Delikanlım" şiirinden bihaberdim ve kitap sayesinde tanışmış bulundum o şiiri de not düşmek isterim
Delikanlım!.
İyi bak yıldızlara,
onları belki bir daha göremezsin.
Belki bir daha
yıldızların ışığında
kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin..
Delikanlım!.
Senin kafanın içi
yıldızlı karanlıklar
kadar
güzel, korkunç, kudretli ve iyidir.
Yıldızlar ve senin kafan
kâinatın en mükemmel şeyidir.
Delikanlım!.
Sen ki, ya bir köşe başında
kan sızarak kaşından
gebereceksin,
ya da bir darağacında can vereceksin.
İyi bak yıldızlara
onları göremezsin belki bir daha…
. . .
Nâzım Hikmet