"deprem bekcisi
miknatisli bir anten gibi tek tek
gökyüzüne açilmis kirpiklerim
dilimde yanik yildizlarin tadi
ayakta ne uyku ne durak
bütün bir gece deprem bekledim
olmadik saatleri yokladim
hiç biri yerinden kimildamadi
deprem gecesini dörde katladim
karanlikta sustum büyük bekledim
ölüm biçak gibi parliyordu"
"sen burda bir yabancısın
bu rüzgarın tadı senin hiç tatmadığın
bu yolcular bilmediğin bir yerden geliyor
konuştukları dil ömrünce duymadığın
gözlerini sakla sen burda bir yabancısın
akşam tren raylarına yağmur yağıyor
devrilmiş bu sokak ayak basmadığın
çarmıha gerilmiş afişler ıslanıyor
karanlıkta bir kadın tanımadığın
bir şeyler söylüyor anlamadığın
şüpheli oteller üstüne geriniyor
sen burda bir yabancısın saklanmalısın
akşam tren raylarına yağmur yağıyor"
"ağustos çıkmazı
beni koyup koyup gitme, n'olursun
durduğun yerde dur
kendini martılarla bir tutma
senin kanatların yok
düşersin yorulursun
beni koyup koyup gitme, n'olursun
bir deniz kıyısında otur
gemiler sensiz gitsin bırak
herkes gibi yaşasana sen
işine gücüne baksana
evlenirsin, çocuğun olur
beni koyup koyup gitme, n'olursun
elimi tutuyorlar ayağımı
yetişemiyorum ardından
hevesim olsa param olmuyor
param olsa hevesim
yaptıklarını affettim
seninle gelemeyeceğim
beni koyup koyup gitme
ne olursun"