Gönderi

632 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Oblomov, Rus yazar İvan Gonçarov'un 1846 yılında başladığı ama ilk baskısı 1859 yılında yapılan toplumsal eleştiri ve kara mizah türünde bir romanıdır. İvan Gonçarov’un kendi anlatımı ile bu romanı 1846 yılında tasarlamaya başlamış, romanı haber veren ilk yazıları da 1849 yılında 'da Oteçestvenniye Zapiski (Anayurt Notları) adlı dergide “ Oblomov'un Rüyası" adı ile dört bölüm halinde tefrika edilmiştir. “ derginin ilk dört sayısında yayımlanan yapıtın ilk iki bölümü çok olumlu karşılanmamakla birlikte, daha sonraları okuyucunun ilgisini çekmeye başlamıştır. “ Yarım kalan roman. 1857 yılında İvan Gonçarov tarafından yeniden ele alınmış ve yazar bir ay gibi bir sürede romanı bitirmiştir. " Bu büyük romanın bir ay içinde yazılması belki de imkânsız görünür. Ama unutmayın ki, bu eseri yıllarca kafamda taşıdım ve onu sadece kâğıda geçirmek kalmıştı". Roman yayımlandıktan sonra olumlu eleştiriler almış Tolstoy’un da takdirini toplayan roman başlıca Rus klasikleri arasına girmiştir. Roman, Oblomov karakteri üzerinden hiçbir şey yapmadan pek çok şey hayal eden, toprak zenginliğinden kaynaklanan bir zenginlik ile idare etmeye alışıp, hiçbir atılım yapamayan Rus aristokrasini ve memurluk hayatına getirilmiş bir eleştiridir. Oblomov, karakteri üzerinden tenkit edilen bu atalet, dinginlik ve tembellik alışkanlığı Oblomov’un değil sistemin ve Oblomovluğun suçu olarak gösterilmiş ama Oblomov karakteri de edebiyatta tembelliğin simgesi haline de gelmiştir. “ Oblomov, 19. yüzyıl Rusya’sının başarılı bir temsili olarak ele alınabilir. Yüzyılın başında gerçekleşen toplumsal, siyasal, ekonomik, kültürel vb. değişim ve yeniliklere ayak uyduramayan; tüm naifliğiyle “eski”yi yaşayan Rusya ve onun Oblomov’da “yaşayan” formları olarak karakterler durmaktadır. İvan Gonçarov'un bu karakteri toprak zengini soylu bir ailenin tek çocuğudur. Ömrü boyunca hiçbir iş yapmadan büyüyen Oblomov’un saçını dahi uşakları taramış, elbisesini Zahar giydirmiş, uşaklar çevresinde dört dönmüş, istese de hiçbir şey yapamayan iradesiz, sadece bağırmayı ve emretmeyi öğrenen ve her konuda başkalarına güvenen uyuşuk ve iradesiz bir insan olmuştur. Bu şartlarda hiçbir yeteneği de gelişemeyen Oblomov pek çok şey yapmayı hayal eden ama hiçbir teşebbüse de geçmeyen bir karaktere dönüşmüştür. “Oblomov klasik kahramanlar gibi genel bir tip, Don Kişot gibi, Tartuffe gibi insanlığın bir halini göstermekle birlikte, zamanına, çevresine sıkı sıkıya bağlı bir insandır.” Oblomov, doğumdan ölüme kadar uzanan monografik bir roman tekniği ile yazılmış, doğumundan ölümüne kadar Oblomov’un tembellik öz geçmişi anlatılmıştır. Roman başkahramanın tembelliğinden ziyade Rus soylularının tembelliğinin eleştirisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Romanda Oblomov karakterinin zıddı olarak karşımıza çıkan Alman asıllı Stoltz ise disiplinli ve çalışkan kimliğiyle Ruslara önerilen olumlu bir model olarak sunulmuştur. Aslında çok dürüst, saf ve sadık bir insan olarak betimlenen Oblomov’u bu ataletinden kurtarmak azminde olan sevgilisi Olga bile tüm çabasına karşın başarısız kalan bir teşebbüs olarak gösterilir. Romanın yarattığı etki sonrasında Oblomovizim diye bir kavram da oluşmuş, Oblomov karakteri “…zekası parlak, duyarlılığı ince fakat karamsar, bir işe yaramaz, topluma karşı olumsuz adam. Bazen iyi niyetli ve ümitli olsa dahi eyleme geçemeyen, sonunda hep yenilgiye “ uğrayan insanların simgesi haline dönüşmüştür.
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,6bin okunma
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.