Gönderi
#alıntı
♟".. ve bakışlarım ansızın bir şeye takılıp kaldı.
Pardösülerden birinin yan cebinin biraz şişkin olduğunu keşfetmiştim. Yaklaştım ve şişkinliğin dikdörtgen biçiminden bu biraz şişmiş olan cepte ne taşındığını anlar gibi oldum; bir kitaptı!
Dizlerim titremeye başladı ; bir kitap!!! "
"..okumak için hiç vakit kaybetmeden kitabı aldığımı sanıyorsunuz. Asla öyle yapmadım! İlk önce bir kitaba sahip olmanın keyfini yaşamak, merak etmenin çekici zevkini yapay olarak da olsa uzatmak, çalmış olduğum kitabın ne tür bir kitap olduğunu hayal etmek istedim."♟
#kitapyorumu
Kitabın en sevdiğim beni en çok etkileyen alıntısı bunlar oldu. Stefan Zweig bu eserini bitirdikten sonra eşiyle birlikte intihar etmiştir. Yaşadığı süre içinde nazi faşizmi ile hep mücadele içerisinde olmuş ve bir çok ülke değiştirmiştir. En son Brezilya'ya yerleşen Zweig bu öyküsünde de bu konuyu işlemiştir, Dr. B'nin gözünden..
Nazi Almanya'sında gözaltına alınan Dr.B içinde hiçbir şey olmayan bir otel odasına yerleştirilir. Adeta hiçliğe mahkum edilir. Bu alıntılar da orda yaşadığı dönem içerisinden. Çok çok güzel alıntılar var kitaptan buraya yazmakla bitiremeyeceğim..
Hiçlik teması çok güzel anlatılmış. Buraya kadar bakınca kitabın adıyla ne alakası var bu anlatılanların derseniz Dr. B'nin bulduğu o kitap bir satranç kitabı..
Daha fazla anlatmayayım bu kısa sayfalı kitabın öyküsünü..
Stefan Zweig eserleri içerisinde şimdiye kadar en beğendiğim oldu. Bana en çok baygınlık geçirten de "Bilinmeyen bir kadının mektubu " oldu.
Genellikle uzun sayfalı kitaplar okuduktan sonra kafa dağıtmalık bir öykü seçiyorum, Stefan Zweig'den. Hem kısa sayfalı olup hemen bitmesiyle bir kitabı bitirmenin tatmin edici duygusunu yaşatıyor, hem de öykülerinde yaptığı psikolojik analizler ve akıcı öykülemesini okumak keyif veriyor. Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar diliyorum.♟
·
23 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.