Mem nelere gark olmadı Zin'in ateşi için
Ferhat dağlar delmedi mi Şirinin düşü için
Kusur ise her saniye her yerde seni anmak
Mecnun az mı yemin etti Leyla'nın başı için
Sesi yorgun gözlerinden uykusuzluk seçilir
Görkeminin zerresinden Ağrı Dağı küçülür
Gecelerin kollarında leblerinin bal suyu
Aydan dökülürcesine kana kana içilir
Uykularından kopardım hoş geldin mihmanımsın
Artık geri dönüşü yok ahımsın eyvahımsın
El alem ne derse desin hiç umurumda değil
Akıbetine razıyım sevabım günahımsın
Sana yine sana yandım Nesimide dün gece
Gözlerine yüzüleyim bend olayım hallaca
Öyle hüküm buyurmuşlar tanrılar divanında
Ha ben sana yollanmışım ha Muhammed miraca
Cümle cihan güzelleri yüzlerine ben örsün
Gözlerin balyozu oldu içerimdeki örsün
Ruhumdaki fırtınalar Merih-i usandırdı
Nuh-a haber eyleyin de gelsin de tufan görsün
Yokluğuna dayanamam ahım arş-ı boyladı
Gölgeni nil'de görmüşler piramitler söyledi
Hele bir bak şu sevdaya kimler yanmış ben gibi
Dediği üzre Yunus'un gör beni aşk neyledi
Son duraklarda beklerdim sonun olsaydı senin
Neler verilmez ki yerim yanın olsaydı senin
Çıkar kınından ne olur kirpilerinle bile
Çal sineme gözlerini aşkına şah Hüsey'nin
Harikalardan biriymiş diyorlar Çin seddine
Seni görmeden hükmetmek kimin düşmüş haddine
Ulu divana baş vurdum dönsün diye Bağdat'tan
Ol sebepten ahvalimi arz ettim Bedreddin'e
Gamzelerini görseler bülbüller de lal olur
Aşklar ülkesi sarsılır korkunç ihtilal olur
Beklenmedik bir zamanda olur isem sebebi
Beni eritip bitiren savda-i iclal olur
Kahreden ateş bilinem yananı sen olsaydın
Nal olurdum aşk atına bineni sen olsaydın
Deseler ki şu kadehte ağu var içen ölür
Bir solukta bitirirdim sunanı sen olsaydın
Belki de hatırlanırım ararsın şimdi nerde
İzim deryada damladır köyüm hatçepınar'da
Bizim köyün kıyısında dilav suyuna uğra
Hangi çobanın kavalı ağlıyorsa ben orda
Tanrılar yaratan Zerdüşt serdarıdır aslinin
Mazdek hürrem nişanıdır inancımın neslimin
Dersimli Seyyid Rıza'ya ağır selamları var
Himmeti var gayreti var Horasanlı Müslim'in
Seni tanrılara sunam keremetin görünsün
Nazar eden köryılandan beter olsun sürünsün
Dağlar naz yapmaya aday insafını bağışla
Bağışla ki gözlerinde eşkıyalar barınsın
Söyler misin anlar mısın ah çekerin suçu ne
Bulutlardan damlar gibi düştüm girdap içine
Ay bulandı güneş kustu yıldızlar beklemede
Artık yolla gözlerini yolla çin u maçin'e
Titanik'ten son sesleri alizeler getirdi
Son seslerin son demini balinalar bitirdi
Her yerde terör estiren sabıkalı gözlerin
Bermuda'yı kamçılayıp Atlantis'i batırdı
Toprak sudan bülbül gülden dost dosttan bulur deva
Dara'dan çok önce seni ağırlamış ninova
Benim ömrüm yanan roma senin gözlerin Neron
Örste demir dövmededir şimdi Demirci Kawa
Melekler ipek yolu'nda aryaları gözledi
Yeri göğe ayı güne seni bana söyledi
Ilık bir güz akşamıydı yine senin yüzünden
Koçero Harran'a doğru atını mahmuzladı
Kirpiklerin yeni deymiş kaşların firik başak
Ay ışığı az geliyor hadi gözlerini yak
Fesatların hasetlerin eli kına görmesin
Terk-i canan eylemeden Şahmeran'a danışak
Keşke gelmez olaydı böyle bir hal başıma
Temaşaya meraklılar toplandı el başıma
Herkesin dilinde şarkı elinde yarin eli
Artık yine sensiz artık yalnızım kul başıma
En yorulmaz yolcusuyum müptelası bu yolun
Ben zamanla boğuşayım sen seyreyle sen salın
Kor alevler buz kesilir gördüklerinde beni
Bir sensizlik yakar bir de hasreti İstanbul'un
Sen ey gönüller sahibi ey yüzleri gök zemin
Ey deryalar şahanesi sen ey gözleri kimin
Düzgün baba hatırına munzurlara mihman ol
Mihman ol da güneşlensin yaylaları dersim'in
Gözlerinin dokunduğu her mekan memleketim
Bakıver de uzamasın gurbetin esaretin
Ahmed Arif hasretinden prangalar eskitmiş
Beni böyle eskitense prangalı hasretin
Umutların menzilinden uzaklara atılmış
İki cihan mucizesi ilahlara katılmış
En amansız gecelerde aynalar yine suskun
Perçemi yüzünü gizler sanırsın ay tutulmuş
Senin yüzdüğün sularda ayrılık ölümü yur
En son yolcun ben olayım bekle biraz gitme dur
Beni İstanbul'a götür ya da İstanbul getir
Dokununca Nazım'ın ellerini yakan vapur
Gördüklerin sensizliğin dayanılmaz gücüdür
Sıla gurbet gurbet sıla bir birinin içidir
Ne aradın ne de sordun ben nerde neylerim
Kara Fatma Kara Yılan senden şikayetçidir
Bilirsin ki sevenlerin ayrılığı kâbustur
Tahir'i Zühre'ye bahset zemmedenleri sustur