Gotik Atmosferde Geçen "Hayatın İçinden" Bir Roman: Ethan Frome
"Yanlış düşünebilir, yanlış anlayabilir veya yanlış yapabilirsin; ama yanlış hissedemezsin."
- Edith Wharton
1862'de doğan Edith Wharton, öykü ve romanlarıyla Amerikan Edebiyatı'nın önde gelen yazarlarından biridir. Yazdığı birçok eseri çeşitli yönetmenler tarafından sinemaya uyarlanmış ve başta Oscar olmak üzere birçok ödül kazanmışlardır. Bunlardan en ünlüsü ise ay şüphesiz Martin Scorsese tarafından 1993'te sinemaya uyarlanan ve dilimize de Masumiyet Çağı olarak çevrilen Age of Innocence'dır.
Keyif Evi, İki Kız Kardeş, Yaz Bitince isimli romanlarıyla da adından söz ettiren Wharton'ın 1921'de Masumiyet Çağı romanıyla edebiyatta verilen en büyük ödüllerden biri olan Pulitzer'ı kazandığını ve aynı zamanda bu ödülü kazanan ilk kadın yazar olduğunu da söylemek gerek.
Dönemin ünlü ABD'li yazar ve entellektüelleri Ernest Hemingway, F. Scott Fitzgerald, Jean Cocteau ve Theodore Roosevelt gibi isimlerle yakın dostluklarıyla da dikkat çeken Edith Wharton'un 1911'de yazdığı "Edith Frome" isimli romanı da 1993'te sinemaya uyarlanmıştır. Türkiye'de birkaç farklı yayınevinden çıkan romanın başarılı çevirilerinden biri Taciser Belge'ye ait. 2017'de Helikopter Yayınları'ndan çıkan bu edisyonun güncel baskısı bulunuyor.
Öncelikle romanın atmosferinin çok farklı olduğunu söyleyerek başlamak istiyorum. H. P. Lovecraft ve Edgar Allan Poe öykülerinden alışık olduğumuz tekinsiz ve kasvetli bir kasaba atmosferinde geçen öykü ilk etapta acaba bir korku öyküsüyle mi karşı karşıyayım diye sorgulatıyor okuru. Hatta bu durum aslında son sayfalara dek devam ediyor. Bu anlamda yazarın bir şaşırtmaca yaptığı söylenebilir. Doğa üstü bir korku öyküsü değil, hayatın içinden bir hikâye okuduğumuz.
Roman, hayali bir kasabada geçiyor. Starkfield isimli kasabada karlarla kaplı bir kış mevsiminde başlıyor. Ethan Frome isimli bir adamın yaşadığı bu kasabaya bir gün dışarıdan yabancı bir mühendis gelir. Aksayarak yürüyen ve oldukça yaşlı bir görünüme sahip olan bu ilginç adam genç mühendisin dikkatini çeker. Kasaba halkına sorduğu sorulara net cevaplar alamadığı için de merakı daha da artar ve bu gizemli adamın sırrını ortaya çıkarmak için iletişim kurmak ister.
Ethan Frome, geçmişinde yaşadığı üzücü olayların etkisiyle hayattan darbe almış bir insandır. Anne babasını kaybetmesinin ardından kendisini bir de istemediği bir evliliğe sürüklenmiş olarak bulan bu adamın mutsuz evliliğine konuk olurken, bir yandan da onun içinde kıpırdanan yeni bir aşkın izlerini gözlemliyoruz. Başka bir kadına duyduğu aşk ve eşi arasında kalan Frome, bir kez daha yazgısının kendisine yüklediği bu ağır gerçeklerle başa çıkmak zorunda kalacaktır.
Taşrada geçen bu hikâyede yoksul insanların bildik acılarından yola çıkarak bir "kader" ve "aşk" anlatısı orta koyuyor Edith Wharton. Son ana dek devam eden merak unsuru en sona dek devam ediyor ve finalde bir çözüme bağlandığında ise bu durumdan tatmin olmayan birçok okur olacaktır kuşkusuz. Fakat anlatımın güzelliği için bile okunabilecek romanlardan biri Ethan Frome. Karlarla kaplı bi kasabayı bizlere hayal ettirmesi ise ekstra güzel olan yanlarından biri.
Güçlü bir kadın kalemle tanışmak isteyenlere keyifli okumalar diliyorum.