Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

351 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Aşk, Ölüm ve Çiçekler...
okudumbitti Ah... Ahh.. Öyle bir kitap okudum ki... Bir ay oldu neredeyse bitireli ama anlatamadım size... İki satır bir şey yazamadım. Hem hemen bu kitabı duyun, bilin, okuyun istedim hem de hepinizden uzakta tutup kendime saklamak... Hissettiklerimi anlatabilecek kelimeleri seçip de onlarla cümleler oluşturmak, o cümleleri ardı ardına sıralayıp bir kompozisyon oluşturmak güç. En tereddütsüz kuracağım cümle şu : Son yıllarda okuduğum ve beni en çok etkileyen kitaptı. Hamdi Koç çok tipik bir olayla başlamış anlatmaya. 10 yıl önce sevdiği kadın tarafından terk edilen ama bu on yılda ne o kadından ne de hislerinden vazgeçen bir adamın hikayesiyle. Unutmayan adam ve terk eden kadının on yıl sonra yeniden bir araya gelişleriyle girdiğimiz hikaye daha birkaç sayfa sonra öyle bir şekilde değişiyor ve bambaşka bir yola giriyor ki... İşte o girdiği yol bu kitabı ömürlük kitaplar arasına sokuyor. "Yaşayan en güzel kadından da güzel" bir kadın, adım adım, usul usul ölüme yürüyen bir kadın ve onu o yolda son an'a kadar yalnız bırakmayacak olan bir şairin hikayesi Çiçeklerin Tanrısı. Aşkın yaşamak olduğu savının tam tersi bir noktadan hareket ederek aşkı ve ölümü anlatıyor bize. Ama yok yokk öyle ölümü ajite etmek için kullanmıyor. Sadece sizi çok başka bir aşk masalına, bir hayat yolculuğuna çıkarıyor. Zaman zaman güldürüyor, şairimiz çok muzip çünkü; bazen de içiniz sökülüyor duygudan duyguya savrulup aslında hep aynı girdapta olduğunuzu fark ederken. (Ayrıca eklemek isterim ben aşk romanlarını pek sevmem, ya hadsiz olurlar ya da haddi aşmayacağım diye aynı konuları yapış yapış olana iyice laçkalaşana kadar bırakmazlar. Bu kitap başka işte, haddini aşıp aşka hodri meydan demiş) Artık benim için hiçbir şey aynı değil. Mesela çiçeklerimle daha çok ilgileniyorum, onlara günaydın diyorum, onlarda yaşamak tutkusunu görüyorum. Diyor ki kitabın bir yerinde çünkü "Çiçekler çok yavaş ölür, yavaş yavaş ölür. Ölmemek için direnir. Kökü ölmeyen her çiçek kurtarılabilir. Biraz su biraz ışık yeter. Ve çok çabuk canlanırlar." Vaktiyle ölmemek için direndiğini görmediğim ve ölen çiçeklerim için dertleniyorum. Kitapta geri planda tutulsa da aslında önemli bir yer tutan J. S. Bach vardı. O kadar çok yer etti ki bende, daha çok Bach dinliyorum artık. Hatta dinlediğim diğer tüm müzikler Bach bozması geliyor bana da, şair sağ olsun. Okulda sınavdı, notlardı vs o telaşın arasında başlayıp bir iki gün düzenli okuyamamıştım. Son iki yüz sayfayı ise boş günümde elimden bırakamadan okudum. Son sayfalarda, son elli sayfada, Bach dinledim. Son on sayfada ise hep aynı eseri, Bach'ın Adagio'sunu... Kitap bitmiş, ben hâlâ Adagio'daydım... Ağladım, ama bilmem aktı mı gözyaşlarım. Çok güldüm, kahkahalarla hatta... Kısa kısa cümleler derinlere bir yerlere saplanıp kaldı... Şiir gibiydi... Masalsıydı... Okursanız anlarsınız zaten... Okumazsanız da bütün şarkılar sizin olur; Bach ve çiçekler bende kalır...
Çiçeklerin Tanrısı
Çiçeklerin TanrısıHamdi Koç · Can Yayınları · 2020181 okunma
·
102 görüntüleme
`Münzevi ` okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık güzel bi incelem olmuş...
Ozz Ozz okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim 🙏
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.