Gönderi

363 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 25 days
var oluş hikayesi...
Yorumuma bir itiraf ile başlamak istiyorum. Sanırım beni derinden etkileyen kitapları yorumlamakta güçlük çekiyorum. Bu kitabı bitireli neredeyse iki ay oldu ve ben bugün bu yorumu yazmaya başlayacak gücü hissediyorum. Bu kitap hakkında ne yazsam, hep eksik kalacak. Talebe beni okurken çok üzen, düşündüren ve zorlayan bir kitap oldu. Anlatılan hikaye o kadar dolu dolu ve ağırdı ki, yazarın kendi hayatını yazmış olmasını öğrenmem ile hissettiklerim ikiye katlandı. Bu kitap bir otobiyografi olmasa bile maalesef o kadar gerçekçi ki okuyan her insan bu üzücü hikayede kendi hayatının emarelerine rastlayacaktır. Kitaba kendi yorumumu katmadan önce kısaca konusundan bahsetmek istiyorum. Mormon bir ailenin yedinci ve sonuncu çocuğu olan Tara’nın hayat hikayesini okuyoruz bu kitapta. Doğduğundan beri resmi olarak varlığı bilinmeyen, bir doğum belgesi bile olmayan bu genç kızın, kendini ve dünyayı keşfederken içinde büyüdüğü kabuğu terk edip hayatındaki insanların psikolojik ve fiziksel zorbalığından sıyrılmasına şahit oluyoruz. Sizinde bu yorumu okurken anlayacağınız gibi çok kolay bir süreç olmuyor bu Tara için. Çünkü bu, hayatın boyunca ailen tarafından sadece tek doğru ve gerçeğe inanırken, başka bir pencereden bakmaya curret etmek demek. Tara’nın ailesini okurken nefret ve acizliği en derinden hissedeceksiniz. Paranoyaklık ve psikopatlığın birleşimi ile yapılan zorbalıkların din ve tanrı inancı ile örtbas etbeye çalışan bir aileyi okuyoruz bu kitapta. Bu kitapta şahit olacağınız şiddet ve kazalar o kadar absürt ve dudak uçuklayıtıcı ki bu kadarı da olmaz dedirtiyor insana. Ama asıl acıtıcı olan olay Tara’nın bunları yaşaması değil, yaşarken bile ailesini daima affetmesi ve içinde bulunduğu durumu anlayamamasıydı. Hani küçükken herkesin içinde yere düşerdik de “acımadı ki” diyerek yaşanan olayı gizlemeye çalışırdık ya, çocukluk yaşını geçmesine rağmen fiziksel şiddete uğrayan bir genç kızın, şakalaşarak olayı örtbas etmeye çalışması sarsıyor insanı. Tabiki kitap sadece burada kalmıyor, başta da dediğim gibi ‘var olmaya’ çalışan bir kadının hikayesi bu kitap. 16 yasında eğitim ile tanışan ve kendi çabalarıyla çok iyi yerlere geliyor Tara. Tara daha önce hiç eğitim alamış biri olarak, azim ve bilgiye karşı açlığıyla Harvard’dan Cambridge’e kadar uzanan eğitim hayatında, alanında doktora yapacak kadar gelişiyor bu kitapta. Son söylediğim bir spoiler değil, çünkü bu kitapta odaklanılması gereken detay bana göre Tara’nın dünyanın en iyi üniversitelerini başarıyla bitiren bir kadın olması değil, ‘hiçlikten var olmaya’ çalışması asıl önemli olan. “Düşük ihtimaldi ama ben de zaten düşük ihtimallerin insanıydım” diyor Tara kendinden için. Kitabı okurken yazarın kullandığı yazım dilini ve anlatış biçimini çok sevdim fakat özellikle kitabın başlarında yazarçok detaylı yazdığı için, hafif bir sıkılma yaşadığımı da söylemek isterim. Okurken o kadar çok cümlenin altını çizdim ki, başta da ifade ettiğim gibi ne anlatsam hep eksik kalacak. Lütfen bu kitabı okuyun ve okutturun dostlarım.
Talebe
TalebeTara Westover · Domingo Yayınevi · 20193,181 okunma
·
245 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.