Item: Küllerin Günü
Rating: Rated 7
Author: fazi

fazi

@fazi·

06 Apr 2021

280 syf.

· Kitabı okudu

7/10 puan verdi

Read in 35 hours

Evettt ne zamandır beklediğim Grangé son kitabı da okumuş bulunuyorum. Önce kitapla ilgili bilinen ya da bilmeyenler için bir bilgi vereyim: "Les Rivieres Pourpres" adıyla Fransa'da yayınlanan dizinin bir sezonudur Küllerin Günü. Grangé, Mart 2020 yılında Türkiye'ye gelince yapmış olduğu bir röportajda "TV dizisinden esinlenerek yazmış olduğum bir kitabım daha çıkacak. Dizide geçen, sevdiğim başka bir hikayeydi." diyerek duyurmuştu kitabı. Zaten dizi şu an 3. sezonunda ve sezonlardan birinde de Son Av'ı konu edinmişti. Biliyorsunuz o da bir Niémans romanıdır. Burada ikinci paragrafta bundan bahsetmişim: #63679695 Önce konudan sonra da benim yorumumdan bahsedelim hep yaptığım gibi. Alsace'da, Samuel Wending adlı rahip, kilisede şapelde bir yıkıntının altında kalarak ölmüş halde bulunur. Ancak bu kilise bildiğiniz kiliselerden değildir! Kendilerine Tebliğciler ya da Tanrının Elçileri adını veren ve dünyadan neredeyse izole halde yaşayan bir topluluğun rahibidir Samuel. Topluluk üyelerine Anabaptistler deniyor. Ve hepsi Domaine diye adlandırdıkları bir yerde yaşıyorlar. İzole bir şekilde yaşayan bu topluluğun en büyük kazancı ise şarap. Hatta dış dünya ile tek bağları diyebiliriz şaraba. Zaten Samuel'in ölümünün bağbozumuna denk gelmesi tüm dengeleri değiştirmiş durumda. Tebliğciler kendilerine has bir dilde konuşuyor ve erkekler siyah elbise, beyaz gömlek, hasır şapka giyiyor. Kadınlar ise kalın kumaştan giysiler giyip, gri önlükler takıyor. Fiziksel görünümleri birbirinin neredeyse aynı; kadınlar soluk benizli erkekler ise yuvarlak yüzlü, çember sakallı ve kızıl saçlı. Kendilerini şiddetten soyutlamış, sorsanız sevgi dolu ve varlıklarını Tanrı'ya adamış bu toplulukta Niémans ve Ivana'nın ne işi var peki! Yoksa Samuel'in ölümü bir kazadan öte, bir cinayet mi? Bu "mükemmel" topluluktan kim ne ister ki? Ya topluluğun içinde bir hain varsa! İşte her şey burada değişiyor. Sevgili dedektifimiz Niémans'ımız, "küçük slavı" Ivana'sını Tebliğcilerin arasına bağbozumuna işçi olarak casusluğa göndermiş ve kendisi de soruşturmayı yürütmeye başlamıştır. Ivana içerde Tebliğciler'i tanımaya anlamaya çalışırken, Niémans da dışarda cesedi incelemeye ve ipucu bulmaya girişmiştir. Bulacağı ipuçları onu nereye götürecektir? Tanrı'nın Elçileri'nin arasında kimliğinin açığa çıkması korkusu ile yaşayan Ivana, bu toplulukta neler döndüğünü bulabilecek midir? Yıkılan şapelin ve Samuel'in sırrı nedir? Tebliğcilerin bağbozumuna verdikleri önemin altında başka şeyler mi vardır? Detaylardan ve sürprizi kaçıran hiçbir şeyden bahsetmeden konuyu anlatabildiğimi düşünüyorum. Şimdi gelsin benim yorumum; Kitap üç ana bölümden oluşan tipik bir Grangé romanı olarak ilerliyor. Bağ, Kan ve Ateş olan bölümlerde biz önce Tebliğcileri tanıyor ve Samuel'in cesedini buluyor sonra da konuya hakim olduğumuz ikinci bölüme geçiyoruz. Son bölümde ise hem Tebliğciler'in hem de cesedin sırrını hep birlikte çözüyoruz. Grangé tarzını bilenler için normal gelecek bir yazma tarzıdır bu ancak yine de olağandan yavaş ilerledi benim için bile olaylar. Son bölüme kadar biraz daha aksiyon bekleyip umduğum aksiyonu bulamadım ben. Olaylardan çok, karakterler arasındaki diyaloglara değinilmesi benim konudan kopmama neden oldu. E kitap da diziden uyarlama ve diğer romanlarına nispeten kısa olunca, olay son bölümde bir anda bir çırpıda çözülünce hayal kırıklığına uğradım. Sonu beni kesinlikle mutlu etmedi, beklediğimden daha vasat bir son vardı bu kez Küllerin Günü'nde. Ancak yine de harika bir zekâ örneğiydi işlenen konu. Birçok yerde hayrete düştüm, yok artık dedim okuduklarım sayesinde. Yazardan çok şey umulduğunu, yazarın daha evvel çıkan muhteşem kitaplarının beklentiyi yükselttiğini biliyoruz. Bu nedenle Küllerin Günü'nde okuduklarınız belki de sizi tam anlavmıyla memnun etmeyecek. Yine de tabi ki tavsiye ediyorum, ilk kez Grangé okuyacaklara değil Grangé tanıyanlara tavsiye ediyorum. İlk kez Grangé okuyacaklar onun kalemine Şeytan Yemini ile giriş yapsın, tavsiyemdir. Şu ara İkinci Dünya Savaşı döneminde, Nazi Almanyasında Berlin'de geçen bir hikaye yazıyor. Umarım beklentilerimi bu kez karşılar roman diyerek bitiriyorum...

Küllerin GünüJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap Yayınları · 20212,662 okunma

··

333 views

Murat Ç

@muratcepni ·

Eline sağlık Fazi. 😊 Öncelikle Grangé okuyalım deyip, sonra son kitabı alıp, benim Siyah Kan'ı okuyarak bu maratona başlamamın nedeni seninde incelemende değindiğin ve niyeyse yazdığı kitapların ortalamasının altında kaldığını okumamdı, ki sen bunu teyit etmiş oldun. Les rivières pourpres dizisine de hafta sonu bakacağım, gözümden kaçmış. :)) Okurlara yaptığın öneri kesinlikle imzamı atacağım öneri, Şeytan Yemini muazzam bir kitap, tekrar okuyasım geldi gerçekten. Tekrardan eline sağlık, şu an yazdığı kitabın konusunu tam benim seveceğim bir konuyu ele alıyor onu da merakla bekliyor olacağım. Siyah Kan'dan sonra muhtemelen Leyleklerin Uçuşu'nu okurum.

fazi

@fazi ·

İsabetli bir son an kararı oldu seninki Murat, gerçekten ortalama altıydı. Son Av da öyleydi Küllerin Günü de. Ben de tekrar Şeytan Yemini okumak istiyorum siz devam ederken. Yazdığı konu kesinlikle tam senlik, ben de merakla bekliyorum...

Lina

@Lina_se ·

Ne çabuk bitirdin 🙈🙈🙈

fazi

@fazi ·

280 sayfacık 😂

Yeşim

@yesim__eker ·

Az önce bitirdim kitabı ben de. Ne yalan söyleyeyim. Daha önce okuduğum kitaplarından sonra deyim yerindeyse beni kesmedi. İncelemen çok güzel olmuş. Eline, emeğine sağlık 💐🌼

fazi

@fazi ·

Teşekkür ederim kuşum, benimle aynı düşüncelere sahip olacağını biliyordum aşağı yukarı... Bizleri kesmedi umarım bir sonraki kitap bize göre olur. 🤩

1 next answer

Semih Doğan

@muaddib ·

280 sayfalık Grange kitabı zaten insanda kuşku yaratıyordu :) Okumadım; ama senin yorumuna güveniyorum. Ne şanslıyım sizin gibi Grangeseverler sayesinde hep doğru kitabına yöneliyorum :) Eline sağlık.

fazi

@fazi ·

Uzun bir süre de okumayıp ertele Semihcim çünkü seni mutlu edeceğini düşünmüyorum. Elindeki kitap şu an gerçekten iyi, son birkaç kitabında bu söylediğim durumlar var ama gerisi efsane...

Melike Sena

@bikitapkahve ·

Fazi'm incelemen harika olmuş. Ben henüz ilk bölümü okuyorum biraz durağan ilerliyor. Devamını merak ediyorum bakalım şaşıracak mıyım ya da sonunu nasıl bulacağım? İlk defa Grange okuyan biri olarak bu kitapla şimdilik muhteşem diyemiyorum, bu kitaptan sonra mutlaka Şeytan Yemini'ni okuyacağım. Emeğine sağlık. ❤️

fazi

@fazi ·

Şeytan Yemini'ni okuyunca gerçekten bayılacaksın. Dikkat edersen eskiye övgü niteliğinde bir inceleme oldu benimki... Fikrini merakla bekliyorum Melikem 🥰

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

fazi