Gönderi

128 syf.
9/10 puan verdi
Engeller bedende değil zihinlerimizin içinde.
Esenlikler diliyorum herkese. Kitabımızı diğer kitaplardan ayıran eksiklik değil fazlalıkları var. Yazardan bahsetmek istiyorum kısaca: Rukiye Türeyen üç aylıkken geçirdiği bir havale (menenjit) yüzünden beden sağlığını kaybediyor yüzde doksan dokuz olarak hayatına devam ediyor, şu anda ise kırk yaşında. 2014 yılında kendi imkanları ve azmiyle okumayı öğreniyor, 2016 yılında da okuduğum bu kitabı hareket ettirebildiği tek parmağı ile bu kitabı yazmaya başlıyor, iki yıl sürüyor, 2018 yılında ise okuyucu karşısına çıkıyor. Ve Rukiye hanımın en büyük hayali kırk yıldır kendisine bakan annesine bu kitabın gelirleriyle ev alabilmek. Okuyacaklarımız sabrın, şükrün ve azmin hikayesidir. Çoğu insanı yıpratmayacak bu destekle belki de Rukiye hanımın ellerinden tutabiliriz. Eser, dört hikaye, bir oyun, bir skeç, bir senaryo ve bir mektuptan oluşmakta. Kitabı çok sevdiği Mehmetçiklere ithaf ederek başlıyor. Aslında kitapta, her kitapta olduğu gibi, otobiyografik unsurlar mevcut. Babasına olan özlemi, annesine olan hayranlığı hemen hemen her bölümde karşınıza çıkıyor. Okurken sorun çıkacak bir meselenin olacağını sanmıyorum, yediden yetmişe herkesin kolaylıkla okuyacağını öngörüyorum. Özellikle küçük yaştaki okurlara güzel örnek olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Sayfalarda ilerledikçe kendi kabahatlerimizin, fazlalıklarımızın(!) yüzünden utanacağınızı düşünüyorum, açıkçası bende öyle olmuştu. Eser bu açıdan tokat niteliğinde, ortaya ne koyuyoruz, her şeyi yapmakta üşenmekten, hep küçücük ceviz kabuğunu doldurmayacak bahaneleri engel diye kendimizi kandırmaktan başka. Kitap, yazarın dertlerini mesaj olarak bizlere sunmakta. Engelli diye acımamızı, küçük görmemizi, iyilik yapıyor sanarken aslında onlara nasıl zarar verdiğimizi, kimse kusura bakmasın burada çuval bir kişiye yönelik değil topluma yönelik. Her daim unutulan bir gerçeği de hatırlatıyor: hepimiz birer engelli adayıyız, bir salise sonramızın bile garantisi yok. Kahraman Deniz bir şarkısında, eksiklik hayatta değil zihinlerimizin içinde, diyor. Eksiklik, engeller bedenlerimizde değil zihinlerimizin içinde. On dokuz yaşımda olmama rağmen, çoğu zaman önüme çıkan zorluklar karşısında ne yapacağımı şaşırıp sudan çıkmış balığa dönerken böyle bir azmin hikayesini okurken tüylerim diken diken oldu, kendimden utandım. Fazla söylenecek bir şey yok aslında cümlelerin ötesinde… Esen kalın.
Kanadı Kırık Melek’in Kanadına Takılanlar
Kanadı Kırık Melek’in Kanadına TakılanlarRukiye Türeyen · Egemen Yayınları · 20181,037 okunma
·
15 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.