Gönderi
En sonunda bende anısı olan, manidar bir esere denk geldik. Yeni bir inceleme olacağından öncekini kaldıracağım ama önceki yorumumda da belirtmiştim. Önceki yorumum dediğim de 25 Şubat 2017 tarihi. Gene notlarımdan baktığıma göre (hafızama güvenemiyorum her şeyi unutur) o dönemde Tess Gerritsen ile polisiye alanına müthiş dalışlar yapmış ve bu alanda ne varsa silip süpürmeye başlamışım. Kitapçım da bana cinayet diyerek bu kitabı vermiş ve yarım bırakmışım bende.
Kitabın konusu da bence çok iyi. Yani eski alanımın dışında saysam da bazı kitapları zamana bırakarak yeniden okumak çok daha farklı hissettiriyor. Evet, Uçurtma Avcısı kitabı da halen aklımda, unutmadım dostlar.
Kitabın aslında olayı şu: güzel bir çiftimiz var. Bu çift de her mutlu ve huzurlu insanın yapacağı gibi romantik şeyler yaşıyor. Gerald ve Jessie çifti çıkmaza giren evliliğini kurtarmak adına bir göl evine gitmeye karar veriyorlar. Aslında başta burada da her şey iyi ancak bir sorun oluyor.
Gerald eşini yatağa bağlıyor. Filmde de aslında benzetmişler ama hoş olmamıştı neyse bizim Jessie bir tekmeyle ortalığı karıştırıyor. Devamında hoş olmayan şeyler yaşanıyor çünkü Gerald o tekme sonrasında yok. Kalp krizi geçiriyor çünkü. Tekmenin nereye, nasıl geldiğini tahmin edersiniz ki ayrıca oh olsun.
Bir adam eşine bile rızası olmadan yaklaşırsa bunun sonucu tecavüz oluyor arklar, bunu öğreticem. Bunu öğrenerek başlamakta fayda var kanımca.
Kitabın en zayıf yönü, bana göre tabi, hikayenin dar bir alanda geçmesi. Hatta tek bir odaya indirgenmesi. Bu okuyucuyu sıkar ve bunu işlemekte çok başarılı yani işinizde ‘Üstad’ olmalısınız. Yazar ise bunu kısmen başarıyor. Tabi bunun aksiyon tarzı değil de psikolojik gerilim olarak da görülmesi gerekiyor. Bunu bilmezseniz (4 sene önceki ben gibi) kitabın lezzetini alamazsınız çünkü boğularak okursunuz.
Şimdiden hepimize iyi iftarlar diliyorum. Esen kalın, keyifle okuyun..
·
49 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.