Gönderi

1993'ten sonra ortaya çıkan hükümetteki istikrarsızlık, Erbakan'ın lslam taraftarı Refah Partisi'nin toplam 550 koltuktan 1 58'ini kazanarak mecliste çoğunluğu sağladığı 1995 seçimlerinden sonra daha da kötüye gitmişti. Parlamentonun geri kalan koltukları, DYP'nin 135, ANAP'ın 132, DSP'nin 76 ve CHP'nin 19 milletvekili arasında paylaşılmıştı. Aylar süren pazarlıkların ardından Mesut Yılmaz, 12 Mart 1996'da Tansu Çiller'le koalisyon kurmuş ama birkaç ay sonra bu koalisyon da dağılmıştı. Siyasal lslam'a karşı daha önceden takındığı tutumu değiştiren Tansu Çiller, Necmettin Erbakan'la 26 Haziran'da göreve gelen bir koalisyon kurmuş ve Erbakan başbakan olmuştu. En başından itibaren koalisyon, taraflar arasındaki görüş ayrılıkları yüzünden sıkıntılar yaşamış ve 3 Kasım 1996'da Susurluk'ta meydana gelen bir araba kazasının ardından, hükümetin ve polis teşkilatının organize suç şebekeleriyle olan bağlarının açığa çıkmasıyla iyice zayıtlamıştı. Bu sırada Erbakan'ın Türkiye'yi lslamlaştırma çabaları, laik ilkelere sadık generallerle birlikte sivil toplumu da kızdırmaya başlamıştı. Asker ağırlıklı Milli Güvenlik Konseyi'nin yinelediği uyarılar ve halkın biriken tepkileri karşısında Erbakan, 18 Haziran 1 997'de Tansu Çiller başkanlığında hükümeti yeniden birleştirmek ümidiyle istifa etmişti. Ama bazı milletvekillerinin DYP'den ayrılarak Demokratik Türkiye Partisi'ne (DTP) katılmalarıyla koalisyon çoğunluğu kaybetmişti. Buna dayanarak cumhurbaşkanı Demirel'in hükümeti kurma görevini verdiği Mesut Yılmaz, 30 Haziran 1997'de DSP ve DTP'yle bir azınlık hükümeti koalisyonu kurdu. Bunun ardından, Şubat 1998'de, anayasının laiklikle ilgili maddelerine karşı gelmesi gerekçesiyle, Anayasa Mahkemesi kararıyla Refah Partisi kapatıldı ve Necmettin Erbakan'a gelecek beş yıl için siyaset yapma yasağı getirildi.
Sayfa 209 - MOZAİK YAYINLARI
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.