Gönderi

1006 syf.
10/10 puan verdi
Anlatıma başlamadan önce Sade'ın kullanmış olduğu üslubu ile ilgili bir şeyler söyleyerek başlamak gerektiğini düşünüyorum bu başyapıta. Marquis de Sade, kitaplarında hem yaşadığı dönemin siyasi ve ekonomik ortamını çok iyi yansıtan hem de kalemini oldukça sansasyonel bir çizgide oynatmış bir düşünür. Döneminin, bir yanda ölüm noktasına gelen yoksulluk seviyesi ve diğer yandan zengin aristokrat takımı arasındaki acı uçurumu resmedebilmek için aristokrat sınıfın yaşam şeklini halkın dili olarak kullanmış ve düşüncesini, romanlarını bulmuş olduğu bu önemli imge vasıtasıyla oluşturmuştur. Bu imge, cinsellik şiddet ve fanteziler yoluyla başlayan anlatımları üzerinden verdiği mesajlardır. Bu mesajların başını burjuva sınıfı ve din adamlarının topluma (halka) yönelik tutumları çekmektedir. Bu acımasız tutumları romanlarına taşıyan Sade, sadizmin isim babası olmaya kadar gideceği o eleştirel üslubunu oluşturacaktır. Üslubu üzerinden kitaba dönecek olursak, Sade hem dindar kesime(hristiyan muhafazakarlar) hem de zengin kesime (burjuvazi) büyük bir tepki duymaktadır. Bu bin sayfalık başyapıtında da çok keskin bir cumhuriyetçi tavır bulunmakta ve bunun dışında aristokrat kesime ve din adamlarına müthiş bir ofansif dil kullanmıştır. İnsan ile erdem olgusu arasındaki ilişki üzerinden felsefesini ortaya koyan Sade, erdemin ikinci planda kalan bir noktada durduğunu ve insanın şiddete eğilimi, ölüm dürtüsünü ele alarak ekonomipolitik alanda yalanan trajediyi muazzam resmetmiştir. Keza günümüzde de durum pek farksız değildir toplumsal anlamda. Sade, Juliette üzerinden özgürlükleri kısıtlayan sisteme karşı bir başkaldırış ortaya koymuş ve Freud'un da bahsettiği, her eylemin ardılında bulunan haz ve acı ilkelerini merkeze alarak toplumsal ahlak ve otorite karşısına bireyi ve haklarını koymuştur. Bu tutum Sade'ın güç istenci kavramının reel hayattaki geçerliliğini tanıdığını ortaya koymaktadır. Sade'ın kötülük algısı tanrı merkezli bir noktadadır. Dini de bu bağlamda metafiziksel kötülükleri tetiklemekte ve fiziki anlamda kötülük yaşanmakta/yaşatılmaktadır. Hemen her kitabında olduğu gibi bu kitabında da tanrı-din ekseninde oldukça keskin ifadeler kullanmıştır. Tabi haklı gerekçeleri konu dışında. Bu ayrıca oturup konuşulması gereken bir konu. Ancak kitaptaki yaklaşımını bu şekilde ifade edebilirim. Bunların dışında Sade'ın benimsemiş olduğu haz ve acı merkezli işleyiş kitapta yer yer cinsellik yoluyla anlatılmaktadır demek çok yüzeysel kalır. Sade, anal birleşme yoluyla acı ve hazzı ortaya koymaktadır. Fantezileri detaylandırırken ki dirty talk ve pozisyon anlatımları oldukça ön plandadır. Bu bağlamda toplumsal sınıflar arası ilişkilerin anlatımı imgelenmiştir. Bu da Sade'ı Sade yapan taraftır. Sade, tam anlamıyla yeni kültür-doğa yorumcusudur. Bu bin sayfalık eserinde kültür ve doğa yorumuyla Deleuze'ün atfettiği antropolog ünvanını kesinlikle hak ediyor. Sade okuyacak olanlara şimdiden tavsiyem olsun, eğer yeni ve bambaşka bir üsluba hazırlıklı değilseniz. Sade okumayı erteleyin derim. İlgilisi için ise şimdiden keyifli okumalar.
Juliette - Erdemsizliğe Övgü
Juliette - Erdemsizliğe ÖvgüMarquis de Sade · Chiviyazıları Yayınevi · 2013202 okunma
·
1,079 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.