Gönderi

480 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 25 hours
*İki gecede bitirdim bu kitabı gece saat 04:30da bitirdim. Son ayrilik satirlarini çevirip tekrar tekrar okudum. Bu kitapı çok çok beğendim göz yaşlarımı durduramadım, hıçkıra hıçkıra ağladım. Tek bir cümleyle muazzam bir aşk romanıydı. Yapma Clark diye fısıldadı. Dudaklarını saçlarımda hissedebiliyordum. Ah lütfen Yapma. Bana bak.. Gözlerimi sımsıkı kapadım ve başımı salladım. Bana bak, lütfen. Fakat ona bakmıyordum. Kızgınsın biliyorum. Lütfen. Seni incitmek istemiyorum veya seni... Hayır... Bir kez daha başımı salladım. Sorun o değil. Bunu istemiyorum. Yanağım göğüsüne yaslıydı.. Gördüğün son şeyin benim o sefil, kızarık suratım olmasını istemiyorum. Hala anlayırmıyorsun, değilmi Clark? Sesindeki gülümsemeyi duyabiliyordum. Bu senin seçimin değil. Tekrar sakinleşmem biraz zaman aldı. Burnumumu silip derin nefes aldım. Sonunda dirseğim üzerinde doğrulup ona bakabildim.Uzun zamandır gergin ve mutsuz gözleri garip bir şekilde berrak ve rahatlamış görünüyordu. Kesinlikle çok güzel görünüyorsun. Çok komik. Buraya gel, dedi. Hemen yanıma. Bir kez daha uzandım; bu defa yüzüm ona dönükdü. Kapının üstündeki saati gördüm ve bir anda zamanın bittiğini anladım. Kolunu alıp sıkıca etrafıma doladım. Kollarımı ve tamamen ona kenetlenmek için bacaklarımı da üzerine doladım. Elini elime aldım ve parmaklarımı oninkilere geçirdim. Eklemlerini öperken parmaklarımı sıktığını hissedebiliyordum. Bedeni artik bana o kadar tanıkdıkı.. Güçlü taraflarını ve kırılgınlıklarını, yaralarını ve korkulrını. Yüzümü yüzüne o kadar yaklaştırdım ki hataları belirsizleşti ve onların içinde kayboldum. Parmak uçlarımla saçlarını, tenini, kaşlarını okşadim. Yanaklarımdan yaşlar süzülüyor, burnu burnuma değiyordu. Tüm bu zaman boyunca sessizce beni izledi; sanki her bir parçamı saklamak ister gibi. Artık geri çekilmeye başlamıştı, "ONA ULAŞAMAYACAĞIM BİR YERE GİDİYORDU" Onu geri getirmeye çalışarak öptüm. Öptüm ve dudaklarımı dudaklarının üzerine kenetledim.. Nefeslerimiz birleşti, göz yaşlarım tuz olup tenine karıştı. Kendi kendime, onun her bir zerresinin vücudumda özümsenip yutulacağına canlı ve ebedi parçalar haline geleceğini söyldim. Her bir parçamı onun üzerine kurmak istiyordum. Ona benden bir şeyler bırakmak istedim. Hissetiğim her hayat parçacığını ona vermek ve onu hayatta kalmaya zorlamak istiyordum. Onsuz yaşamakdan kortuğumu fark ettim. Benim hayatımı yıkmaya ne hakkın var demek istiyordum.Benim senin hayatın üzerinde hiç bir şey söylemeye hakkim yokken buni yapmaya ne hakkın var? Ama bir söz vermiştim. O şekilde ne kadar kaldık bilmiyorum. Dışarıdan gelen belli belirsiz sohbet seslerini, ayakkabı tıkırtılarını, uzaklarda bir yerlerde çalan çalanları duyabiliyordum. "Sonunda derin bir nefes verdiğini hissetdim". Bu nerdeyse bir titremeydi. Başını biraz daha geri çekti ki birbirimizi rahatça görebilelim. Ona göz kırptım. Bana ufak bir gülümsemeyle karşılık verdi; nerdeyse özür diler gibi. Sonra sessizce , Clark dedi; Annemleri çağırabilir misin?
Senden Önce Ben
Senden Önce BenJojo Moyes · Pegasus Yayınları · 201329.4k okunma
·
10 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.