Üç Büyük Usta’yı tanımak isteyenler için mükemmel bir kitapla karşınızdayım.Bir yazar olarak kendine güvenmek, çağına güvenmek özellikle de edebiyatta kalıcı olana ya da olabilecek yazarlara işaret etmek, içinde bulunduğumuz 21. yüzyılda cesaret ve yürek istiyor. Bu ölümlü dünyada edebi, estetik yargılarında haklı çıkmak, Stefan Zweig’tan başkasına kısmet olmuş mudur acaba? Stefan Zweig’ın “Üç Büyük Usta (Balzac, Dickens, Dostoyevski)” kitabının son sayfalarına doğru “edebi, estetik yargılarında haklı çıkmak” herhalde Zweig’a yakışırdı diyorsunuz kendinize.
Stefan Zweig, ‘Üç Büyük Usta Balzac-Dickens-Dostoyevski’ kitabının önsözünü şu cümlelerle bitiriyor: “Biri Fransız, biri İngiliz, biri Rus olan bu üç büyük isme Almanya’dan da romancı sözcüğüne layık gördüğüm yüksek anlamıyla epik bir dünya yaratıcısı eklemek isterdim. Fakat ne günümüzde ne de geçmişte bu düzeyde bir isim bulabildim. Belki de bu kitabın anlamı, gelecek için bunu istemek ve henüz uzaktaki o günleri selamlamaktır.” Evet, Zweig’ın selamı kendisine göre uzak olan bugünlere ulaştı ve kim bilir bizden ne kadar sonraya da uzanacak.
Zweig, “Üç Büyük Usta” denemesinde Balzac, Dickens ve Dostoyevski’yi 19. yüzyılın en büyük romancıları olarak niteliyor. Bu üç yazarın her birinin kendine has bir alanı söz konusudur. Ona göre Balzac toplumu, Dickens aileyi, Dostoyevski de bireyin ve insanlığın dünyasını anlatır. Zweig, aslında kitabının yazılmamış alt başlığının “Romancıların Ruhbilimi” olabileceğini de belirtiyor. Bence mükemmel bir kitap olmuş Üç Büyük Ustanın hayatlarına dair herşeyi anlatmış. İyi okumalar, kitaplarla kalın...